Bu sabah işe gelen (12 Kasım 2007) tüm işçiler (A) Kapısında servislerden inerek toplandılar. İşçiler Petkim özelleştirmesine karşı olduklarını bir kez daha yinelerken bu sürecin hukuksal ve eylemsel mücadelesinin takipcisi olacaklarını söylediler. Şube Başkanı Salih Mehmet AYDIN basına şu açıklamayı yaptı;

 

 

 

 

 

 

 

 

Basın ve Yayının Değerli Temsilcileri



Petkim'in özelleştirilmesinde yaşanan süreçte, tüm ülkemizin gözleri önünde   gerçekleşen hukuk skandalları hepimiz tarafından bilinmektedir. Öncelikle 5 Temmuz 2007 tarihinde yapılan ihalede, en yüksek teklifi vererek ihaleyi kazanan Kazak- Rus ortaklığındaki Trans Central- Asia grubunun yerine, ikinci en yüksek teklifi veren, Erdal  Aksoy'un ortak olduğu Turcas- Socar ortaklığının rekabet kuruluna gönderilmesi , tüm dünya kamuoyu önünde yaşanan bir komediye
dönüşmüştür.

 

Hepimizin aklına gelen aşağıdaki sorular, bu ülkeyi yönetenlerin aklına gelmiyor mu acaba !


İhaleye giren şirketler önceden araştırılmıyor mu?


İhaleyi kazanan Trans Central- Asia ortaklığında ki, ortaklar arasında Ermeni diasporasının önde gelen isimlerinin olduğu bilinmiyor muydu ?

 

İhale, hangi gerekçeye dayanılarak, ikinci sıradaki Turcas- Socar ortaklığına verilmiştir ?


Bu sorulara benzer daha bir çok soru işaretleri arasında, hiçbir açıklama yapılmadan, Cumhuriyet tarihimizin en önemli birikimlerinden  biri olan, Ülkemizin dev sanayi tesisi Petkim, yabancı sermayeye peşkeş çekilmek istenmektedir.


Tüm bu olumsuzluklara karşı, Sendikamızın Hukuksal ve eylemsel mücadelesi devam etmektedir. Sendikamız, Petkim özelleştirmesine karşı açmış olduğu yürütmeyi durdurma davası, bilindiği gibi Danıştay 13. Dairesi tarafından 30.10.2007 tarihinde red edilmiştir. Ancak ihalenin iptali için açılan esastan  dava hala daha devam etmektedir. Bu akıl dışı uygulamaları gerek hukuk mücadelemizle, gerekse inancımız doğrultusunda yapacağımız eylemlerimizle durdurabilmek için hep
birlikte mücadele edeceğiz.


Sendikamız yıllardır sorduğu soruyu bir kez daha sormaktadır.


Türkiye'nin tek Petrokimya tesisi olan, ülkemizin tekel'i Petkim'i neden satıyorsunuz ?

 

Bilinmelidir ki; Petkim'i satmak Türkiye sanayileşmesine vurulmuş bir darbedir. Çünkü Petkim'in, ülkemizdeki petrokimya pazarında 6000'i aşkın müşterisi bulunmaktadır. Bu müşterilerin büyük çoğunluğu da  KOBİ' lerden (Küçük , Orta Büyüklükteki İşletmeler )  oluşmaktadır.
2006 yılında 1.6 milyar dolar ciro, 83 milyon dolar faaliyet karı, 432 milyon dolar yatırım yapan Petkim, ülkemizin petrokimya alanında ham madde ihtiyaçlarının ancak %25' ni karşılayabilmektedir. Petkim'in satılması durumunda, en büyük zararı Türk sanayicisi ve KOBİ' ler göreceklerdir. Sanayimizin kalkınmasına büyük katkısı olan, piyasalardaki  fiyatları denetleme görevi olan Kamuda tekel konumundaki  Petkim, satılması durumunda, bu alan tamamen özel sektöre terk edilmiş, daha da kötüsü yabancı sermayenin eline geçmiş olacaktır. Bu da hem ekonomik olarak, hem de stratejik olarak ülkemiz için büyük kayıptır. Bu nedenlerle Petkim'in satılması için değil, yeni Petkim'ler yapılması için siyasi ve ekonomik kararlar alınmalıdır.


Bugüne kadar yapılan özelleştirme işlemlerinde, yapılan işlemler hep süreli olmuştur. İhalenin üzerinden üç ayı geçen bir süre sonra, rekabet kuruluna baş vuru yapılması, hiçbir gerekçe gösterilmeksizin ilk teklif sahibinin elenmesi, bu  ihalede ki bir çok olumsuzluğun yanına, yeni birçok şaibeyi ilave etmiştir. Rekabet kurulundan çıkan "olumlu" kararda, minareyi çalmadan önce kılıf hazırlama anlamına gelmektedir. İşte Petkim özelleştirmesi sürecinde yapılan bütün
siyasi, hukuksal yanlışlara karşı, biz Petkim işçileri de bu yanlıştan dönülmesi için mücadelemizi sürdüreceğiz.


Petrol-İş Sendikası bu güne kadar olduğu gibi, bundan sonrada  Petkim  ile  ilgili yaşanan süreçleri Kamuoyu ile paylaşarak, toplumun vicdanı olmaya devam edecektir.