Basın ve Yayının Değerli Temsilcileri
Petkim'in özelleştirilmesinde yaşanan süreçte, tüm ülkemizin gözleri
önünde gerçekleşen hukuk skandalları hepimiz tarafından
bilinmektedir. Öncelikle 5 Temmuz 2007 tarihinde yapılan ihalede, en
yüksek teklifi vererek ihaleyi kazanan Kazak- Rus ortaklığındaki
Trans Central- Asia grubunun yerine, ikinci en yüksek teklifi veren,
Erdal Aksoy'un ortak olduğu Turcas- Socar ortaklığının rekabet
kuruluna gönderilmesi , tüm dünya kamuoyu önünde yaşanan bir
komediye
dönüşmüştür.
Hepimizin aklına gelen aşağıdaki
sorular, bu ülkeyi yönetenlerin aklına gelmiyor mu acaba !
İhaleye giren şirketler önceden araştırılmıyor mu?
İhaleyi kazanan Trans Central- Asia ortaklığında ki, ortaklar
arasında Ermeni diasporasının önde gelen isimlerinin olduğu
bilinmiyor muydu ?
İhale, hangi gerekçeye dayanılarak,
ikinci sıradaki Turcas- Socar ortaklığına verilmiştir ?
Bu sorulara benzer daha bir çok soru işaretleri arasında, hiçbir
açıklama yapılmadan, Cumhuriyet tarihimizin en önemli
birikimlerinden biri olan, Ülkemizin dev sanayi tesisi Petkim,
yabancı sermayeye peşkeş çekilmek istenmektedir.
Tüm bu olumsuzluklara karşı, Sendikamızın Hukuksal ve eylemsel
mücadelesi devam etmektedir. Sendikamız, Petkim özelleştirmesine
karşı açmış olduğu yürütmeyi durdurma davası, bilindiği gibi
Danıştay 13. Dairesi tarafından 30.10.2007 tarihinde red edilmiştir.
Ancak ihalenin iptali için açılan esastan dava hala daha devam
etmektedir. Bu akıl dışı uygulamaları gerek hukuk mücadelemizle,
gerekse inancımız doğrultusunda yapacağımız eylemlerimizle
durdurabilmek için hep
birlikte mücadele edeceğiz.
Sendikamız yıllardır sorduğu soruyu bir kez daha sormaktadır.
Türkiye'nin tek Petrokimya tesisi olan, ülkemizin tekel'i Petkim'i
neden satıyorsunuz ?
Bilinmelidir ki; Petkim'i satmak
Türkiye sanayileşmesine vurulmuş bir darbedir. Çünkü Petkim'in,
ülkemizdeki petrokimya pazarında 6000'i aşkın müşterisi
bulunmaktadır. Bu müşterilerin büyük çoğunluğu da KOBİ' lerden
(Küçük , Orta Büyüklükteki İşletmeler ) oluşmaktadır.
2006 yılında 1.6 milyar dolar ciro, 83 milyon dolar faaliyet karı,
432 milyon dolar yatırım yapan Petkim, ülkemizin petrokimya alanında
ham madde ihtiyaçlarının ancak %25' ni karşılayabilmektedir.
Petkim'in satılması durumunda, en büyük zararı Türk sanayicisi ve
KOBİ' ler göreceklerdir. Sanayimizin kalkınmasına büyük katkısı
olan, piyasalardaki fiyatları denetleme görevi olan Kamuda tekel
konumundaki Petkim, satılması durumunda, bu alan tamamen özel
sektöre
terk edilmiş, daha da kötüsü yabancı sermayenin eline geçmiş
olacaktır. Bu da hem ekonomik olarak, hem de stratejik olarak
ülkemiz için büyük kayıptır. Bu nedenlerle Petkim'in satılması için
değil, yeni Petkim'ler yapılması için siyasi ve ekonomik kararlar
alınmalıdır.
Bugüne kadar yapılan özelleştirme işlemlerinde, yapılan işlemler hep
süreli olmuştur. İhalenin üzerinden üç ayı geçen bir süre sonra,
rekabet kuruluna baş vuru yapılması, hiçbir gerekçe gösterilmeksizin
ilk teklif sahibinin elenmesi, bu ihalede ki bir çok olumsuzluğun
yanına, yeni birçok şaibeyi ilave etmiştir. Rekabet kurulundan çıkan
"olumlu" kararda, minareyi çalmadan önce kılıf hazırlama anlamına
gelmektedir. İşte Petkim özelleştirmesi sürecinde yapılan bütün
siyasi, hukuksal yanlışlara karşı, biz Petkim işçileri de bu
yanlıştan dönülmesi için mücadelemizi sürdüreceğiz.
Petrol-İş Sendikası bu güne kadar olduğu gibi, bundan sonrada
Petkim ile ilgili yaşanan süreçleri Kamuoyu ile paylaşarak,
toplumun
vicdanı olmaya devam edecektir.