Basına ve Kamuoyuna,

 

20 Aralık 2010

 

 

 “ÖZÜRLÜ MAAŞI” DEĞİL, HAKKIMIZ OLAN “İŞ GÖREMEZLİK GELİRİ”MİZİ İSTİYORUZ!

 

Kot Kumlama İşçileri Dayanışma Komitesi olarak silikozis hastası kot işçileri tüm haklarını kazanana kadar mücadeleyi bırakmayacağımızı bir kez daha hatırlatmak için yine Ankara’dayız. Yaklaşık 3 yıldır sürdürdüğümüz mücadele sonunda önemli kazanımlar elde ettik: Tekstil işkolunda kumlama işlemi yasaklandı, silikozis hastalarının sağlık hizmetlerinden ücretsiz yararlanmasını sağladık. Bulunduğumuz suç duyuruları sonucunda, işçileri zarara uğratan işverenler, gerekli denetimleri yapmayan Çalışma Bakanlığı yetkilileri ile belediye yetkilileri aleyhinde ceza davaları açıldı.  Sigortasız çalıştırılan işçilerin geriye dönük hakları için açtığımız hizmet tespit davalarını kazanmaya başladık. Çokuluslu büyük kot şirketleri önceleri kumlama işini yaptırdıklarını reddederken, artık bu sosyal yıkımda paylarını inkâr edemez duruma geldiler. Devletin ve siyasi iktidarların bu konudaki sorumluluğunun hükümet tarafından kabul etmesini sağladık. Sıra işçilerin maluliyet haklarını almasına geldi.

 

Bugüne kadarki girişimlerimizin ardından hükümet bu konuda adım atmak zorunda kaldı. Önümüzdeki günlerde Plan ve Bütçe görüşmeleri kapsamında ele alınacak, silikozis hastası kot kumlama işçilerinin sosyal güvenlik haklarına ilişkin bir düzenlemeyi de kapsayan bir torba yasa çıkarılması gündemde. İşte, bu yüzden buradayız.

 

Hükümet ne öneriyor?

Önerilen torba yasada silikozis hastalığı nedeniyle meslekte kazanma gücünün en az yüzde 40’ını kaybettikleri Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Kurulunca tespit edilmesi kaydıyla işçilere 2022 Sayılı Kanun’a göre yoksul özürlülerin yararlandığı aylık bağlanması öngörülüyor. Böylece, kot işçileri meslek hastası işçilerin yararlandığı maluliyet haklarından çok daha geride olan “özürlü” kategorisine dâhil ediliyor. Torba yasayla getirilmek istenen; 100–300 TL’lik özürlü maaşını alınabilmesi için var olan yasada gerek koşulan “yoksul” ibaresine “silikozis hastalığı” ibaresi eklenmesidir. Ancak, zaten hasta kot işçileri kaybettikleri işgüçlerinin sonucu olarak düştükleri yoksulluk nedeniyle bu yasal haktan faydalanabiliyorlar.

 

Görüşülen torba yasa kot işçilerine yeni bir hak vermiyor, aksine umutlarımızı yıkarak bizleri yok ediyor! Silikozis hastası kot kumlama işçileri, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’in ve hükümet partisinin temsilcilerinin sözünde durmasını ve bu soruna gerçek bir çözüm bulmasını bekliyor.

 

 

Kot işçileri ne istiyor?  

Kot işçilerinin talebi basit: Sigortası olup olmadığına bakılmaksızın, ilgili hakem hastanelerce silikozis hastalığına yakalandığı tespit edilen tüm hastaların, hastalıklarının ağırlıkları oranında sosyal güvenlik haklarından yararlanmaları için 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nda gerekli düzenlemenin gerçekleştirilmesi gerekiyor. Meslek Hastalıkları Hastanesi’nden silikozis raporu alan işçilere iş göremez gelirinin bağlanması için, işçinin çalıştığını ispat yükümlülüğü kaldırılmalıdır. Çünkü silikozis yüzde yüz bir meslek hastalığıdır; mesleksel maruziyet dışında oluşamaz.

 

“Özürlü” Değil İşçiyiz, Silikozis Hastası Kot İşçilerinin İşçi Olduklarını İspat Yükümlülüğü Kaldırılsın!

Mevcut yasada işçilerin söz konusu işyerlerinde çalıştıklarının ve meslek hastalığının bundan kaynaklandığının ispatı isteniyor ve bunun tespiti halinde prim gün sayısına bakılmaksızın iş kazası meslek hastalığı sigortasından sürekli iş göremezlik geliri bağlanıyor. Şayet gün sayıları yeterli ise ayrıca malullük aylığı da bağlanıyor. Ancak, kot işçilerinin neredeyse tamamı kayıt dışı, kaçak, sigortasız çalıştırılmışlardır. Dolayısıyla, mevcut durum işçilerinin bazılarının sonunu bile göremedikleri yıllar süren bir mahkeme sürecini gerektiriyor.

 

Görüşülen torba yasa bu soruna çözüm bulmuyor. Bu durumda, devletin tespit etmediği kaçak işyerlerini tespit etmek, devletin hesap sormadığı patronlardan hesap sormak ve devletin kendi ağzıyla ikrar ettiği adaletsizliği adalet önünde ispat etmek gene bize düşecek!

 

Hükümetin bu yaptığı bir hak verme değil, tam tersi var olan hakkı geri almaktır. Çünkü meslek haslığından yüzde 10 maluliyete bile o oranda iş göremez geliri bağlanır. Yüzde 20’den sonraki maluliyetlere asgari ücretten düşük maaş verilemez. Bir meslek hastası 1800 günde emekli olurken bir özürlü 3600 günde emekli oluyor. Yani, biz zaten işçi olarak haklarımızı aldığımızda yoksulluk maaşına ihtiyaç duymayacağız.

 

Bir kez daha hükümete sesleniyoruz:

 

“Sadakaya razı değiliz, hakkımızı istiyoruz!”

 

Kot Kumlama İşçileri Dayanışma Komitesi