20/01/2011

 

Basın Bülteni..Basın Bülteni…Basın Bülteni..Basın Bülteni…Basın Bülteni…

 

       AKP’den SERMAYE’ye SELAM, TORBA YASA İLE SÖMÜRÜYE DEVAM

 

 

29 Kasım 2010 tarihinde TBMM’ye gönderilen “ Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer bazı kanun ve kanun Hükmünde kararnamelerde Değişiklik yapılmasına Dair Kanun Tasarısı yada;

Kamuoyununda “Torba Yasa” olarak adlandırılan Yasa Tasarısı Plan ve Bütçe Komisyonundan geçti.

 

TBMM Genel Kurulunda 24 Ocak Kararlarının (31.) Yıldönümünü müteakip görüşülmeye başlanacak olan Torba Yasa Tasarısının Yasalaşması halinde İşçi ve Emekçiler çalışma hayatında adeta Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı ve yaratacağı sonuçlar bakımından son derece ağır yaptırımlarla karşı karşıya kalacaklar.

 

AKP Hükümeti 3 Kasım 2002’de iktidara geldiği günden bu yana;

 

  • 30 yılı aşkın süredir devam eden ve AKP hükümeti döneminde hız kazanan özelleştirme uygulamaları

 

  • 22/05/2003 Tarihinde yürürlüğe giren İş Yasası (Kölelik Yasası)

 

  •  1 Ekim 2008 tarihinde yürürlüğe giren Mezarda Emeklilik ile Sağlık Hizmetlerinin piyasalaştırıldığı SSGSS Yasası

 

  • 2008 Ekonomik Krizi ile ortaya atılan ulusal istihdam stratejisi kapsamında Esnek, Kuralsız ve güvencesiz çalışmanın meşru hale getirilmeye çalışılması;

 

  • 12 Eylül Referandumu

 

Şimdi de;

 

Başlangıçta 112 Asıl 7 geçici madde ile gündeme gelen, şimdilerde 150 asıl maddeyi aşan Torba Yasa Tasarısı.

 

12 Eylül Referandumunda 26 Madde için bizden nasıl bir tek yanıt istenmiş ise şimdi Torba Yasa Tasarısı içinde aynı şey yapılmak istenmektedir. Biz karşı çıktığımızda da muhtemelen Hükümet Torbadaki herkes için olumlu sayılabilecek düzenlemeleri kamuoyunun bilgisine sunacaktır.

 

Ancak gizlenen gerçek işçi ve emekçiler için acı’dır. Hükümet bizden sermayenin çıkarlarını korumak için adeta bu ilacı yutmamızı istemektedir.

 

  

SERMAYE’YE AF, EMEKÇİYE SALDIRI

 

Torba Yasa içerisinde;

 

·       Ağırlıklı olarak işverenlerin devlete olan borçları, borç cezaları ve faizleri affedilerek, vergisini düzenli ödeyenler adeta cezalandırılmaktadır. Zamanında ödenmediği için affedilen vergi ve prim borçları İşçi ve Emekçilerin cebinden çıkmaktadır.

 

·        İşsizlik Sigortası Fonundan yararlanma koşullarında iyileştirme anlamında bir değişiklik yapılmadığı gibi;

Fonun bir önceki yıl prim gelirlerinin %30’unun sermayeye aktarılarak istihdam artırmaya yönelik politika ve tedbirleri uygulamak amacıyla kullanılmasına olanak sağlanmaktadır. Ayrıca Bakanlar Kuruluna bu oranı %50’ye kadar çıkarma yetkisi verilmiştir.

 

·        Torba Kanun Tasarısının 58. maddesi ile; 4447 sayılı kanunun Ek-2 maddesi değiştirilmiştir.

Bu değişiklik ile mevcut kanunda yer alan “Genel Ekonomik Kriz ve Zorlayıcı Sebepler’e” ilave olarak “Sektörel veya Bölgesel Kriz” ibareleri de eklenmiştir. Yani Sermaye çıkarlarının korunması için kısa çalışma ödeneğini doğuran haller genişletilmiştir.

Yine Tasarı ile Bakanlar Kuruluna kısa çalışma ödeneğinin süresini altı aya kadar uzatma ve işsizlik ödeneğinden mahsup edilip edilemeyeceğini belirleme yetkisi verilmiştir.

 

·        Kanun Tasarısın 61. maddesi ile 4857 sayılı İş Kanunun 14. maddesi değiştirilmiş; çağrı üzerine çalışma, evden çalışma ve uzaktan çalışma yasa metni haline getirilmiştir.

 

Bu durum esnek çalışma modellerinin çalışma hayatımıza tamamen yerleşmesine; çalışma yaşamının kuralsız ve örgütsüz bir hale gelmesine neden olacak, ucuz işçiliğe meydan verilecektir.

 

·        2 ay olan deneme süresi 4 aya çıkarılmaktadır. Deneme süresinin uzatılması emeğin heba olması riskini beraberinde getirmektedir.

 

·        Denkleştirme süresi turizm işletme belgeli işyerleri için 4 aya kadar uzatılabilecektir.

 

Bu durum işkolunda çalışan işçiler için fazla mesai ücreti almalarının fiilen önüne geçilmesine neden olacaktır.

 

·        İl Özel İdare ve Belediye İşçileri “İhtiyaç Fazlası sayılarak Milli Eğitim Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğünün Taşra teşkilatlarına dağıtılması öngörülmektedir.

 

Tasarıda yerlerinden edilen işçilere yeni görevlerine başlamak için beş gün süre  tanınmakta, yeni işyerlerine gitmeyen işçilerin işten çıkarılacakları ifade edilmektedir.

 

·        Asgari Ücret 16 yaşından büyükler ve küçükler için diye değil  18 yaşından Büyükler ve küçükler için olarak değiştirilecektir. Böylece 16-18 yaş arasındaki 250 bin genç  işçi 80 lira daha az ücret alacaktır.

 

Ayrıca 16-18 yaş arasındaki genç işçiler eskisine göre daha çok SGK primi ödeyecektir.

 

Çırak statüsünde çalışan yüzbinlerce işçinin ücretleri de 229 TL’den 178 TL’ye   düşecektir.

 

·       Torba Yasayla özelleştirmeye karşı açılan “Yürütmeyi Durdurma” ve “İptal” kararlarının alındığı davalar ortadan kaldırılarak yasa dışı yapılan özelleştirmeler de bundan böyle yasal hale getirilecektir.

     

·        “Kısmi Sürekli” veya “çağrı üzerine” çalışma gibi nedenlerle bir ay içinde sigortası eksik yatmış olan bir işçinin sigortasını 30 tam güne kendi cebinden tamamlaması istenmektedir.

 

·        Bu yasa tasarısı ile Kamu Emekçilerinin de İş Güvencesi tamamen ortadan kaldırılacak. Esnek çalışma kural haline gelecek. Memurlar da işçiler gibi   “ Ödünç ” verilecek. Memurlar bir yılda en fazla altı ayı geçmemek üzere kurumlar arası geçici süreli görevlendirilebilecektir.

           

      İşçi ve Emekçilerin bu düzenlemeleri kabullenmesi ve buna sessiz kalması mümkün   değildir.

 

Süreç bütün önyargılarımızı ve iç çekişmelerimizi bir kenara bırakarak başta Torba Yasa Tasarısı olmak üzere bütün emek karşıtı politikalara karşı birleşmektir.

 

Bugün Emek Platformunun toplanmasına ve Ortak Mücadele Programına her zamankinden daha çok ihtiyaç vardır.

 

Ayrıca 2011 yılı Kamu Kesimi Toplu-iş Sözleşme sürecinin başladığı bir dönemdir.

 

Kamu işyerlerinde çalışmakta olan yaklaşık 280 bin işçi haziran ayında yapılması planlanan Genel Seçimler öncesi Konfederasyonumuz Türk-İş bünyesinde oluşturulacak Koordinasyon Kurulunun bir an önce toplanarak üyelerimizin taleplerini belirlemesini ve bu taleplerin hayata geçirilebilmesi için Torba Yasayı da kapsayacak bir mücadele programını işçilere sunmasını beklemektedir.

 

Her iş kolunda işyerlerimize özgü sorunlar ve ücretler arasındaki dengesizlikler tahammül edilemez boyutlara ulaşmıştır. İşyerlerimizde iş barışı bozulmuştur. Gerçek enflasyonu ve reel kayıplarımızı gözeten bir ücret zammı ile işyerlerimize özgü sorunlarımızın çözümüne yönelik bir pazarlık politikası izlenirken; bu dönem mutlaka ücretler arasındaki dengesizliklere çözüm talep eden bir Toplu Sözleşme Stratejisi belirlenmelidir.

 

Bunun için biran önce mücadele startı verilmelidir.

 

Bizler Türk-İş’e bağlı Sendikaların Ankara Şubeleri olarak Torba Yasa Tasarısı, 2011 yılı Kamu TİS’leri ve emeğe yönelik tüm saldırılara karşı ortak mücadele edeceğimizi kamuoyu ile paylaşırız.

 

Petrol-İş Sendikası Ankara Şube

      Yönetim Kurulu Adına

      Mustafa ÖZGEN

      Başkan