Bandırma'da 1 Mayıs kutlamaları coşkulu geçti

 

1 Mayıs İşçi Bayramı tüm yurtta olduğu gibi Bandırma’da da düzenlenen etkinliklerle kutlandı. Etkinliklere işçi sendikaları, sivil toplum örgütleri ve Bandırma Belediye Başkanı Sedat Pekel, Manyas Salur Belediye Başkanı Fetih Kilerci ve Susurluk Karapürçek Belediye Başkanı Orhan Yıldırım katıldı. Bandırma Şubemizde örgütlü Petrol-İş üyesi işçiler de kutlamalara katılarak 1 Mayıs'ı bayram havasında geçirdiler.

 

Yaptığı 1 Mayıs konuşmasına, “Bugün sevinç ve üzüntüyü bir arada yaşıyoruz” diyerek başlayan Liman İş Sendikası Bandırma Şube Başkanı Ahmet Uçar şunları söyledi:

 

“Sevincimiz, yıllardan beri gayri resmi olarak kutladığımız 1 Mayıs’ın resmi bayram oluşu, burukluğumuz ise hepinizin bildiği gibi özelleştirme illetinin maalesef limanları da sarmasıdır. 3 yıldan beri süren hukuk mücadelemiz aleyhimize sonuçlandı. Bandırma Limanı'nın satılması birçok kişi, kurum ve kuruluş tarafından umut olarak gözükse de bunun böyle olmadığı zaman içinde anlaşılacaktır. Devir işlemleri için artık sayılı günler kaldı. Kısa bir süre sonra büyüdüğümüz, çalıştığımız ve çocuklarımızı büyüttüğümüz bu güzel şehirden ayrılarak başka şehirlere gideceğiz. Liman işçileri olarak temennimiz şu ki bundan sonra Bandırma’da ve ülkemizde özelleştirme mağduriyetleri yaşanmasın.”

 

İşsizlik ve adaletsizlik arttı

 

2010 yılının işsizliğin ve adaletsizliğin arttığı bir yıl olarak yaşandığını açıklayan Genel - İş Sendikası Bandırma Şube Başkanı Mertkan Güner de yaptığı konuşmada şunları söyledi:

 

“Eğitimden sağlığa, sosyal güvenlikten istihdama tüm alanlarda sosyal devletin daha da küçülmesi amaçlanıyor. Düşük ücretle ve uzun çalışma sürelerinde çalışma yaygınlaşıyor. Dünyanın dört bir yanında açlık, yoksulluk ve çaresizlik içersindeki milyarlarca insan çözüm bekliyor. Zengin ülkelerle yoksullar arasındaki uçurum günden güne büyüyor. Bizler yoksulluktan, ayrımcılıktan ve adaletsizlikten, savaş tehdidinden ve baskıdan kurtulmuş bir dünya istiyoruz.”

 

Eşitlik, özgürlük ve sosyal adalet için, barış için demokratik, laik ve tam bağımsız bir Türkiye için alanlarda olduklarını açıklayan Eğitim-Sen Bandırma Şube Başkanı Hacı Akyaz ise “Şimdi artık emek ve demokrasiden yana güçlerimizi birleştirme, haklarımızı arama, hesap sorma zamanı. Yaşasın 1 Mayıs. Yaşasın birliğimiz.Yaşasın mücadelemiz. Yaşasın dayanışmamız” dedi.

 

İşçilerin önündeki engeller kalksın

İşçilerin örgütlenmelerinin önündeki engellerin kaldırılması gerektiğini dile getiren Petrol - İş Sendikası Bandırma Şube Başkanı Recep Gökdeniz de yaptığı konuşmada “Başta dayanışma grevi olmak üzere, grev ve toplu sözleşme alanında sınırsız özgürlükler getirip, lokavtı yasaklamadan, kamu emekçilerinin grevli, toplu iş sözleşmeli sendika hakkını tanımadan, sendikasız, sigortasız, işçi çalıştırmayı suç saymadan, sendikalaşma ve toplu iş sözleşmesi yapmanın önünde engel, her türlü baraj ve yasağı kaldırmadan demokratikleşme olur mu?”dedi.

 

Özelleştirmeye karşı mücadelemiz sürecek

 

Gökdeniz, devamında şunları söyledi “On binlerce işçi ve emekçiye dayatılan başta 4-C olmak üzere, işçileri, memurları, köylüleri, açlığa, sefalete, kölece yaşam koşullarına mahkûm eden iş ve çalışma yasası ortadan kaldırmadan, devletin insanca bir yaşam, ulaşım ve barınma hakkını karşılamayı garanti etmeden, demokratikleşme ve demokratik bir anayasa olabilir mi? Özelleştirmelere karşı 25 yıldır aynı inanç ve kararlılıkla mücadele eden sendikamız, bu kararlı duruşunu bundan sonra da devam ettirecektir.  Belediyelerce görülen temel hizmetler, belediyelerin kendilerinin yapması gereken hizmetlerdir. Belediyeler müteahhitleri zengin eden kurumlar olmamalıdır. Belediyedeki müteahhit eliyle yürütülen hizmetlerin biran önce belediye bünyesine alınarak müteahhitlerin işine son verilmelidir. Bu konunun sonuna kadar takipçisi olacağız”

 

Emeğe saygı barışın teminatı

Emeğe verilen değer ve gösterilen saygının, toplumsal barışın ve huzurun da temel taşlarından biri olduğuna dikkat çeken Bandırma Belediye Başkanı Sedat Pekel, “Üretim için mutlak emek gerekiyor. Bu, dünya kurulduğundan beri böyle. Harcanan emeğin karşılığının alınması konusunda da tarihi bir mücadele söz konusu. Çok acılar ve sancılı süreçler sonunda da olsa, haklı ve kararlı bir mücadele ile emekçiler haklarını elde etme konusunda önemli kazanımlar sağladı. İşte 1 Mayıs bu kazanımların en zirve noktasıdır. Emekçilerin bayramıdır. Tüm dünyada coşku ile kutlanan, barış, dostluk ve dayanışma günü 1 Mayıs, ne yazık ki ülkemizde bazı sancılarla kutlanıyor” dedi.

 

“Bunun hesabı sorulacaktır”

 

Pekel devamında şunları söyledi:

 

“Anlaşılmaz bir tutumla, emekçilerin bu en anlamlı günlerini istedikleri alanlarda kutlamalarına izin verilmiyor. Geçtiğimiz yıllarda yok yere yaşanan bu sorunun bu yıl aşılmış olmasından ve Taksim Meydanı’nın işçilerimize açılmasından mutluluk duyuyorum. Emekçi kardeşlerimiz bu yıl Taksim’de kutlayacakları coşkulu 1 Mayıs ile yıllardır bu konuda içi boş bir sorun yaratıldığını kanıtlayacaklardır. Bu 1 Mayıs’ta da, hala emekçilerin haklarını alamamalarından kaynaklanan sorunları, ülkenin ekonomik sıkıntılarının bedelinin emekçinin sırtına yüklenme girişimleri ne yazık ki sürüyor. Tekel işçilerine reva görülen yaklaşım asla unutulmayacak. Ankara’nın ayazında, Anadolu’nun bir köşesinden eşini, hasta yavrusunu bırakarak ekmek ve aş mücadelesi için aylarca çadırlarda yaşamak zorunda bırakılan emekçiler, bunun hesabını bir gün elbette soracaktır.”