Kamuda geçİcİ, taşeron, mevsİmlİk İşçİ uygulamasına

 son verİlsİn!

 

 16.12.2005

 

Bildiğiniz gibi Platformumuz, 3 Aralık 2005 Cumartesi günü Kızılay’da YKM önünde yaptığı basın açıklaması ile kamuda çalışan Geçici, Taşeron , Mevsimlik İşçilerin sorununu kamuoyunun gündemine taşımış ve kangrene dönüşmüş bu sorunun çözümüne kadar mücadelesini sürdüreceğini ifade etmiştir.

 

Bugün burada yeniden kamuda çalışan binlerce geçici, taşeron ve mevsimlik işçinin çalışma koşularının iyileştirilmesi, iş güvencelerinin sağlanması, tüm özlük haklarının verilmesi talebimizi yineliyoruz.

 

AKP Hükümeti işçi ve emekçilerin taleplerine kulak vermelidir. Kamu işyerlerinde yaşanan bu ayıptan ülkemiz kurtulmalıdır.

 

İşçi ve Emekçilerin çalışma alanlarında farklı istihdam biçimleri yaratarak, emekçiler arasındaki;

 

- Birlik ve dayanışmayı önlemek,

 

- Beraber mücadele etme yeteneklerini sınırlamak

 

-Daha çok sömürerek, karını arttırmak

 

- İşçi sağlığı, iş güvenliğini hiçe saymak

 

- Esnek ve Kuralsız çalışmayı meşrulaştırmak

 

-Örgütlenmeyi engellemek, örgütlü işyerlerinde yetkiyi düşürmek

 

- Siyasi kadrolaşmayı sağlamak

 

- Kurumlarımızda, yemekhaneler, çay ocakları, park ve bahçe bakımı gibi birimlerin taşeronlaşmasını sağlayarak, bu birimlerin özelleştirilmesine zemin hazırlanmak istenmektedir.

 

Hükümet kamu işyerlerindeki bu soruna çözüm bulacağı yerde MEB, 2005/78 sayı ve 01.09.2005 Tarihli genelgesiyle “20 bin kısmi zamanlı geçici öğreticilik” adı altında geçici sözleşmeli öğretmen alımını uygulamaya sokmuştur.

 

Genelgenin ilk maddesinde sözleşme süreleri 10 Ay olarak belirlenen eğitim emekçileri, yıl içerindeki çalışma süreleri haricinde 2 Ay ücretsiz ve sosyal güvencesiz yaşamaya terk edilmektedir.

 

Hem eğitim emekçilerinin, hem de eğitim gören çocuklarımızın düştüğü durum düşünüldüğünde durumun ne kadar vahim olduğu ortaya çıkmaktadır.

 

Bu uygulamayla eğitim emekçileri aynı zamanda, iş akitleri tek taraflı ve keyfiyete dayalı olarak işveren tarafından fesih edileceği korkusuyla yaşayan çağdaş köleler haline getirilecektir.

 

Her türlü örgütlenmenin yasaklandığı bu çalışma ortamında eğitim emekçisinin hastalanması bile neredeyse yasak hale getirilmiştir.

 

Bütün kamu işyerlerinde ayrımcı, sömürücü insan haklarına ve hukuka aykırı bu çalışma biçiminden vazgeçilmelidir.

 

Geçici, Taşeron, Mevsimlik Statüde çalışan tüm işçi ve emekçilerin bir an önce çalışma koşulları iyileştirilmeli, özlük hakları emsalleri ile eşitlenmelidir.

 

Bu sorun çözülene dek Ankara Sendika Şubeleri Platformu olarak mücadelemiz devam edecektir.

 

Kamuoyuna saygı ile duyurulur.                                              

 

 Saygılarımızla,

 

                                                                                 

                                        ANKARA SENDİKA ŞUBELERİ PLATFORMU

                                                                   YÜRÜTME KURULU

 

 

- İş Güvencesiz Çalıştırmaya ve Emek Sömürüsüne Hayır!

- Yaşasın İş, Ekmek, Özgürlük Mücadelemiz!

- Yaşasın Sınıf Dayanışması!

- Bütün Geçici İşçiler Kadroya Alınsın, Ayrımcı Uygulamalara son Verilsin!