Konfederasyonumuz Türk-İş'in Kararı

Gereğince Bir Saat Süreyle Çalışmama Hakkımızı Kullandık.

 

Konfederasyonumuz Türk-İş ile Hükümet arasında yürütülen Kamu Kesimi Toplu İş Sözleşmeleri görüşmelerinin tıkanma noktasına gelmesi nedeniyle 7 Temmuz 2009 Salı günü Konfederasyonumuz Türk-İş’in kararı gereğince tüm kamu işçileri bir saat çalışmama haklarını kullandılar.

 

Sendikamızın örgütlü olduğu kamu işyerlerinde 1 saat geç işbaşı yapılarak karar etkili olarak hayata geçirildi. Ankara şubemizde örgütlü işyerlerinde çalışan Petrol-İş üyeleri de bir saat süreyle çalışmama haklarını kullanarak, Hükümetin kamu kesimi toplu iş sözleşmelerine ilişkin tutumunu protesto ettiler.

 

Genel Başkanımız Sayın Mustafa Öztaşkın, Ankara'da TPAO Genel Müdürlüğünde katıldığı eylemde üyelerimize hitap etti ve taleplerimizin hayata geçmesini istedi.

 

 Ankara Şube Başkanımız Mustafa Özgen ise üyelerimize hitaben konfederasyonumuz Türk-İş tarafından gönderilen ortak basın açıklamasını okudu:

 

 “Değerli Arkadaşlarım,
Bugün burada, kamu kesimi toplu iş sözleşmeleri görüşmelerinde, Hükümetin uzlaşmaz tutumunu protesto etmek için bir saat süreyle çalışmama hakkımızı kullanıyoruz. Bu mücadele ekmek mücadelesidir. Yani eve giren paranın, sofraya konan yemeğin mücadelesidir. Çocuklarımızı okula gönderebilmenin, hastalarımıza ilaç alabilmenin, ev kirası ödeyebilmenin, gaz alabilmenin, elektrik, su faturalarını ödeyebilmenin mücadelesidir.

Elbette tüm bu saydıklarım insanın temel ihtiyaçlarıdır. Ama ne yazık ki bugünün Türkiye'sinde, temel ihtiyaçlarımızı karşılayabilecek bir gelire sahip olmak için mücadele etmek gerekmektedir. Biz istemez miyiz, hükümet derdimizden anlasın, hiç böyle sokaklara dökülmeden hak ettiğimiz zammı bize versin? Ama vermediler…

 

İstediğimiz öyle yüzde 20’ler falan da değil artık… Bize birinci altı ay yüzde 3, ikinci altı ay yüzde 4 zam verdiler. Sigorta kayıplarımız dururken, vergi kayıplarımız dururken bizden bu oranı kabul etmemizi istediler. Enflasyon oranında zammı bile bize çok gördüler. Halbuki, biz fazla bir şey istemiyoruz. Sadece hakkımızı istiyoruz.  Vergiden, sigortadan, enflasyondan doğan kayıplarımızın telafisini istiyoruz. Yani sadece  kaybettiklerimizin telafisini istiyoruz.

 

Başbakan, Sakarya’da “Biz verdik vereceğimizi, kabul etmiyorlarsa greve gitsinler” dedi...Grev bizim son silahımız… Biz bu eylemlerimizi kendimizi daha iyi anlatabilmek için yapıyoruz. Daha dün Türkiye’nin dört bir yanında yüzbinlerce kişi İktidar Partisine yürüdük. Bugün yüzbinlerce işçi, Türkiye’nin dört bir yanında bir saat süreyle çalışmama hakkımızı kullanıyoruz. Yarın TÜRK-İŞ başkanlar Kurulu toplanıyor. Bundan sonra yapacağımız yeni eylemlerimiz bu toplantıda belirlenecek. Bizi, eylemlerimizle anlamazlarsa, eylemlerimizle de sesimizi duymazlarsa, elbette ki davullarla, zurnalarla grevlerimize başlayacağız. Yolumuz açık olsun...”