ALİAĞA EMEKÇİLERİNDEN SEYDİŞEHİR HALKINA MESAJ: “YALNIZ DEĞİLSİNİZ; HER YER SEYDİŞEHİR, HER YER DİRENİŞ!”
Etibank’a ait Alüminyum Tesislerinin satılmasına karşı
mücadele veren Seydişehir halkının
23 Mayıs Pazartesi günü, emniyet güçlerinin saldırısına
uğraması, Aliağa emekçileri tarafından protesto edildi.
Aliağa Demokrasi Meydanı’nda bugün (25.05.2005) saat
12.30’da yapılan kitlesel basın açıklamasına Aliağa’da
örgütlü bulunan sendikaların, siyasi partilerin üyeleri ve
yöneticileri katıldı.
Yaklaşık 200 kişinin katıldığı basın açıklaması esnasında
sık sık “KİT’ler Halkındır Satılamaz”, “Direnen İşçi Asla
Yenilmez”, “IMF Defol, Bu Memleket Bizim” “Seydişehir Halkı
Yalnız Değildir” gibi sloganların atıldı.
“HER YER SEYDİŞEHİR – HER YER DİRENİŞ” yazılı bir
pankartın da açıldığı toplantı, Petrol-İş Sendikası Aliağa
Şube Başkanı İbrahim DOĞANGÜL’ün, aşağıda örneğini
sunduğumuz basın bildirisini okumasının ardından sona
erdi.
BASIN BİLDİRİSİ
SEYDİŞEHİR HALKINA YAPILAN SALDIRI, HEPİMİZE YAPILMIŞTIR!
23 Mayıs 2005 Pazartesi günü, işyerini “görmeye” gelen
alıcıları, fabrikalarında görmek istemediklerini söyleyen ve
demokratik direnme hakkını kullanan işçilere karşı
emniyet güçlerinin takındığı tavrı (onlara bu emri
verenleri) kınıyoruz!
Biz Aliağa emekçileri olarak benzer ziyaretçileri ne
Petkim’e ne de Tüpraş’a sokmadık! İnanıyoruz ki, Seydişehir
Halkı izin vermez ise, Alüminyum tesislerine de hiç
kimse giremez!
Bugüne kadar söylediklerimizi bir kez daha tekrarlamak
istiyoruz:
-Özelleştirmeler, sadece satılmak istenen işletmenin
işçilerinin değil, bütün halkın zararınadır!
-Satılmak istenen kamu işletmelerinin hepsi karlı,
verimli; sektöründe tekel konumunda ve stratejik önemi olan,
ülke sanayinin can damarı niteliğinde kuruluşlardır. Bunları
satmak -hem de çoğunlukla yabancılara- ülkemizin
geleceğini satmaktır! Sanayileşmekten vazgeçmek demektir.
-Bu nedenle bu işletmelerin satışına karşı çıkmak, sadece
o işletmede çalışanların değil, bütün halkın görevidir.
(Buna en güzel örneği veren Seydişehir Halkını
kutluyoruz!) Üzerine görev düşen tüm kurum, kuruluş ve
örgütleri Seydişehir halkı gibi davranmaya, yani direnmeye
çağırıyoruz!
-Özelleştirmelere karşı verilen mücadeleler de önemli bir
çizgi yakalanmıştır, bu gün düne göre daha iyi
anlaşılmaktadır satılan kuruluşların niye satıldığı. Bu
durumu daha öteye taşımak için her şey hazır, yeter ki biz
görevimizi yapalım.
Bu çerçeve de: Konfederasyonumuz Türk-İş’i, özelleştirme
kapsamında bulunan KİT’lerdeki işçilerin, sıra kendilerine
geldiğinde, tek tek verdiği mücadeleleri ortaklaştırmak için
girişimlerde bulunmaya çağırıyoruz. Ayrıca,
özelleştirmelere karşı olan bütün kişi ve kuruluşları da
bu cephenin içinde yer almaya davet ediyoruz. Her yeri
Seydişehir’e çeviremezsek bu saldırıları durduramayız.
Bu amaçla, kendi bölgemizdeki sendika yönetici ve
temsilcileri ile önce Seydişehir’e, oradan da Ankara’ya
gitmeyi planlıyoruz. Ankara’da adresimiz “Türk-İş Genel
Merkezi” olacaktır. Bizim bu konuda ortaya koyacağımız
samimi tavır, başta Konfederasyonlarımız olmak üzere tüm
emek güçlerine mücadele azmi sağlayacaktır.
Bugün bütün koşullar bizden yana, yeter ki bir kıvılcım
çakılabilsin! Dün başka kentler, başka işyerleri idi, bugün
Seydişehir bu görevi üstlenmiş vaziyette.
Biz Aliağa’lı emekçiler; kentleri, gelecekleri ve ülkesi
için mücadele veren Seydişehir işçilerini ve emekçi halkını
bu kararlı tavırlarından dolayı kutluyor, yalnız
olmadıklarını bilmelerini istiyoruz.
KURTULUŞ YOK TEK BAŞINA, YA HEP BERABER, YA HİÇ BİRİMİZ!
Petrol-İş Sendikası Aliağa Şube
Yönetim Kurulu adına
İbrahim DOĞANGÜL
Başkan |