YAŞASIN 1 MAYIS!... ALANLARDAYIZ!....


 

02/05/2007
 

Ankara’da, Sıhhiye Meydanında kutladığımız 1 Mayıs’ta Alan’a büyük bir coşku hakimdi. Şubemize bağlı işyerlerimizden üyelerimizin yoğun katılımı ile gerçekleştirdiğimiz 1 Mayıs kutlamalarında Şube Başkanımız, Konfederasyonumuz adına bir konuşma yaptı.


 

Yaşasın 1 Mayıs!


Yaşasın İşçilerin Birliği!

 

Saygılarımızla,

Petrol-İş Sendikası

Ankara Şubesi

 

 


Şube Başkanımızın 1 Mayıs’ta Sıhhiye Meydanında yaptığı konuşma metni


 

Kardeşlerim;

 

Bütün İşçi ve Emekçilerin Uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’ı kutlamak amacıyla Sıhhiye Meydanını dolduran çok değerli işçiler, kamu emekçileri, emekliler, öğrenciler ve kadınlar


 

Emperyalizmin işgallerine;

Kapitalizmin küresel saldırılarına;

Yoksulluğa ve sömürüye hayır diyenler;

Kardeşçe bir arada yaşamak isteyenler;

Eşit, adil, özgür, demokratik ve insanca yaşanabilir bir Türkiye hedefleyenler,

Hepinizi Sendikam Petrol-İş ve Konfederasyonum Türk-İş adına saygıyla ve sevgiyle selamlıyor; hoş geldiniz diyorum.

 

2007 1 Mayısında biz işçi ve emekçiler alanlara; insanlık dışı koşullarda çalışmayı ve yaşamayı dayatan sermaye ve onun savunucularına karşı iş, ekmek ve özgürlük taleplerimizle çıkıyoruz. Tıpkı 121 yıl önce olduğu gibi;

 

Küreselleşen kapitalizm, neoliberal politikalarla;

Kendi insan;

Kendi toplum;

Ve

Kendi devlet tipini yaratmaya çalışıyor. Sermaye başka bir dünya seçeneğini ortadan kaldırarak emekçileri tek tipleştiriyor ve daha çok kar etmenin araçları haline getiriyor. Biz bu saldırılara karşı direniyor ve bugün ülkemizin bütün meydanlarında hep birlikte haykırıyoruz.

 

Başka Bir Dünya Mümkün!

 

Bugün Ülkemizde emekçiler işsizlikle terbiye edilmeye çalışılıyorlar.

 

Kayıt dışı istihdam bir türlü önlenmezken, 150 YTL’ye milyonlarca kaçak işçi insanlık dışı koşullarda çalışmaya zorlanıyor.

 

Ostim’de, Sitelerde, Sincan Organize Sanayi de, Çubuk’ta, Akyurt’ta ve Elmadağ’da her türlü sosyal güvenceden yoksun sendikasız, sigortasız ve düşük ücretle kölece çalıştırılan işçi kardeşlerimiz, anayasal haklarını kullanarak örgütlenen, örgütlendiği için işten atılan, silahlı saldırıya uğrayan Horoz Nakliyat İşçileri, Deri İşçileri, Tekstil İşçileri; çokuluslu şirketlere dikensiz gül bahçesi sağlamak amacıyla oluşturulan serbest bölgelerde; çok öğünülen Avrupa Birliği üyesi ülkelere ait şirketlerde çalışan ve 8,5 aydır grevde olan; hamile kalacağı günü dahi patronlarının belirlediği Novamed işçileri, 1886’da Chicago’da mücadeleye başlayan emekçiler gibi diyorlar ki;

 

Çok çalışmaktan yorulduk.

Yaşamaya ancak yetecek kadar para,

Düşünceye zaman yok,

Güneş ışığını hissetmek istiyoruz.

Tanrının bunu istediğinden eminiz.

Ve ekliyorlar,

Bizim de, sadece insan olduğumuzu anlamalarını istiyoruz.

 

Bugün Ülkemizde,


Ekonomik kararların IMF, DB, DTÖ tarafından alındığı, siyasi kararların ise Brüksel’den verildiği AKP hükümeti eliyle de hayata geçirildiği bir süreci yaşamaktayız. AKP hükümeti 4,5 yıllık iktidarı sürecinde yol açtığı ekonomik, siyasal ve sosyal krizlerin faturasını emekçilere kesmek niyetindedir.

 

Yağma Yok!

 

Krizi kimler yaratıyorsa, artık faturayı da onlar ödeyecektir.

 

Kriz senaryoları ile;

 

- Kıdem Tazminatımızın fona devredilmesi veya kaldırılmasına,

 

- İşsizlik sigortası fonuna dokunulmasına,

 

- Asgari Ücretin Bölgesel olarak uygulanmasına,

 

- İşçi ve emekçilerin vereceği cevap


………GENEL GREVDİR, GENEL DİRENİŞTİR…………

 

Kardeşlerim;


Eğitim, sağlık, sosyal güvenlik ve tüm kamu hizmetleri paralı hale getirilmek isteniyor.

 

25 yıldır Devleti küçültmek ve sosyal devleti yıkmak amacıyla gerçekleştirilen özelleştirmeler fiyaskoyla sonuçlanmıştır.

 

Şimdi sıra yeraltı kaynaklarımızın sömürülmesine gelmiştir. Irak’ta işgalle hayata geçirilmek istenen, Ülkemizde “Türk Petrol Kanunu” ile hayata geçirilmek isteniyor. Böylece Milli Petrol Kuruluşumuz TPAO’da tasfiye edilmek isteniyor.

 

İşte sonuç ortada;

 

Ne geçti elinize

 

Tüpraş’ı, Erdemir’i, Telekom’u, Sekayı, Seydişehir Aliminyum’u, Limanları, sattınız.

 

Ne geçti elinize

 

Hani istihdam yaratacaktınız, işsizlik kalmayacaktı.

 

Hani iç ve dış borçların tamamını ödeyecektiniz.

 

Bunların birer yalan olduğu bugün herkes tarafından anlaşılmıştır.

 

Yetmedi.

 

Yandaşlar daha çok hortumlanmak istiyor.

 

Şimdi sıra Petkim’de, Tekel’de, Şeker Fabrikalarında, THY, Milli Piyangoda, Vatan Topraklarında, Ormanlarda, Gayrimenkullerde,

 

Ancak şu bilinmelidir ki;

 

Sınıf mücadelesine inanan sendikaların birleşik mücadelesi ile, özelleştirmeye karşı 20 yıldır verilen mücadeleyi vermeye devam ediyoruz.

 

Tekel’i, Şekerleri, THY, Milli Piyangoyu, vatan topraklarını, ormanları özelleştiremeyecek.

 

Petkim’in meşalesini söndüremeyeceksiniz.

 

Gelin kardeşlerim ellerinden bizim olanları da alalım.

 

Tüpraş’ı, Telekom’u, Erdemir’i, Sümerbank’ı, Limanları, Seka’yı ve diğerlerini kamulaştıralım.


14 Nisan’da Tandoğan’da, 29 Nisan’da da Çağlayan’da AKP Hükümetine verdiğimiz mesaj gerçekten takdire şayandır.

 

Ancak Unutulmamalıdır ki bu irade işçi ve emekçiler başta olmak üzere halkımızla birlikte, bu hükümeti iktidara taşıyan emperyalizme ve sermayeye karşı da verilmelidir.

 

Bu fabrikalarda çok uluslu tekellerin bayrağı dalgalandığı sürece ne Cumhuriyete sahip çıkabilir ne de ekonomik ve siyasal bağımsızlığımızdan söz edebiliriz.

 

Gelin bağımsızlığımızın simgesi olan bayrağımızı ülkemizdeki bütün fabrikalara dikelim.

 

Ve;

 

Ne Büyük Ortadoğu projesinde eş başkanlığına soyunarak Cumhuriyet ve Devrimlerini içine sindiremeyenlere geçit verelim ne de demokrasimizin kesintiye uğratılmasına izin verelim. Üreten ve yaratan ellerimizle siyasal çözümünde işçi ve emekçilerin birlikte mücadelesi ile gerçekleşebileceğini unutmayalım.

 

Kardeşlerim;

 

Biz Birlikte Üreten ve Birlikte Yöneten, eşit, adil, özgür refah bir Türkiye istiyoruz.

 

Bu işçi ve emekçilerin birleşerek mücadele etmesi ile mümkündür. Biz bunun en güzel örneğini bölgemizde gerçekleştirdik. İşçi ve emekçilerin tabanda birleşmesini hedefleyen, bütün önyargılardan arınmış sendika şubelerinin bir araya gelmesiyle kurulan A.S.Ş.P. Bu Platforma sahip çıkmak zorundayız. Kurtuluşumuzun anahtarı buradadır.

 

Birleşerek mücadelemizi yükseltmek dileğiyle;

 

Hepinizi Sendikam Petrol-İş ve Konfederasyonum Türk-İş adına saygıyla ve sevgiyle selamlıyorum.

 

Yaşasın İşçilerin Birliği!

 

Yaşasın 1 Mayıs!

 

Mustafa ÖZGEN

Petrol-İş Sendikası

Ankara Şube Başkanı