Küresel sendikacılık
Sendikalı olunca atıldılar,
uluslararası sendikaların yardımıyla geri döndüler
TİMUR SOYKAN
Radikal / 01.05.2005
İSTANBUL - Artık Türkiye'de de
işçiler, küreselleşmenin nimetlerinden faydalanarak
haklarını uluslararası platformlarda arıyor. Türkiye'deki
işçi-işveren anlaşmazlığı sendikaların üye olduğu
uluslararası sendika örgütleri sayesinde tüm dünyada
tartışılıyor. Türkiye'deki işçinin hakkı için, çalıştığı
uluslararası şirketin merkezinin bulunduğu uzak ülkede bir
sendika mücadele veriyor. işverenle pazarlıklar yapıyor.
Türkiye için çok yeni olan küresel işçi mücadelesinin son
örneği, Çerkezköy'deki bir toz boya fabrikasında başladı.
Norveç'te kazanıldı.
Tekirdağ Çerkezköy'deki 80 işçinin çalıştığı, merkezi
Norveç'te bulunan Juton Toz Boya A.Ş'nin fabrikasında 2004
Eylülü'nde iki gün grev yapan işçiler sonunda Petrol İş
Sendikası'nın öncülüğünde toplusözleşme imzaladı. İşçilerin
iddiasına göre işveren imzalanmadan üç ay sonra sendikanın
yetkisini düşürmek için yeni işçi aldı. Bunun üzerine
fabrikadaki sendikalı 46 işçi, 20 Aralık 2004 günü iş
bırakma eylemi yaptı. Eylemin ardında fabrika müdürü,
yasadışı grev yaptıkları gerekçesiyle 46 kişiyi tazminatsız
işten çıkardı ve haklarında dava açtı. İşçiler ise işe iade
ve tazminatlarını alabilmek için karşı dava açtı.
Dava sürerken işçiler, fabrikanın kapısının önünden bir ay
boyunca ayrılmadı, Eylemler yaptı. İşveren ise başka
işçileri getirerek çalıştırdı. Taraflar 2 ay süren
görüşmelerden de sonuç alamadı. Artık işveren görüşülecek
bir konunun kalmadığını söylüyordu. Bunun üzerine Petrol-İş
Sendikası, Jotun'daki işçilerin mücadelesini uluslararası
sendikal mücadeleye dönüştürme kararı aldı. İlk olarak
özellikle Avrupa'da etkin olan 'emek haber sitesi' Labour
Start'la bağlantı kurdu. İşçilerin mücadelesi farklı
dillerde anlatılarak destek kampanyası başladı. Binlerce
kişi elektronik posta mesajlarıyla şirketi protesto etti.
Rapor hazırlandı
Sendika ayrıca üyesi olduğu Uluslararası Kimya, Enerji,
Maden ve Genel İşçiler Sendikaları Federasyonu (ICEM) ile
temasa geçti. ICEM şirketin Norveç'teki yöneticileri ile
görüştü. Ayrıca işçilerin hakları için iki kez mektup yazdı.
ICEM'in aracılığı ile Norveç'te aynı şirketin işçilerinin
örgütlü bulunduğu Kimya İşçileri Sendikası (NKIF) devreye
girdi. NKIF, şirketin genel merkezinde konuyu yönetim
kurulunun gündeminde tuttu. Bunun üzerine şirket iki
uzmanını Türkiye'ye göndererek sendika, işçiler ve fabrika
yöneticileri ile görüştü. Bu kişilerin hazırladığı raporda
işçilerle anlaşılması önerildi. Bunun üzerine Türkiye'deki
yöneticiler tekrar işçilerle görüşmeye başladı. Ayrıca
fabrika uluslararası baskı sonucunda kısa sürede Kimya ve
Lastik İşverenleri Sendikası'na üye oldu.
İki sendikanın temsilcilerinin de katıldığı görüşmeler
sonucunda 26 işçinin tekrar işlerine dönmesi ve işten
çıkarılan 20 kişinin tazminatlarının ödenmesinde anlaşıldı.
Açılan davalar ise geri çekildi. Petrol-İş Genel Başkanı
Mustafa Öztaşkın, Juton fabrikasında yaşananların küresel
sendikacılığın bir zaferi olduğunu belirterek, "Artık
giderek küreselleşen dünyada sendikal hareketin de
küreselleşmesi gerekiyor. Sadece fabrikalarda verdiğimiz
mücadelenin ötesinde küresel sendikacılık yapmamız
gerekiyor. Türkiyede'ki sendikal hareketin de yavaş yavaş
daha küresel düşünüyor" dedi.
Jotun işçileri için çok sayıda uluslararası temasta bulunan
Petrol-İş Uluslararası İlişkiler Birimi sorumlusu Gün Bulut
ise "Ara sıra işçi işveren görüşmeleri kesildi. Ama o hale
geldiler ki uluslararası dayanışmanın yarattığı kamuoyundan
korktular. Fabrikayı kapatmayı düşünüyorlardı. İtibarlarının
zedeleneceğini düşünerek bunu yapamadılar. Biz artık
küreselleşme koşullarının gerektirdiği analizler yapıyoruz"
dedi.
'Norveçliler dostumuz'
Fabrikada 9 yıldır çalışan İşçilerden 35 yaşındaki Mızrap
Dede ise "Fabrikaya beli silahlı adamlar getirmişlerdi.
Başka işçiler çalışıyordu. Bir şey yapamıyorduk. Norveç'teki
işçi arkadaşlarımızın desteği ile kazandık. Norveçli
işçilere çok teşekkür ediyoruz" dedi.
Petrol-İş Trakya sorumlusu Tekin Akın ise, "Norveç'teki
sendikacıların verdiği desteğe elektronik postalar ile
mektuplar ile teşekkür edeceğiz. Onlar artık bizim dostumuz"
diye konuştu.
'İşçi hareketi de küreselleşmeli'
Türkiye'deki sendikalar içinde
küreselleşen dayanışmanın öncülüğünü Petrol-İş ile birlikte
DİSK'e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası yapıyor. Birleşik
Metal-İş Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu, "Türkiye'de
sendikalar, uluslararası kuruluşlar ile yeterince ilişki
halinde değil. Bizim Avrupa Metal Federasyonu ve
Uluslararası Metal Federasyonu ile çok iyi ilişkilerimiz
var. Avrupa'daki pek çok sendika ile sürekli ilişki
halindeyiz. Son zamanlarda uluslararası ilişkiler yoluyla
uluslararası şirketlerde örgütlendik. Buradaki örgütlenmeden
doğan sorunların çözümünü uluslararası ilişkiler ve oradaki
sendikaların baskıları ile sağlamış durumdayız. Türkiye'deki
tüm gelişmeleri uluslararası bir dergi ile 300 tane
uluslararası sendikaya gönderiyoruz" dedi.