TÜPRAŞ, ideoloji ve satılmışlık

 

Yücel Sarpdere

Evrensel / 28.05.2004


TÜPRAŞ’ın Zorlu Holding ve Tafnett ortaklığına satışı yargıdan döndü ya, “piyasalar “ denilen kenelerle, fırsatını bulsalar memleketi emperyalizme hibe yoluyla satacak Amerikancılar feryadı figana başladı.
Neden TÜPRAŞ satılamamış!
Bunlardan biri olan Taha Efendi, “Özelleştirme karşıtlığı ideolojik bir tutumdur” diyerek, devam ediyor,
“Bir zararlı KİT kamu yararına aykırıdır. Özel ellerde kâr eden ve vergi ödeyen bir şirket kamu yararına uygundur.”
Yani, halka hizmet, ülkeye hizmet sadece kâr zarar hesabı üzerinden ölçülmelidir.
Kâr etmiyor denilerek köylere su, elektrik götürülmemelidir? Yol yapılmamalıdır? Hastane kurulmamalı, sağlık hizmeti sunulmamalıdır!
Ki, tam da işte bu nedenlerden ötürü, kârlı olmayan her şey kötü ve zararlıdır denilerek, sağlıktan eğitime, köy hizmetlerinden diğer hizmetlere kadar her şeyden kısıntı yapılmakta; özelleştirilmekte, halkın çıkarları değil, birkaç parababasının çıkarları ön plana konulmaktadır.
Bu yüzden de özelleştirme, halk düşmanlığıdır.
Ülke düşmanlığıdır.
Gelelim TÜPRAŞ’a.
Taha Efendi, kafayı mı sıyırdı, özelleştirme hırsı gözlerini mi bozdu nedir?
TÜPRAŞ, zarar eden bir kuruluş mudur?
Bırakın TÜPRAŞ’ı, özelleştirilen kuruluşlar kâr eden kuruluşlardır.
Hem de rezil, hırsız sistemin çalmasına çırpmasına, yolsuzluklarına, içten çökertme sabotajlarına rağmen…
 
TÜPRAŞ, bu memleketin en önemli, en kârlı işletmelerinden birisidir.
1 milyar 300 milyona peşkeş çekilen bu kuruluşu şimdi yapmaya kalksan 7 milyardan fazla para harcamak gerekir.
Taha Efendi’nin kamu yararına aykırı bulduğu TÜPRAŞ, Türkiye’nin rafineri kapasitesinin yüzde 86’sına sahip.
Ham petrolün yanı sıra LPG ve diğer petrol ürünlerinin ithal ve depolamasında da en büyük altyapı ona ait.
Yalnızca son dört yılda 2 milyar dolar yatırım harcaması yapıldı.
Yıllık kârı 600 trilyon lira civarında.
2003 yılındaki cirosu 14.3 milyar dolar.
Hazineye katkı payı 7.7 milyar dolar.
Vergi ödemeye gelince.
Türkiye’de ödenen vergilerin büyük bölümünü dolaylı ve dolaysız yollarla zaten işçiler, emekçiler, halk ve kamu işletmeleri ödemektedir.
TÜPRAŞ, Vestel Elektronik A.Ş.’nin ödediği verginin 370 katı vergi ödemiştir. Şimdi bu işletme nasıl oluyor da kamuya zararlı oluyor?
Özelleştirmelere karşı çıkmanın ideolojik olmasına gelince.
Nasıl ki, özelleştirmeleri savunmak, memlekette ne var ne yok satılsın demek ideolojikse, karşı çıkmak da ideolojiktir.
Bu yüzden de, TÜPRAŞ işçileri, PETKİM işçileri, TEKEL işçileri, Sümerbank işçileri özelleştirmeye karşı ideolojik tavır almaktadır.
İşçilerin ideolojisi, ülkeyi, vatanı, madenleri, yeraltı-yerüstü kaynaklarını savunmaktır.
Memleketin yağma edilmesine, sömürüye, halkın ve kaynakların emperyalizme ve bir avuç parababasına peşkeş çekilmesine karşı mücadele etmektir.
İşçiler, ideolojik davranarak memleketi, halkın çıkarlarını savunuyorlar.
Taha gibilerse ideolojileri gereği memleketi satmaya kalkıyorlar!