TEMSİLCİLER KURULU SONUÇ BİLDİRGESİ

09.12.2004

 

Temsilciler Kurulumuz 09.12.2004 günü toplanarak aşağıdaki konuları görüştü:

 

*ABD ve işbirlikçilerinin Irak halkına uyguladığı zulüm devam ediyor. Necef ve Felluce başta olmak üzere Irak halkına iki yıldır  yapılanlar insanlık tarihinde kara bir sayfa olarak yerini aldı. Bu vahşetin tanığı biz insanlar da en azından sessiz kalmayarak görevimizi yerine getirmeli ve bu suça ortak olmamalıyız. Dünyanın pek çok ülkesinde her kesimden örgütler birlikte eylem programları hazırlayarak 19 Mart’a (işgalin 2.yıldönümüne) hazırlanıyorlar. O güne kadar yapmamız gereken ise, nerede bir haykırış varsa, “kimler düzenliyor” demeden katılmak, katkı koymak olmalıdır. Bu çerçevede 12 Aralık Pazar günü saat 13.00’de Bornova’da yapılacak olan ve “Emeğin Partisi” tarafından düzenlenen  “ABD VAHŞETİNE SON” mitingine bütün üyelerimizi katılmaya ve sesimizi yükseltmeye çağırıyoruz. (Aynı gün Saat 11.00’de Şube önünden otobüs kaldırılacaktır.)

 

*IMF politikalarının önemli bir parçası olan özelleştirme programında Petkim ve Tüpraş’ta başarılı olamayan ve bu nedenle her fırsatta “tekrar satacağız” diyen Hükümet yetkililerinin bu tavırlarını yakından takip ediyoruz. Biz de bir kez daha sesleniyoruz: “Özelleştirmeler halka yapılmış topyekün bir saldırıdır; bunun böyle olduğu her geçen gün daha iyi görülmektedir; bizler de bu mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz. Hangi yöntemle olursa olsun kamu mallarını yağmalatmayacağız.”

 

*Eğitim-bilim emekçilerinin sendikal örgütü Eğitim-Sen hakkında açılan kapatma davası bütün sendikalara verilmek istenen bir gözdağıdır. Altında bizim hükümetimizin de  imzası bulunan uluslararası sözleşmelere aykırı olarak yürütülen bu girişimi, örgütlenme hakkına yapılmış bir saldırı olarak değerlendiriyoruz; Eğitim emekçilerinin verdiği onurlu mücadeleyi destekliyoruz.

 

*15-16 Aralık’ta Genel Merkez’imiz ile birlikte  hazırlayarak son şeklini vereceğimiz teklif taslağı ile yeni bir TİS dönemine de girmiş bulunmaktayız. Bu dönemin en önemli konuları, sizlerden gelen önerilerin sendikamızın genel politikalarıyla örtüştürülmesi sonucu  oluşturulacak. Bu konudaki ayrıntılı açıklamaları önümüzdeki günlerde yapacağız. Ancak şu kadarını söyleyebiliriz ki, mevcut toplu sözleşme düzeni mutlaka gözden geçirilmelidir. Daha çağdaş bir yaklaşımla, iş yerlerinin kendine özgü sorunlarının dikkate alındığı, ama karar aşamasında bir “sınıf” olduğumuzun da unutulmadığı; sorunların çözüm yerinin Ankara değil fabrikalar; tutulması gereken yolun da “uzlaşmacılık”tan değil, mücadelecilikten geçtiğini ortaya koyan bir sendikal anlayışla yeniden ele alınmalıdır. Aksi halde hepimiz, bu “sözleşmecilik oyununun” figüranları olmaya devam ederiz.

 

*6772 sayılı yasaya göre, ödenmesi hükümetin insiyatifine bırakılmış olan kamu işçileri ikramiyelerinin ikincisinin ne zaman ödeneceği henüz belli olmamıştır. Hükümet yetkililerinin Türk-İş’e verdiği bilgiler “Aralık ayında ödemeyi düşünüyoruz” şeklindedir. Bu yaklaşım gerçekten hepimiz açısından içler acısı bir durumdur. Bu edilgen tavrımızdan vazgeçmeliyiz. Bu konuda bütün ilgililere-yetkililere çağrımız şudur. “Ankara’ya bizzat gelinmesini istiyorsanız biz hazırız, ikramiyelerimizi ‘elden’ tahsil edebiliriz.”

 

“Sınıf dayanışması”, sistemin programlı saldırıları ile bizlere unutturmaya çalıştığı ve büyük ölçüde başarılı olduğu bir kavramdır. Örgütlenme çabası içinde bulunduğumuz   Molteks ve Ege Gübre işçileri ile olduğu kadar, Sendikamızın Mersin Şubesi kapsamında bulunan ve 06 Kasım 2004 tarihinden bu yana grevde olan Akdeniz Gübre işçileri ile dayanışmalı, mücadelelerini kendi mücadelemiz saydığımızı onlara hissettirmeliyiz.

 

Saygılarımızla.

                                                                Aliağa Şube

                                                            Temsilciler Kurulu