Basına ve Kamuoyuna 

 

“Türkiye çağdaş bir ülke haline geliyor, Avrupa standartlarında bir demokrasiye kavuşuyor.”

Bugünlerde sıkça duyuyoruz bu sözleri.

 

Kağıt üzerinde kalan bütün bu düzenlemelerin, “reform”  diye adlandırılan bu değişimin ne anlama geldiğini biz işçiler henüz günlük hayatımızda görmüş değiliz. Örneğin; dün de bugün de, işçilerin sendikaya üye olmaları  kağıt üzerinde serbest!  “İş güvencesi” hala  patronların keyfine, yani pamuk ipliğine bağlı!

 

Sayın Başbakan, sendikalara, “özel sektörde örgütlenin!” diyordu, Türk-İş Kongresinde. İşverenlerin , (en azından  bizim bölgemizdekilerin ) Başbakanı duymadıklarını (!) sanıyoruz. Eğer duymuş olsalardı,  koskoca Başbakanın sözünden dışarı çıkmaya kalkarlar mıydı?

 

Evet, değişen bir şey yok sendikal örgütlenme  cephesinde!

 

20 Haziran 2004’te Molteks işvereni fabrikayı kapattığını söyleyerek işçilerin tamamını (35) işten attı. Çünkü bu işçilerin çoğunluğu Petrol-İş’e üye olmuşlar, sendika yasal sürecin tamamlanması ile Toplu İş Sözleşmesi için masaya çağırmıştı Molteks işverenini. Kapatmanın “hukuka aykırı olduğuna dair” açtığımız dava devam ediyor. İşçiler perişan; ülkenin  bir sanayi tesisi, inat uğruna çürümeye bırakılmış vaziyette!

 

En son örnek ise EGE GÜBRE SANAYİİ A.Ş. işyerinde yaşanıyor: Sendikamız

Petrol-İş’e üye olan işçilerden yedisi, 24 Eylül 2004 günü, “reorganizasyon” gerekçesi ile işten çıkarıldı.

 

Kendisini, Bandırma’daki BAGFAŞ Gübre Fabrikasında işçilere ve sendikaya karşı tutumuyla  yakından tanıdığımız Kemal Gencer’in   son uygulaması bu.

 

Böylece, haklarını alabilmek,  insanca bir yaşam ve çalışma koşullarına sahip olabilmek için gerekli olan örgütlenme hakkı,  çok görüldü bu işçilere de! Ama olsun, “Memleketimiz, Avrupa yolunda emin adımlarla ilerliyor, ülkemiz hızla demokratikleşiyor” du!

 

Biz işçiler zaten biliyoruz, bu ülkeye başkalarının demokrasi filan getiremeyeceğini, göstermelik olarak getirilenlerin ise kağıt üzerinde kalacağını. Ama yine de bizden söylemesi;

Avrupa'dan denetime gelen “müfettiş”lerin de, ”özel sektörde örgütlenin” diyen Başbakan’ın da  işçilere faydası yok!

 

Sendikalı işçi olabilmenin yolu yine kavgadan, mücadeleden geçiyor! Zorda kalan işçilere de yine sınıf kardeşlerinden ve emek dostlarından başka kimsenin  dayanışma  göstereceği yok!

Ege Gübre’de ok yaydan çıktı bir kez! “Bu koşullarda köle gibi çalışmaktansa, insan gibi yaşamak için direnmeyi yeğlerim” diyen işçiler mutlaka kazanacak ve zafer direnen işçilerin olacak!

              

 

 

                                                                Petrol-İş Sendikası Aliağa Şubesi

                                                                       Yönetim Kurulu adına

                                                                        İbrahim DOĞANGÜL

                                                                                   Başkan