Tüpraş ucuza mı gitti?
Yiğit
Bulut
15.01.04- Radikal
Tüpraş hakkında belki daha toleranslı, daha liberal bir
yaklaşıma sahip olabilirdim, eğer o adamı görmeseydim...
Hangi adamı? Sokakta çöp yiyen ve bir şeyler bulmak umuduyla
artıkları karıştıran adamı. İlk defa mı gördüm? Hayır,
belkide yüzlerce kez gördüm. Peki neden bu kez çok
etkilendim? Sebep, her gün gördüğümüz ama 'aklımıza ve
bilinçaltımıza' kapitalist sistemin gerçeği diyerek kabul
ettirdiğimiz bir insanlık dramının, ekonomik bir olayla ile
kesişmesi...
Sevgili dostlar, sokakta kâğıt toplayan adamın Tüpraş
hissesi yok. Yok, ama kamunun toplam değerlerinden payına
düşen doğal bir hakkı var. Aynen sizlerin ve benim de olduğu
gibi. Olaya bu açıdan bakınca, 'Ben kaça kaça satarım' diyen
bakana da daha net bir şekilde sormak gereği ortaya çıkıyor:
'Arkadaş, sen kimin malını kime satıyorsun?' Bu noktada
aklınıza şöyle bir tespit gelmiş olabilir: 'Sormak ne işe
yarıyor ki işte fiyat, işte sonuç...' Haklısınız ama ben
elimden geleni yapmak ve en azından verilere dayanarak
ortaya çıkan fiyatın ucuz olduğunu ispatlamak istiyorum.
Sorgulamaya, iki gazete ve bir internet sitesinde yer alan
haberleri sizlerle paylaşarak başlamak istiyorum...
- 19 Ağustos 1999, Hürriyet: Depremle birlikte Tüpraş'ın
İzmit Rafinerisi'nde başlayan ve iki gündür süren yangında
2.5 milyar dolar yanıyor. İzmit Rafinerisi, piyasa değeri
6.2 milyar dolar (yaklaşık 2.7 katrilyon lira) olan
Tüpraş'ın sahip olduğu dört rafineri içinde, ham petrol
işleme kapasitesi yönünden ilk sırada yer alıyor. Tüpraş'ın
toplam kapasitesi içinde yüzde 40 payı olan İzmit
Rafinerisi'nin piyasa değeri 2.5 milyar doları buluyor...
- 10 Temmuz 2002, Hürriyet: AMERİKAN finans çevrelerinin
saygın dergisi Forbes, ABD dışındaki en büyük 500
uluslararası firmayı açıkladı. 2001 yılı cirolarına göre
sıralanan firmalar arasında dört Türk firması da yer aldı.
Forbes 'En Büyük 500' sıralamasında Türkiye İş Bankası
325'inci, Koç Grubu 371'inci, Sabancı Grubu 453'üncü ve
Tüpraş da 480'inci oldu...
- Ocak 2004, NTVMSNBC: Gelecek yıl 1 milyar dolarlık
ihracat, 680 trilyon liralık vergi öncesi kâr hedefleyen
şirkete iki grup teklifte bulundu. Tüpraş'ın 2000 yılında
yüzde 34.5'inin halka arzı sonrasında yaklaşık 1.2 milyar
dolarlık gelir elde edilmişti. Aynı yıl Tüpraş'ın piyasa
değeri 3.9 milyar dolardı. 2003'e baktığımızda ise, yüzde
65.76 oranındaki hissesi özelleştirilecek olan Tüpraş'ın
piyasa değeri toplam 2.1 milyar dolar civarında...
Sevgili dostlar, yukarıdaki haberleri yorumsuz olarak
sizlerle paylaştıktan sonra aklıma takılan soruları sizlerle
paylaşmak istiyorum:
- 2000 yılında yüzde 34.5'i 1.2 milyar dolar eden şirketin,
bugün neden yüzde 65.76'sı 1.3 milyar dolar ediyor?
- 2000 yılında devletin tespit ettiği fiyata güvenip hisse
alanlar bu fiyattan dolayı kanuni bir hakka sahip
olabilirler mi?
- Genelde fiyatlama 5-10 yıllık net kâr mantığına göre
yapılırken, nasıl oluyor da bir şirket 2004 yılı ihracat
hedefine yakın bir fiyata özelleştiriliyor?
Bu sorular daha uzatılabilir. Ben burada nokta koymak ve
size de sormak istiyorum: Bu satışı kabullenebiliyor
musunuz?
Sonuç: Tüpraş'ın hisse grafiğini incelerseniz son dört yılın
en düşük değerlerine yakın olduğunu görebilirsiniz. Ayrıca
ilginç olan bir nokta daha var: Endeks dolar bazında
kesintisiz bir yükseliş gösterirken, 07.10.2003-20.11.2003
tarihleri arasında Tüpraş hisselerinde anlamsız
bir düşüş gerçekleşmiş.
Son söz: Dört sene içinde şartlar değişti, değeri düştü gibi
bir savunma gelebilir. Tam tersi 2001 yılı sonrası
'asker-sanayi-petrol' kompeksinin bölgeye yerleşmesiyle
Tüpraş'ın stratejik değeri daha da arttı... |