“TÜRK PETROL YASASI’NA” KARŞI YÜKSEL CADDESİNDE STAND AÇILDI
Şubemiz tarafından 15 Mart 2007 Perşembe günü saat 12.00 de Yüksel Caddesinde “5574 Sayılı Türk Petrol Kanununun” meclis gündeminden geri çekilmesine dair bir stand açıldı. 20 Mart 2007 Salı gününe kadar açık kalacak standımız 12.00 ile 18.00 saatleri arasında çalışmalarını sürdürecek.
15 Mart 2007 Perşembe günü bir basın açıklaması ile başladığımız stand çalışmaları arasında petrol yasasına karşı sendikamız tarafından hazırlanan bildiriler Ankaralılara dağıtılacak; “Yarınlar Bizim Olsun” isimli cd standımızı ziyaret edenlere izletilecek.
Standımızda ayrıca;
“5574 Sayılı “ Türk Petrol Kanunu ” geri çekilsin. TPAO milli petrol kuruluşumuz olarak yaşatılsın.” “BOTAŞ siyasetin arka bahçesi olmaktan çıkarılsın. Özerk bir yapıya kavuşturulsun. Halka ucuz doğalgaz temin edilsin.”
Konulu bir imza kampanyası da başlatıldı.
Ankara Şubesi
bülteni... basın bülteni...basın bülteni...basın bülteni...basın
AKP ÜLKE ÇIKARINI YOK SAYAN PETROL KANUNUNDA ISRARLI!
AKP hükümetinin 1954 tarihli 6326 Sayılı Petrol Kanunu’nda değişiklik yapmak üzere TBMM’ye sunduğu tasarı, 17 Ocak 2007 tarih ve 5574 sayılı Türk Petrol Kanunu olarak TBMM Genel Kurulu’ndan geçmiş;
Ancak Cumhurbaşkanımız Sayın Ahmet Necdet SEZER tarafından “Ulusal Çıkarlarımıza” aykırı olduğu gerekçesi ile veto edilmişti.
Ne yazık ki AKP Hükümeti, Petrol Sektörünün yabancılara devri anlamına gelecek bu yasayı çıkarmakta ısrarlı.
Sendikamızın, meslek odalarının, AKP dışındaki tüm siyasi partilerin ve demokratik kitle örgütlerinin karşı olduğu bu yasa TBMM’den geri çekilmelidir.
Ülkemizin yeni bir petrol yasasına ihtiyacı yoktur.
(PETROLÜMÜZE SAHİP ÇIKACAĞIZ.)
Yeni Petrol Kanunu ile;
Adı Türk olan ancak sadece yabancı petrol şirketlerinin çıkarlarını gözeten bu yeni yasa ile Türkiye petrol sektörü tamamen yabancılara teslim edilmektedir. Irak’ta savaş ve işgalle ele geçirilen petrol, Türkiye’de yasa yoluyla petrol tekellerine devredilmektedir.
Petrol-İş Sendikası Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Adına Mustafa ÖZGEN Başkan
Petrol Kaynakları Halkımızındır. Bu yağmaya izin vermeyeceğiz!
Türkiye Irak Olmayacak.
Emperyalizmin ortadoğudaki işgaline son verilsin.
BOTAŞ'IN ÇÖKERTİLMESİNE SEYİRCİ KALMAYALIM!
Boru hatları ile ham petrol taşımacılığı yapmak amacıyla 1974 tarihinde, TPAO’nun bağlı ortaklığı olarak kurulan BOTAŞ 1987 yılından itibaren boru hatları ile doğal gaz taşımacılığı ve doğal gaz alım-satım faaliyeti de yürütmektedir. BOTAŞ ayrıca doğal gaz depolama ve gazlaştırmayla (LNG) doğal gaz ana iletim hattını beslemeyi de sürdürmektedir.
BOTAŞ'ı çökertme operasyonu 2001 yılında başlatılmıştır. 2 Mayıs 2001 tarihinde yasalaşan 4646 Sayılı Doğal Gaz Piyasası Yasası ile doğal gaz sektöründen kamunun tasfiyesi süreci Söz konusu yasaya dayandırılarak, BOTAŞ’a bağlı Esgaz ve Bursagaz dağıtım şirketleri özelleştirilmiştir. Yasaya göre, 2009 yılına kadar BOTAŞ’ın doğal gaz alım sözleşmelerinin her yıl % 10’u da özelleştirilecektir. BOTAŞ, böylece yalnızca iletim faaliyeti sürdüren güçsüz bir kamu şirketi durumuna getirilmek istenmektedir.
Ülkemizde doğal gaz anlaşmalarının; (kontrat devri) % 80 oranında ve hızla özel piyasalara devri, AB ülkelerinde bile örneği bulunmayan bir özelleştirme-liberalleştirme uygulamasıdır. Enerji sektörü henüz gelişmemiş olan Türkiye’de, piyasa açıklığının % 80 oranına ulaşmış olması, sektörün kontrol ve denetiminin piyasaya bırakılmasının toplumsal yarar açısından büyük sakıncalar doğuracaktır.
BOTAŞ'ın zayıflatılması ve sektördeki özelleştirme politikaları, talep esnekliği çok zayıf bir ürün olan doğal gazda fiyatların tamamen serbest piyasa mekanizması içinde belirlenmesi anlamına gelecektir. Bunun topluma yansıması ise; doğal gazın daha pahalıya kullanılması ve doğal gaz temininde aksaklıklar olacaktır.
BOTAŞ; alacaklarını takip ve borçluları gözetim işlemleri konularında da güçsüz konuma getirilmiş, yönetsel zafiyet içerisine sokulmuştur. BOTAŞ'ın her yıl doğal gaz satışları artıyor olmasına rağmen, alacaklarını tahsil edemediği için borçlarını ödeyememektedir. Alacaklarının büyük bölümü KİT'ler ve yerel yönetimlere ait olan BOTAŞ'a en borçlu kuruluşlardan birisi de Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin iştiraklerinden EGO'dur. EGO, Ankara halkından doğal gaz faturalarını peşin olarak tahsil ederken, BOTAŞ'tan satın aldığı doğal gazın parasını ödememektedir!
BOTAŞ'ta yönetsel karmaşa ve yönetim krizinin yaşanması ise bu kuruluştaki krizi derinleştirmektedir. Sık sık gerçekleşen genel müdür değişiklikleri, karar organlarındaki eksiklikler BOTAŞ'ın olağan faaliyetlerinin yürütülmesini bile zorlaştırmaktadır. Nitelikleri ve ünvanları belirlenmemiş, liyakata ve gerçek ihtiyaca dayanmayan personel alımları ve partizanca uygulamalar, BOTAŞ’ı siyasal iktidarların kadrolaşma alanı haline getirmiştir.
Doğal gaz üretim ve ticaretinin giderek arttığı bölgemizde; doğal gaz alım anlaşmalarını devretmiş, ikiye bölünerek sadece iletimden sorumlu bir kamu kuruluşunun, uluslararası arenada önemli bir rol alması ve belirleyici olması mümkün değildir.
Gerek toplumsal çıkarın gözetilerek kamu yararının gerçekleşmesi, gerekse çalışma barışının sağlanması için; BOTAŞ’ın kontrat devirleri işleminden vazgeçilerek, kamusal niteliği güçlendirilmelidir. BOTAŞ; siyasetten uzak, bağımsız ve özerk bir şekilde sanayimize ve halkımıza en ucuz bir şekilde doğal gaz temin edecek bir yapıya kavuşturulmalıdır.
Unutulmamalıdır ki; BOTAŞ özelleştirilip özel kesim sektörde hakim duruma geldiğinde, fatura doğal gazı daha pahalıya kullanan halkımıza çıkacaktır.
PETROL-İŞ SENDİKASI ANKARA ŞUBESİ
|