1 MAYIS’IN 2007'NİN ARDINDAN
1 Mayıs Dünya Emekçilerinin Bayramı bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de kutlandı. Dünyada 1 Mayıs'ı gerçekten bayram havası içinde kutlayan ülkeler olduğu gibi, kargaşa içinde ve belirli sınırlamalar, kısıtlamalar içerisinde kutlayanlar da vardı. Bizim ülkemizde de tüm bunların bileşimini yaşanmaktadır. İzinlisi izinsizi, sınırlısı sınırsızı, düzenlisi düzensizi, sıkıntılısı sıkıntısızı, olaylısı olaysızı, duyarlısı duyarsızı, provoke edileni, edilmeyeni gibi tüm bu halleri ülkemizde maalesef yaşıyoruz. Bu yılki 1 Mayıs da öyle oldu. Bir türlü ortak karar alamayan emek bileşenlerinin bu yıl da farklı, farklı alanlarda kutlamalar yapmak istediler. Bu da emekçilerin, siyasetteki bölünmüşlüğün bir benzerini, emekçileri yönetenlerin yaşıyor olmaları ve çalışanlarımıza yaşatıyor olmalarıdır. Buna emek önderlerinin hakkı yoktur. Olayların ve gelişmelerin ne getirip ne götüreceğini, toplumun çıkarlarını kısa vadede değil uzun vadede düşünüp hareket etmeleri gerekirken, bireysel çıkarları öne çıkararak, kısa vadeli düşünülürken, sorumluluğunu taşıdıkları toplumları unutarak geleceklerini zora sokmaya devam ediyorlar.
Örneğin DİSK’in Taksim ısrarı, Türk-İş'in Kadıköy'de kutlaması ve bunun dışında bazı lokal kutlamaların yapılması bu dağınık tabloyu ortaya koyuyor. Bu dağınık tabloda 1 Mayıs’ın öneminin vurgusu yapılmadan, Taksim'deki olayların gündeme damga vuruşu ortaya çıkıyor.
Daha Taksim’e çıkmadan, diğer taraflardaki 1 Mayısların güzellikleri gölgelendi. Yayın kuruluşlarının da bu güzellikleri yayımlamaları yerine, olayları vermeleri manidardır. Bunun için de aradıkları malzemelerin ortaya çıkmasına neden olundu. Sadece olmaması gereken olayların halkımıza gösterilmesi suretiyle 1 Mayısların halkın gözünde olayların olduğu, kargaşa ve anarşinin çıktığı günler olarak bilinmesinin devamının sağlanmasına gayret ediyorlar. Ve maalesef bunda da başarı sağlıyorlar. Diğer taraftan bu olaylara sebebiyet veren, buna zemin hazırlayan, yanlış uygulamalar yüzünden yaşanan mağduriyetlerin sorumlularına bakılmadan 1 Mayıs ve onu kutlamak isteyenler suçlanmaktadır ve fatura 1 Mayıs'ı kutlayanlara çıkartılmaktadır.
Burada ülkeyi yöneten merkezi yönetimin anlayışı ve tutumu yanı sıra, yerel yönetimlerin tutumu da çok önemlidir. Örneğin yıllardır Gebze'de kutladığımız 1 Mayıs bunlara örnektir. Bu yıl DİSK’e bağlı sendikaların dışındaki sendikalar birliği üyeleri, siyasi partilerin bir kısmı bu yılki 1 Mayıs kutlamasını Gebze'de bayram şeklinde kutladılar. 1 Mayıs'ı hiçbir olay yaşanmadan, sloganların atıldığı, müzik eşliğinde insanların eğlendiği ve 1 Mayıs bildirisinin okunduğu bir bayram olarak yaşadık.. Kutlamaya katılanlar herhangi bir zorluk çıkarmadığı gibi, asayişi sağlayanlar da zorluk çıkarmamıştır. Dolayısı ile de hiç bir olumsuz olay yaşanmadı.
Biz Petrol-İş Gebze Şubesi olarak sabah Kadıköy’deki Türk-İş mitingine, akşam da Gebze’deki mitinge katıldık. Aradaki farkları da gördük. İstanbul’ da ki izinli olan gösteri de çilelerle dolu oldu. Bir çoğu katılamadı.. İzinsiz yeri söylemeye gerek yok. Yaşananlar çok kötü, yaşanan bu olayların sorumlularını kınıyoruz. Ne çalışanımız, ne halkımız bunu hak etmiyor. Artık diğer milli ve dini bayramlarımız gibi bir gün olduğu, hatta Dünya da din, dil, ırk, renk ve ülke farklılığı gözetmeksizin ! Mayıs'ın en küresel bayram olduğunu herkes kabul etmelidir.
Bu anlam da Gebze’deki 1 Mayıs'ın kutlanmasında hiçbir sorunla karşılaşmadık. Bu ortamın sağlanmasında emeği geçen tüm çalışanlarımıza, sendikalar birliğimize ve özellikle gerek izin konusunda, gerek asayişin sağlanmasında gösterdikleri anlayış, sağduyu ve gayretlerinden dolayı İlçe Kaymakamımız M. Emin Avcı’ya, Emniyet Müdürü Ali Şahinli'ye ve tüm emniyet görevlilerine teşekkür ediyoruz.
Petrol-İş Sendikası Gebze Şube Başkanı Süleyman AKYÜZ
|