Böyle
gitmez, kapsamlı bir reformla özelleştirme de
özelleştirilmeli
Abdurrahman Yıldırım
Sabah/04.06.2004
Şimdiye
kadarki en büyük özelleştirmeyi oluşturacak Tüpraş'ın
satışını mahkeme dün iptal etti. Özelleştirme İdaresi kararı
temyiz edecek. Ancak temyizde mahkeme kararı bozulsa bile,
sıkıntılı bir süreç yaşanacak, iş uzadıkça uzayacak.
Halbuki Tüpraş 1991 yılında halka
arz edildi. Özelleştirmeye hazırlanmaya başlandı. Tıpkı
Petkim, THY, Erdemir gibi. Bu hükümette özelleştirme için
siyasi kararlılık var, ancak bunu realize edecek teknik
kadrolar yok. Zaten özelleştirmede teknik beceri ile siyasi
kararlılığın bir araya geldiği dönemler çok nadirdir.
Yapılan özelleştirmeler de bu dönemlerde yapılmıştır.
27 Mayıs'ta Servet Yıldırım
Tüpraş'ın satışının durdurulması üzerine yazmıştı: "AKP
iktidara geldikten sonra Özelleştirme İdaresi'nde kapsamlı
bir kadrolaşma yaşandı. Üst yönetim tamamen değiştirildi.
Sonuçta yılların birikimi olan kurumsal hafıza ciddi hasar
gördü. Tüpraş'ta ortaya çıkan sonuç bir ölçüde bu hafıza
zayıflığının sonucudur."
*Patron başkan önerisi- Mehmet
Tezkan da aynı günkü yazısında Tüpraş gibi bir kurumun
satılamamasını beceriksizliğe bağlayarak, "Yaşamında hiç
mal satmamış insanlara Tüpraş gibi bir devi sattırmaya
kalktığımız için mi böyle oluyor?" diye sormuştu. Tezkan,
özelleştirmenin başına malın değerini bilen, ticaretten
anlayan, müşteri çekebilme yeteneği olan bir patronun
getirilmesini önermişti.
Mehmet Tezkan'ın önerisi ilginç.
Devleti de anlayabilen bir özel sektör patronu veya
yöneticisi özelleştirmede daha başarılı olabilir. Denemeye
değer.
*Tren kaçtı- Ancak yetmez.
Çünkü satılan bir özel sektör malı değil, kamu malı.
Değerinden satılmalı. Bütün satış kayıt altında ve mevzuata
uygun olmalı. Bunun zor bir süreç olduğunu, ticari beceri
yanında bürokratik ve hukuki bir beceri de gerektirdiği
açık. Üstelik bu bir ekip işi. Bu ekibin deneyimlilerden
oluşturulması zorunlu. Ancak bundan sonra deneyimsiz
kadrolara deneyim kazandıracak kadar zamanımız da yok.
Özelleştirme treni kaçmış. Uluslarararası konjonktür dönmüş.
Şirketler eski fiyatları etmiyor. Türkiye'de doğru dürüst
yatırım ortamı yok. Dolayısıyla çok büyük ölçekli KİT'lere
alıcı pek çıkmıyor. Çıksa bile iyi fiyat vermiyor. Veren
olsa bile, işten anlamıyor, kurumu batırıyor veya bitiriyor.
*Hangi aşamadayız?- Şimdi
eğri oturup doğru konuşalım. Tüpraş Türkiye'nin en büyük ve
en çok kâr eden sanayi kuruluşu. Elbette özelleşirken tekel
konumunun kaldırılması gerekir. Bu nedenle eski değerini
etmesi düşünülemez. Ama özelleştirmesi için 10 yıldan beri
hazırlık yapılan bu güzide kuruluşun satışı ne yazık ki
ihale aşamasında tıkandı. Deryalar geçildikten sonra derede
boğulundu.
Sadece Tüpraş da bu olay yaşanmadı.
Tekel'i de Petkim'i de satamadık. Özelleştirme ihaleleri
adeta bir yap-boz oynuna dönüştü. Türkiye bundan sonra
özelleştirmede böyle devam edemez. Bu alanda da artık
kapsamlı bir reform yapılmalı ve Özelleştirme İdaresi de
özelleştirilmeli. Artık o aşamadayız.
|