Metin Münir
Vatan/26.05.2004
Eğer TÜPRAŞ özelleştirmesi mahkeme tarafından
engellenmeseydi. Taftneft-Zorlu ortaklığı yarın bir bankalar
kulübünden 550 milyon dolar alıp Türk hazinesinin hesabına
yatıracaktı.
Taftneft-Zorlu 1,3 milyar dolarlık ödemeyi finanse etmek
için aralarında Akbank, Garanti, Vakıfbank ve Güney Afrika
menşeli Standard Bank'ın bulunduğu bankalar grubu (club deal)
ile bu miktar üzerine anlaşmıştı. Kredi bu bankalar grubuna
bir yılı ödemesiz olmak üzere 6 yıl vadede geri ödenecekti.
Taftneft-Zorlu grubunun eline geçecek olan yüzde 64 TÜPRAŞ
hissesinin neredeyse tamamı teminat olarak bankalar arasında
bölüştürülecekti.
Kulüp üyesi bankalardan birinin dün konuştuğum üst düzey
yöneticisi "işlem ertelendi" dedi. "Para 27 Mayıs'ta
verilecekti. Şimdi mahkemenin kararını bekleyeceğiz. İşlemin
tekrar başlaması için alıcının tamam, alıyoruz demesi
lazım."
Bankacı bu aşamada bu işin "bir şekilde hallolacağını"
umuyor. Ama ya hallolmazsa?
Türkiye'de hiçbir iş, işin içinde kamu kuruluşları varsa,
düz bir çizgide yürümüyor. Bunda herhalde, özensizliğin
büyük bir rolü olmalı.
Özelleştirmede yasal altyapı doğru dürüst inşa edilmedi ve
edilen bölümü de hiçbir zaman özenle uygulanmadı. Sanki bu
konuda hiç deneyim yaşanmadı. Oysa bugüne kadar yapılan
özelleştirmelerin neredeyse tamamı yürütmeyi durdurma veya
iptal talebiyle yargıya götürüldü. Ama anlaşılan, geçmişten
hiç ders alınmadı.
Bu hükümet özelleştirme konusunda işin en acemisi gibi.
PETKİM, akıl almaz bir şekilde, şirketler arasında en kötü
üne sahip olan Uzan grubuna verildi, sonra geri alındı.
Tekel özelleştirilmesi sonuçlandı fakat fiyat beğenilmediği
için iptal edildi. Şimdi tabii, o fiyatı verecek olan da
yok.
Ve en son kervana katılan TÜPRAŞ. Zaten burun kıvrılan
Tatneft de çekip giderse ne olacak? Dünyanın en pahalı
danışmanları dahil hiçbir şey kâr etmiyor. Bu tablo
karşısında hangi ciddi yabancı şirket, Türk özelleştirmesi
ile neden ilgilensin? Yeryüzünde özelleştirmeden sadece
zarar hanesine yazan bir tek devlet var: Türkiye
|