Özelleştirmeyi hukuk engellemiyor, politikacı istemiyor 

Güngör Uras

Milliyet/08.06.2004


Tüpraş'ta ihale iptalini ve de Telekom özelleştirilmesindeki gecikmeyi Sayın Başbakanımız "bürokratik oligarşinin direnci" olarak niteliyor. Hukuk ve yargının, özelleştirmenin önünü kestiğini söylüyor.


Bizde özelleştirmeyi hukuk ve bürokratik oligarşi engellemiyor. Politikacı istemiyor. Bundan önceki hükümetler ayak sürdüğü için özelleştirmede başarılı yol alınamadı. AKP hükümetinin uygulamaları da "ümit verici" değil. AKP iktidarının özelleştirmeyi istediği şüpheli.


Tekel'in sigara bölümünün, Petkim'in, Tüpraş'ın özelleştirmesini sonuçlandıramayan AKP hükümeti şimdi Türk Telekom'un özelleştirilmesini gündeme getiriyor.


Başbakanımız daha satışa çıkarılmadan Telekom'u kötüledi. "T. Telekom bir kişi yüzünden zamanında özelleştirilemedi. Eğer o gün satılabilse idi Türkiye'nin dış borcu ödenmiş olacaktı. O zaman 20 - 30 milyar dolar fiyat biçiliyordu. Bugün acaba ne veriyorlar?" diyerek, daha satışa çıkmadan "malı ucuzlattı".

 

Telekom eski hikâye

Telekom'un özelleştirilmesi 1994'ten bu yana tartışılıyor. 1996'dan bu yana her gün satılması bekleniyor. 1996'larda dünyada telekomlar hat başına 3 bin dolara satılıyordu. Sonra fiyat 2 bin dolara düştü. Bizim Telekom'un 18.2 milyon hattı vardı. Bu hat sayısını 2 bin dolar ile çarpanlar bizim Telekom için 25 - 35 milyar dolar fiyat biçiyordu. Hisselerin yarısını satarsak Hazine'ye 10 - 15 milyar dolar girebileceği söyleniyordu.


O yıllarda Yunanistan, telekomunun yüzde 8'ini 555 milyon dolara, Belçika yüzde 49.9'unu 2.5 milyar dolara, Macaristan yüzde 37'sini 852 milyon dolara, Endonezya yüzde 15'ini 1.5 milyar dolara, Hollanda yüzde 20'sini 3.4 milyar dolara, İspanya yüzde 12'sini 1.4 milyar dolara, Çekoslovakya yüzde 27'sini 1.5 milyar dolara, Portekiz yüzde 28.3'ünü 986 milyon dolara, Danimarka yüzde 48.3'ünü 3.1 milyar dolara sattı. Biz uzun yıllar hisselerin yüzde kaçının yabancılara satılacağını tartıştık. Telekom fırtınası geçti. Satılanlar satıldı.

 

Sorun politikacıda

Başbakanlık Kamu Ortaklığı İdaresi eski başkanlarından Süleyman Yaşar, Radikal'de yayımlanan yazısında özelleştirmeyi hukukun ve yargının değil, hükümetlerin engellediğini vurguladı. Yaşar yazısında, yirmi yıllık özelleştirme tarihinde en büyük uygulamanın Ecevit'in iki yıllık başbakanlık döneminde gerçekleştirildiğini hatırlattı. Ecevit'in iki yılda 6.4 milyar dolarlık özelleştirme gerçekleştirmesine karşılık Tayyip Erdoğan'ın bir buçuk yıllık iktidarında sadece 572 milyon dolarlık özelleştirme yapabilmesine dikkati çekti.


Yaşar'a göre, "Ecevit'in başarısının ardında cesareti ve de seçim finansmanını parti kaynaklarının dışına çıkmadan yapması vardı. Ülkemizde hala demirden kömüre, çaydan şekere, kağıttan bankacılığa mal ve hizmet üretiminin büyük bölümü devlet tarafından yapılıyor. Dolayısıyla ülkemizde zenginleşmenin yolu hala, yaratıcılıktan, yeni mal ve hizmet keşfetmekten değil, devlete yakın durmaktan geçiyor. Çıkar grupları bu nedenle politikacıları kuşatıyor. Özelleştirme, bu menfaat kuşatmasına cesurca karşı koymayı gerektirir. Eğer karşı koyamıyorsanız, AKP hükümetinin yaptığını yapar, KİT'lerin borçlanmalarını tekrar serbest bırakırsınız. Kamu bankalarının özelleştirilmesini durdurup bu bankalarla ucuz kredi dağıtmaya başlarsınız, özelleştirmeyi geciktirir, suçu bürokrasiye, hukuka, yargıya atarsınız."

 

Hükümetler döneminde ne kadar özelleştirme yapılabildi? (milyon dolar)

(1) Bülent Ecevit

6.400

(2) Mesut Yılmaz

2.700

(3) Turgut Özal

1.500

(4) Tansu Çiller

1.300

(5) Süleyman Demirel

611

(6) Tayyip Erdoğan

572

(7) Yıldırım Akbulut

486

(8) Necmettin Erbakan

436

(9) Abdullah Gül

124