Basına ve Kamuoyuna
İkinci dünya savaşında, Emperyalistlerin dünyayı paylaşım savaşında binlerce insan öldü. Sadece 6 Ağustos 1945 Tarihinde, ABD’nin Japonya’ya attığı Atom bombası nedeniyle saat 8.15 de, 5 dakika içinde 75 bin insan hayatını kaybetti. Daha sonra bu rakam 200 binlere kadar ulaştı. Günümüzde bile, üzerinden 61 yıl geçmesine rağmen Hiroşima’da ve Nagazaki’de Atom bombasının izleri hala daha yaşamaktadır. İkinci Dünya savaşının bitmesinden, yani 1946 yılından günümüze kadar savaşlar yine bitmemiş ve 25-30 milyon insan öldürülmüş, 50 milyon insanda topraklarını terk etmek zorunda bırakılmıştır. İnsanlık, savaş koşullarının yaratmış olduğu acı, yoksulluk, hastalıklarla uzun yıllar karşı karşıya kaldı. Dünyanın dev silah tekelleri kasalarını dolar ile doldurabilmek için, her dönemde, silahlarını satabilmek için savaş lobileri oluşturarak, yeni silahlar üretmişlerdir.Yeni savaşlar için gerekçeler yaratılmıştır.
11 Eylül 2001 tarihinde ABD’de ikiz kulelere yapılan saldırıdan sonrada, yeni gerekçeler bulunarak, Ortadoğuda ki petrole sahip olabilmek için, Afganistan’dan başlayarak, Lübnan’a kadar bütün Ortadoğu kan gölü haline getirildi, ABD ve Emperyalist ülkeler tarafından. Hele hele Irak’ta, “Demokrasi, Barış getiriyoruz” diyen ABD tarafından resmen soykırım yapılmıştır. Tahmini rakamlara göre Irak’ta, çocuk, kadın demeden 140 bin insan öldürülmüştür. Demokrasi ve Barış getirdik dedikleri Irak’ta hergün onlarca insan ölmektedir. Normal insanların yaşadığı yaşamdan iyice uzaklaşan Irak halkında, yarın neler olacağını, yaşayıp yaşamayacağını bilmeyen insanlarda umutsuzluk, mutsuzluk hakim olmuştur. ABD Irak’ta başlattığı savaşın içine Türkiye’yi de sokmak istemiş ve AKP Hükümeti ile görüş birliğine varmıştır. AKP Hükümeti toplumun tepkisine rağmen Irak’a asker göndermeyi TBMM getirmiştir. Bugün Irak’ta yaşananları önceden gören Ülkemizdeki barışsever insanlar, ABD’nin, Türkiye’yi de bu savaşın içine çekme çabalarına, gençlerimizin orada ölmesine karşı çıkarak, 1 Mart Tezkere’sinin TBMM’den geçmesine engel olmuştur.
Irak’ta yaptıkları ile yetinmeyen ABD ve Emperyalist ülkeler, Büyük Ortadoğu Projesini ya da Ortadoğu haritasının yeniden şekillenmesi düşüncelerini hayata geçirebilmek için şimdi de Lübnan’da yeni bir savaş başlatmış ve çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere yaklaşık 1500 insan hayatını kaybetmiştir. Ve ABD yetkililerinin yapmış olduğu açıklamalara bakılırsa, önümüzdeki günlerde daha çok insan ölecek. Çünkü ABD bu savaşı daha da yaymaya çalışmaktadır, önümüzdeki süreçte savaşın İran ve Suriye ‘de de yayılarak devam etmesi kuvvetle muhtemeldir. ABD Ortadoğu da ki bütün petrol rezervlerinin üzerine oturmaya çalışmaktadır. Bütün Dünyayı ben yöneteceğim demektedir. Dolayısıyla bu bölgede daha çok kan akacağı şimdiden bellidir.
“Ortadoğuya Barış getireceğim” diyerek, bölgeyi kan gölüne çevirenlere, ülkemizde de dünyada da artık hiç kimse inanmamaktadır, yıllardır yapılanlar ortadayken halkımızın da bu yalanlara inanmasını hiç kimse beklemesin. Bilinmelidir ki Barış için Lübnan’a gönderilmek istenen Türk askeri, gençlerimiz, dibi belli olmayan bir bataklığın içine gönderilmek istenmektedir. Hepimizin bildiği gibi, ABD’nin rüyası Büyük Ortadoğu Projesi, Ülkemizi de yakından ilgilendirmektedir ve bu proje ile ülkemiz bölünmek istenmektedir. Biz neden bu projenin hayata geçmesi için ABD’ye yardım edip, kendi ülkemize, toplumumuza kötülük yapıyoruz?
Gerçek bir neden olmasa da, dünyadaki bütün savaşlar, toplumların güvenlik sorunlarını çözmek, daha fazla özgürlük ve barış getireceğiz gerekçeleri ile çıkarılmaktadır. Oysa toplumların barış ve huzur içinde yaşamalarının tek yolu Savaşsız bir Dünya yaratmaktır. Bu bakımdan bugün, Lübnan’a asker gönderilmesi oylamasına katılacak bütün Milletvekillerine sesleniyoruz; “Gençlerimizin bu bataklığa gömülmesine izin vermeyin, ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesini onaylamayın. “Tüm Dünyada halkların huzuru, kardeşliği ancak Barış ile sağlanır. Barış için, toplumumuzun onuru için, gençlerimizin ölmemesi için Lübnan’a asker göndermeyin. ABD’nin ve İsrail’in yarattığı” SAVAŞA DUR” deyin.
Aliağa Demokrasi Platformu
|