KIRIKKALE ŞUBE BAŞKANLIĞINA YENİDEN SEÇİLEN RECEP SEFER:
Üye sayımızı 2 bin 500'lere çıkaracağız
“Yan gelip yatmayacağız, yapacaklarımız var; sizlerle beraber daha nice mücadeleler verebileceğimize inanıyorum. Bizim rakibimiz bizim arkadaşlarımız değil ” diyen Sefer, şubenin üye sayısını 2 bin 500'lere çıkaracaklarını, maceracı değil, ricacı değil, aklı, bilimi şiar edinerek mücadeleci sendikacılık yapmaya devam edeceklerini söyledi.
Kırıkkale şubemizin 20 Şubat'ta yapılan 11. Olağan Genel Kurulu sonunda Recep Sefer Şube Başkanlığı'na, Mertgün Altınok Şube İdari Sekreterliğine, Ömer Olgun da Şube Mali Sekreterliğine yeniden seçildiler. Kırıkkale İl Kültür Merkezi'nde yapılan şube kongresinde Şube Asil Yönetim Kurulu da şu isimlerden oluştu: Talip Kalkan, A. Kadir Çağlar, Salih Aydın ve Mehmet Köksal. Kongre sonucunda Şube Denetim Kurulu asil üyeliklerine Adem Yılmaz, Öztürk İlhan ve Erol Eser seçilirken, Şube Disiplin Kurulu asil üyeliklerine de Halil İbrahim Temel, Abdurrahman Seçilmişoğlu ve Yalçın Bacanak seçildi. Seçimlerde Şube Başkanlığı için iki aday, Recep Sefer ve Ertuğrul Yurtoğlu yarıştı. Yapılan seçimlerde Recep Sefer yeniden Şube Başkanlığına seçildi. Şube Genel Kurulu'nda 23 Merkez Genel Kurulu delegesi de seçildi.
Kongre, Kırıkkale Şube Başkanı Recep Sefer'in açış konuşması ve iş kazalarında hayatlarını kaybeden emekçilerin rahmetle anılmasıyla başladı. Kırıkkale İl Kültür Merkezi'nde, saat 10'.00'da başlayan kongrede Kırıkkale şubesinin faaliyetleri, özelleştirmelere karşı mücadelesi, eylem ve etkinliklerinin yer aldığı slayt gösterimi yapıldı, video çekimleri gösterildi. Kongreye sendikamızın genel merkez yöneticileri, şube başkanları, merkez denetim kurulu üyeleri ile Kırıkkale Belediye Başkanı Veli Korkmaz, CHP Milletvekili Aday Adayı Aliye Gündüz, CHP 18. Dönem Milletvekili Yaşar Yılmaz, CHP İl Başkanı Ziya Kavlak, SP İl Başkanı Faruk Vurgun, Has Parti İl Başkanı Arif Erdal, Türk Metal Sendikası Kırıkkale Şube Başkanı Mürsel Öcal, Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Süleyman Köstekli ve Kırıkkale Emekliler Derneği, Petrol-İş Kırıkkale Şube Eski Başkanı Basri Keskin, Şehit Aileleri Derneği Eski Başkanı Mehmet Gencer başta olmak üzere sendikaların, siyasi partilerin ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve çok sayıda davetli katıldı.
Divan Başkanlığını sendikamız Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın'ın yaptığı şube genel kurulunda Divan Üyeliklerini ise Aliağa Şube Başkanı İsmail Doğan, Gebze Şube Başkanı Süleyman Akyüz, Adıyaman Şube Başkanı Zeynal Eroğlu, Bursa Şube Başkanı Nuri Han yaptı.
İş kazaları iş cinayetlerine dönüştü Kırıkkale Şube Kongresi'nde bir konuşma yapan Genel Başkanımız Mustafa Öztaşkın, en son yaşanan ve Batman yakınlarındaki TPAO Şelmo petrol sahasındaki dağalgaz kuyusundaki patlama sonucunda üç emekçinin yaşamını kaybetmesine değinerek, bu facianın son olmadığını, bir kez daha “ucuz atlatıldı” “aslında bunun sorumlusu biz değiliz” denilerek olayın geçiştirilmeye çalışıldığını söyledi. Türkiye'de yaşanan iş kazalarının hepsinin peş peşe meydana geldiğini ve bu iş kazalarının hepsinin aynı özellikte olduğunu belirten Öztaşkın şunları söyledi:
"Türkiye'de iş yaşamı, çalışma yaşamı
her geçen gün kuralsız, güvencesiz, örgütsüz ucuz bir iş gücüne
dönüşüyor. İş kazaları ve iş cinayetleri peş peşe gelmektedir.
Türkiye iş kazalarında Dünya liderliğine oynamaktadır. Bu anlayış
değişmediği sürece, insanı düşünmeyi, çevreyi, bölgeyi, toplumu,
yöreyi düşünmeyi değil de sadece kar'a dayalı üretim sisteminin
gelebileceği doğal sonuç elbette ki budur. Aşırı kar'a dayalı bu
sistemde kural olamaz. Güvence olamaz. Örgütlü bir iş gücü zaten
olamaz. Biz daha çok gözyaşı dökmeye devam edeceğiz. Oradaki patlama
neydi? Doğalgaz'ın basınç altında sıkıştırılarak tüplere konulması
ve o tüplerle başka yerlere, kullanmak üzere nakledilmesiydi.
Doğalgaz Türkiye'de günlük yaşamın bir parçası haline geldi.
Neredeyse Türkiye'nin büyük bir bölümünde, şehirlerimizde doğalgaz
kullanılmaktadır. Sanayide kullanılmaktadır. Enerji üretmek için
santrallerde kullanılmaktadır. Ve her yerde hemen hemen aynı sistem,
Batman'da patlamaya neden olan sistem Türkiye'nin birçok yerinde
uygulanmaktadır. Örneğin bizim Trakya'da yoğun miktarda doğalgaz
çıkmaktadır. Oralarda da benzer sistemlerle gaz nakli başka yerlere
yapılmaktadır. Buraların her biri her an patlamaya hazır birer bomba
gibi beklemektedir. Hatta Ankara'da bindiğiniz otobüsler bile aynı
sistemle doğalgazla çalıştırılmaktadır. Bu tehlikeye bütün
kamuoyunun dikkatini çekmek istiyorum. Eğer güvenlik tedbirleri
alınmazsa işçinin, halkın sağlığı ön planda tutulmazsa, kurallı bir
çalışma sistemi getirilmezse ve denetim mekanizmaları yeterince
oluşturulmazsa Türkiye'de yeni iş kazaları, yeni iş faciaları ne
yazık ki olmaya devam edecektir. İş sağlığı ve güvenlik tedbiri
alınmıyor. Bunu yapacak olan devlet, Çalışma Bakanlığı, ilgili
denetim birimleri yerindelik denetimlerini yapıyor mu? Hayır. Ne bu
denetimleri yapabilecek uzmanlara sahipsiniz ne de yeterince
müfettişe veya teknik elemana sahipsiniz. Devlet olarak bu
denetimleri yapmazsanız işçinin sağlığını, halkın sağlığını ön plana
alan bir anlayışla, kamusal, toplumsal yarar mantığıyla, karı ön
plana çıkarmadan bu denetimleri yapmazsanız işverenler de ellerini
kollarını sallayarak, denetimsiz, güvencesiz bir şekilde bu üretimi
sürdürmeye devam ederler. Bizler de her seferinde avunmakla,
ağlamakla zamanımızı geçiririz, suçlu ararız. Oysa suçlu bellidir."
İnsanlar köle gibi çalıştırılıyor Ülkemizde işsizlik oranlarının had safhaya ulaştığını, üniversiteli gençlerin iş bulamadığını, üniversite mezunlarında işsizlik oranının yüzde 25'e ulaştığını, insanların köle gibi çalıştırıldığını, üçlü vardiya sisteminden ikili vardiya sistemine geçildiğini, insanların 12 saat çalıştırıldığını ancak bunun karşılığında hiçbir mesai ücreti veya sosyal hak ödenmediğini belirten Öztaşkın şöyle devam etti: “Sendikaların, konfederasyonların partiler üstü politika veya tarafsızlık söylemleri bir kandırmacadan ibarettir. Bizler emekten, işçiden yana tarafız. Bizler insan gibi yaşamak için tarafız. Bizler toplumsal barış için tarafız. Önümüzde yapılacak olan seçimlerde emekçiler de tercihini emekten yana politikalar uygulayacak olan partilerden yana yapmalıdırlar. Petrol-İş önümüzdeki seçimlerde de işçiden, emekçiden yana politikalar uygulayacak partilerden yana tercihini kullanacaktır.” Öztaşkın, gidişattan memnun olmayanların, bu sistemin bu şekilde sürmesini istemeyenlerin, 12 Haziran'da yapılacak genel seçimlerde doğru bir tavır alması gerektiğini söyledi. Seçimlerin geleceğimize yön verebilmenin en önemli araçlardan biri olduğunu belirten Öztaşkın,”Ülkemizde yaşanan olayları değerlendirirken iktidarı karneyle değerlendirmek zorundayız. İktidarın 8 yılda neler yaptıklarını biliyorsunuz. Seçimlerde de bunun hesabını sormalısınız” dedi.
Krizlerde halk yoksullaşırken dolar milyarderleri arttı Kırıkkale Şube Başkanımız Recep Sefer de kongrenin açılışında yaptığı konuşmada, dünyada akıl almaz bir teknolojik gelişme olduğunu, ticaret, hizmet, sanayi üretiminde kat kat artışlar olduğunu belirterek, “ Ancak dünyada gelişmeyen ve dünyadaki bu teknolojik gelişmeyle aynı hızda ilerlemeyen bir durum var. O da adalet ve eşitlik anlayışı. 2009 yılında büyük bir kriz yaşandı. Dünyada 200 milyon, Türkiye'de ise 1 milyona yakın insan işini kaybetti, milyonlarca insan açlık ve yoksulluk sınırına sürüklendi” dedi. Yaşanan bu ağır krize karşın dünyada ve ülkemizde dolar milyarderlerinin sayısının arttığını belirten Sefer, “Krizlerde işçiler, emekçiler yokluk çekerken, fakirleşirken, onlar dolar milyarderi sayısını artırdılar” diye konuştu.
Yan gelip yatmayacağız! Petrol-İş Sendikası'nın 60 yıldır sadece Petrol - İş üyelerinin yanında yer almadığını, sadece üyelerinin ekonomik ve sosyal hakları için mücadele etmediğini belirten Sefer, “Sendikamız nerede ezilmiş, itilmiş varsa onların yanında da yer aldı. Nerede yoksul, kimsesiz varsa onların yanında yer aldı. Nerede savaşa maruz kalmış insanlar varsa onların yanında yer aldı. Bu sendika 60 yıldır, maceracı olmayan, yandaş olmayan ama mücadeleci olan bir sendikadır”dedi.
Televizyonların, gazetelerin, sanki dünyada yoksulluk, açlık yokmuş gibi, tüm bu söylenenler yaşanmamış gibi magazin yayını yaptıklarını, insanların beyinlerini yıkayarak yayın yaptıklarını belirten Sefer sözlerine şöyle devam etti:
“İş kazalarında Avrupa birincisi, dünya ikincisiyiz. Bunun nedeni ucuz işçilik ve güvencesiz çalışma koşullarıdır. İş kazalarında utanılacak bir durumdayız. Her taraf taşeron-müteahhit işçisi oldu. Bu koltuk sevdasıyla, bu hükümet yandaşlığı ile sendikacılık yapılmaz. Sendikacılar ortak mücadele etmediği sürece, ortak tavır koymadığı sürece kazanımlarımızı birer birer kaybedeceğiz.”
“Yan gelip yatmayacağız, yapacaklarımız var; sizlerle beraber daha nice mücadeleler verebileceğimize inanıyorum. Bizim rakibimiz bizm arkadaşlarımız değil ” diyen Sefer, şubenin üye sayısını 2 bin 500'lere çıkaracaklarını, maceracı değil, ricacı değil, aklı, bilimi şiar edinerek mücadeleci sendikacılık yapmaya devam edeceklerini söyledi.
|