Kamu menfaati yutturmacası
Güntay Şimşek
Sabah/05.06.04
TÜPRAŞ
özelleştirilmesi yılan hikayesine dönmeye başladı.
Türkiye'yi dış piyasada ciddi oranda zedeleyecek bu
gelişmenin oturduğu zemin ise
'Türkiye'nin ali menfaatleri icabı kamu menfaati mantığı'
oldu. Gazetelerde konuya bu mantıkla yaklaşanlar, ortaya
çıkan tablodan son derece memnun görünüyorlar. Ancak ne
hikmetse TÜPRAŞ'ın mahkeme duvarına toslamasına sevinenler
aynı zamanda hükümete muhalefet eden cepheyle fikir birliği
içinde pozisyon alarak, devlet olarak özelleştirmeyi
başarıyla yapmamıza de- ğil, iş başındakilerin
başarısızlığına odaklanmış durumdalar. Dolayısıyla 'Kamu
menfaati' kesi- mine göre farklılık arz ediyor.
Libarelleşen petrol piyasası
içinde TÜPRAŞ'ın mevcut gelişmelere yenik düşüp kamu
zararına dönüşeceğini nedense kimse hesap etmiyor.
TÜPRAŞ'ın özelleştirilmesinde eleştirilecek noktalar yok mu?
Elbette var. Neden 4 rafineri aynı paket içinde
özelleştiriliyor? diye sorulabilir. Eğer bir stratejiden
bahsedilecekse, ayrı şirketlerin farklı rafineleri alması
makul bir gerekçeyle eleştiri sebebi olabilir.
Kamu menfaati hususunda, yargı
organlarının bakış açısıyla, işin ticari yükümlülüğünden,
idaresinden, piyasasından, istihdamından, geleceğinden
sorumlu hükümetin farklı argümanlar ortaya koyması ve halen
daha bir görüş birliğinin olmaması elbette acı.
Özelleştirme İdaresi Başkanlığı
(ÖİB), Ankara 10. İdare Mahkemesi'nin, TÜPRAŞ'a ilişkin
kararına karşı Danıştay'a temyiz için yola çıktı. Bu yol
öylesine karışık ki, sıradan bir vatandaşın ve yurtdışından
herhangi bir sermayedarın bir çırpıda anlaması mümkün değil.
Böylesine zorluklar yaşayan bir ülkeye yabancı sermaye neden
gelsin? Niçin yatırım yapsın ya da özelleştirmelere
değerinde bir rakamı vererek talip olsun? Doğal olarak
Türkiye'deki özelleşecek şirketlere müşteri olanlar, yaşanan
bu risk kalemlerini de dikkate alarak, daha düşük de-
ğerlerle özelleşen kurumlara teklif veriyorlar. Yine bu
problemler yüzünden çok sayıda müte- şebbis değil, bir elin
parmaklarını geçmeyecek adette firmalar konuya ilgi duyuyor.
Kamu menfaati ve kamu uçağı
Kamu menfaati esprisine
yanılmıyorsam Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer de iştirak
ediyor. En azından Sezer'in bakışının da TÜPRAŞ'ın
özelleştirilmesine paralel olmadığını tahmin ediyorum.
Buradan ortaya çıkan netice şu 'Kamusal alan'da dar
paslaşmalarla, kamu menfaati tekelinde boşluğa düşen toplar
aynı yerde toplanıyor.
Mesala, Başbakan Recep Tayip
Erdo- ğan farz edin ki, Londra'ya Gulfstream IV uçağıyla
gidecek. Fakat son anda uçağı arızalandı. Kamu menfaati
icabı farklı yerden bir uçak kiralayıp ekstradan para ödemek
yerine, aynı model uçağa sahip olan Cumhurbaşkanı Sezer'den
uçağını 2 günlüğüne tahsis edilmesini talep etti.
Sizce bu talep nasıl
karşılanır?
Ticari mantık gütmeden, kamu
menfaatinin yanına, kamusal alan kavramını da koyarak cevap
vermeye çalışın. Türkiye gibi bir ülkede böyle bir soruya
makul bir cevap vermenizi beklemiyorum. Zorlanıyorsunuz
değil mi?
Başbakan'ın eşi başörtülü. Cumhurbaşkanı'nın uçağı da 40 bin
feete çıksa, 4 bin mil kat ederek dünyayı arşınlasa bile
'Kamusal alan' olduğuna göre düşünmeye gerek var mı?
Özetle, kamusal alanda ki yer tespiti çalışmaları, kamu
menfaatinde para tespitine kaydıkça TÜPRAŞ ve diğer
kurumların Mevla yardımcısı olsun.
|