8 Mart Dünya Kadınlar Günü

 

07.03.2008

 

Şube Başkanımız Adil ALAYBEYOĞLU, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinlikleri çerçevesinde Tarsus Berdan Tekstil Fabrikasındaki bayan üyelere birer karanfil dağıtarak kadınlar gününü kutladı.

 

 

 

 

 

“Değerli Kadın Emekçiler,
 

Bugün sizlerle burada, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutlamak üzere bir araya gelmekten büyük mutluluk duyuyorum. Sözlerime başlamadan önce sizleri, şahsım ve TÜRK-İŞ Yönetim Kurulu adına saygıyla selamlıyorum.

 

Değerli Kadın Emekçiler,
 

8 Mart Dünya Kadınlar günü, 8 Mart 1857 tarihinde, Amerika’nın New York kentinde tekstil fabrikasında çalışan kadın işçilerin, erkeklerle eşit haklara sahip olabilmek adına başlatmış oldukları mücadelenin yıl dönümüdür.

1857 yılında emekçi kadınların mücadelesi, erkeklerle eşit olmayan çalışma şartları, uzun çalışma saatleri ve düşük ücretlere karşı şekillendi. O kadınlar, bu mücadeleyi verirken, sokaklarda “ekmek ve gül” sloganı atıyorlardı. Çünkü onlar için “ekmek ücret; gül ise insanca çalışma koşulları”nı ifade ediyordu. Bu yürekli kadın mücadelesi, kadınların çalışma hayatında daha iyi şartlara sahip olmak için başkaldırışın başlangıcı oldu ve o günden bugüne, tüm dünyada, heyecanından bir şey kaybetmeden kutlanmaya devam ediyor. Kadınların, çalışma hayatında daha ileri düzeyde haklara sahip olmaları için başlattıkları mücadele nedeniyle, tekstil işçisi o kahraman emekçileri şükranla anıyoruz.
 

Değerli Kadın Emekçiler,


2008 yılında, 8 Mart, emekçiler için daha fazla önem taşıyor. Çünkü, ülkemizde gerçekleştirilmesi düşünülen yasal düzenlemelerin, işçi sınıfının elde ettiği kazanımları büyük ölçüde geriye götüreceğini düşünüyoruz. Örneğin, Mart ayı içinde yasalaşması beklenen Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarısı ile özellikle kadınlarımızın kazanılmış haklarında büyük ölçüde gerileme olacağı ve yasanın, kadınları daha da mağdur konuma sokacağı endişesini taşıyoruz. Ülkemizde var olan cinsiyetçi toplum yapısının söz konusu düzenlemeden destek alacağı kaygısıyla, kadınların, toplumsal cinsiyet eşitliği için verdiği mücadelenin daha da zora gireceğini düşünüyoruz.

Tasarı’yı ana hatlarıyla özetlemek gerekirse;


*Kadınların emeklilik yaşı kademeli olarak yükseltilecek olup, erkeklerle eşitlenerek 65 yaşa çıkarılacak;
*Emeklilik, dul ve yetim maaşları azalacak;
*Emeklilik için gerekli prim ödeme gün sayısı artacak;
*Kız çocuklarının yetim maaşı ve sağlık hizmetlerinden yararlanma yaş sınırı erkeklerle eşitlenecek;
*Kadınların da yoğun olarak çalıştıkları, havacılık, basın gibi sektörlerde fiili hizmet zammı kaldırılacak;

*Yetim kız çocuklarına verilmekte olan, aylıklarının yirmi dört kat tutarındaki evlenme yardımı, on iki kata indirilecek;
*Altı ay süre ile asgari ücretin 1/3 ü oranında ödenmesi öngörülen emzirme yardımı daha hayata geçirilmeden, asgari ücretin

1/3 ü oranında bir defaya mahsus olmak üzere ödenecek.

Bu tasarının yanı sıra, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın üzerinde çalıştığı bir “istihdam paketi” nden bahsedilmekte, pakete ilişkin basında yer alan açıklamalar ise kadın istihdamı açısından endişelerimizi daha da artırmaktadır. Çünkü, açıklamalara göre, kadınların çalışma hayatına katılımlarını kolaylaştırıcı en önemli unsur olarak kabul ettiğimiz emzirme odaları ve kreşlerin, işverenin yükümlülüğünden çıkarılması söz konusudur. Alternatif olarak, bu hizmetin dışardan satın alınması gündeme getirilse bile bu durum maliyetleri artıracağından, işverenler kadın işçi çalıştırmaktan kaçınacaktır.

Değerli Kadın Emekçiler,


TÜRK-İŞ olarak, daha önceki süreçte, kadınlarımızın erkeklerle eşit haklara kavuşturulmasını sağlamak amacıyla kadınlara, bazı alanlarda pozitif ayrımcılık uygulanmasının gerekliliğini savunmuştuk. Ancak hükümet, eşitliğin Anayasa ile güvence altına alındığını ve yasalarda da buna azami özen gösterileceğini savunarak, bu önerimize karşı çıkmıştı.

Kaynağını Anayasa’dan alan eşitlik ilkesi, sözünü ettiğimiz bu yasalara ne şekilde yansıtılıyor? Çalışma hayatına dair istatistiklerde de görüldüğü gibi erkeklerle aralarında çalışma koşulları açısından büyük farklar olan kadınlarımızın bu ikincil durumu, yeni düzenlemelerle daha da derinleşmeyecek midir? Elbette derinleştirecektir ve kadınlarımız yine “ucuz emek”, “yedek iş gücü” ve kayıt dışı istihdamın her türlü kuralsızlığına dayanmak zorunda bırakılacaktır.

Unutulmamalıdır ki, iki yıl önce Bursa’da, bir fabrika yangınında hayatını kaybeden işçiler kadındı, tümü sigortasızdı, çok düşük ücretlerle çalıştırılıyorlardı ve iş yerinde iş sağlığı ve güvenliğine yönelik tedbirler alınmamıştı. Önümüzdeki bu engelleri aşabilmemizin tek yolu, sendikal örgütlenme bilinciyle, birlik ve dayanışma içinde tek bir yürek olarak mücadele etmektir. İnanıyoruz ki azmin, dayanışmanın ve emeğin olduğu yerde engeller bizi yıldıramayacaktır. Tıpkı yıllardır, sendikal örgütlenme uğruna verdiğimiz mücadelede olduğu gibi.

Bizler, sendikalaşabilmek ve sendikal örgütlülüğünü koruyabilmek adına yıllardır gece gündüz, yaz kış demeden, kadınıyla erkeğiyle mücadele veriyor. Bu mücadeleyle işçilerimiz 8 Mart’a başka bir anlam daha katıyor. 1857’de greve giden kadınlar için “gül; insanca çalışma koşulları”nı temsil ediyordu. Oysa bizim işçilerimizin direnişleri için gül; insanca çalışma koşullarının teminatı olan “sendikal örgütlenme”yi temsil ediyor. Yani, mücadelelerimizle biz, 8 Mart’ın “ekmek ve gül” simgesine, “sendikal örgütlenme”yi de dahil ettik. On dört ay boyunca, hiç bir zorluğa yenilmeden, hatta gece nöbeti için grev çadırına küçük çocuklarını da getirip sendikal örgütlülük uğruna kahramanca direnen Novamed firmasındaki kardeşlerimizin yazdığı destan, bu mücadelenin en somut örneğidir.

Değerli Kadın Emekçiler, sizlerden, sendikal örgütlülükten aldığınız güçle, birlik ve dayanışma içinde engellere karşı koymanızı ve bunu yaparken de, TÜRK-İŞ olarak hep yanınızda olacağımızı bilmenizi istiyoruz. Bu dileklerle hepinizin 8 Mart Emekçi Kadınlar Günü’nü kutluyor ve 8 Mart'ların yeni mücadelelere ivme kazandırmasını diliyoruz.

                                                                                   

Saygılarımla.

 

 

                                                                                  ADİL ALAYBEYOĞLU

                                                                               TÜRK-İŞ İL TEMSİLCİSİ

                                                                             PETROL-İŞ ŞUBE BAŞKANI