Özelleştirme-me

Yaman Törüner

Milliyet/08.06.2004

 

İdare Mahkemesi Tüpraş ihalesini iptal etti. Şimdi, Özelleştirme İdaresi'nin bir üst mahkemeye itiraz hakkı var. Olan bizim özelleştirme programına ve ihaleyi kazanıp parayı da bulan Zorlu Grubu'na oldu.


Bütün dünya özelleştirme yaparken biz neden yapamıyoruz?


a) Sendikaları karşımıza alıyoruz. Çünkü, bizde "işgücü piyasası" diye bir şey yok. "İş tanımı" yok. "İşsizlik sigortası" hiç yok. Bunları genel olarak sağlayamıyorsak, özelleştirilecek kuruluşlar için sağlayabilirdik. İşçi özelleştirme sonrası işini kaybedeceğini düşünüyor ve bizim karşımıza çıkıyor. Kendisine göre haklıdır ve davranışı kapitalist öğretiye uygundur.


b) Asgari gerekleri tam olarak yerine getiremiyoruz. Örneğin, daha ihalenin başında, Tüpraş'ta yapılan ihalenin rekabet şartlarına uyularak yapılmadığı ve bu biçimde yapılan bir ihalenin eninde sonunda iptal edileceği eski Rekabet Kurulu Başkanı Aydın Ayaydın tarafından açıklanmıştı. Buna rağmen, "Babalar gibi satarım" denildi. Şimdiye kadar yapılan bunca yanlışın Özelleştirme İdaresi tarafından alt alta konulması ve hataların tekrarlanmaması gerekiyordu. Hatalar tekrarlanıyor. Sistem bir türlü yerine oturtulamadı. Tecrübelerden ders çıkarılmadı.


c) Hükümet yargıyı, üniversiteleri, orduyu ve Cumhurbaşkanı'nı yani, devletin yarısını karşısına alıyor. Sonra da bunlara "bürokratik oligarşi" adını takıyor. Oysa, herkes görevini yapıyor. Özelleştirmelerin halkın çıkarına olduğu, paranın çarçur edilmeyeceği konusunda "kamuoyu"nun tatmini gerekiyor. Kamuoyu, şu anda uygulanan IMF güdümlü ve teslimiyetçi ekonomi politikasını devletin sırtına batık bankaların 24 milyar dolarlık zararını yıktığını; bu zarar için Hazine'nin ilave borç aldığını ve yapılacak özelleştirmelerle elde edilecek gelirin rantiyeye gideceğini düşünüyor. Her özelleştirme geliriyle ne yapılacağı açıklanmalıdır. Bunu bilmeye hakkımız vardır.


d) Özel sektörün devletten beslendiği düzen yok edilemedi. Örneğin, Tüpraş gibi bir devin, adalarda kurulu ne olduğu bilinmeyen bir şirkete satılıyor olması insanları tedirgin ediyor. Üstelik, mamayı kaçırdığını düşünen, devletten parça koparmaya alışmış rakip firmalar "ihalenin iptali"ni her biçimde destekliyor. Unutulmasın ve biliyoruz ki, hükümetin bu gruplara verdiği mavi boncuklar da var. Bu arada muhaliflere gün doğuyor ve Özelleştirme İdaresi Başkanı'nın kellesi istenerek, hükümetin yıpratılması amacı güdülüyor. Yapılacak şey, özelleştirme işini tümüyle profesyonel bir firmaya ihale etmektir. Geçen yıl "Özelleştirme İdaresi Başkanı Dikran Masis olsun" derken bunu anlatmak istemiştim. Amacım Eskidji'yi veya Turyap'ı lanse etmek değil. Bir yabancı kuruluş da bu işi yapabilir. Ama, artık Özelleştirme İdaresi'nin taraf olmaktan çıkıp "gözetimci ve denetimci" olması lazım.

Tüpraş'ta şimdi ne yapmak mı lazım? Hiç mahkemeyle uğraşmadan ihale iptal edilmeli. Bu konuda önce Zorlu ikna edilmeli. Gerekirse, Zorlu'nun zararları karşılığında, usulüne uygun yapılacak ikinci ihalede kazanırsa ondan zararı kadar eksik tahsilat yapılacağı konusunda bir anlaşma yapılmalı. Böylece zaman kazanılmalı. İhale yapılırken de yukarıdaki şartlar yerine getirilmeli.