Necati Doğru

Vatan

  (15.07.2005) 

 

Alttan üsten satıyorlar!

  

Türkiye yoksul ülke değil, olanakları yüksek ülke... 20 milyon vatandaşı açlık sınırında olmaması gereken ülke... 20 milyon işsizi ise hiç olmaması gereken bir ülke... 5 ayda 11.2 milyar dolar dış ticaret açığı vermemesi gereken bir ülke... Bugün dünyada gecelik paraya sıfır faiz verilirken, Türkiye yüzde 7 faiz veriyor.

 

Korkunç sömürü...

Adam ol!

Kendini sömürüne!

 

Türkiye bu korkunç dış sömürünün "başarılı kalkınma modeli" diye yutturulmasını da hak etmeyen ülke.

 

Zenginlik içinde fakirlik.

Asalet içinde sefalet...

Türkiye zengin ülke...

 

Türkiye'nin dışarıya taşınmış 100 milyar dolar parası var. Türkiye'de kazanmış zenginler, ülkelerine güvenmedikleri için, paralan yurt dışına kaçırıyorlar. 80 yıldır kaçırıyorlar. Geri de getirmiyorlar. Türkiye'nin yasük altında ve kadın boynunda, kolunda, sandığında saklı 4 bin 500 ton altını var.

 

80 milyar dolar ediyor.

 

Türkiye'nin bankalarında ise kendi yurttaşlarının açtırmış olduğu 50 milyar dolarlık döviz hesabı var. TL mevduatın tutarı da 80 milyar doları buluyor.

 

Türkiye zengin ülke!

Fakat yırtamıyor.

Niçin?

 

Ankara'da iktidarı ele geçirenler, yeni bir kaset koyamadıkları için... Dışarıya kaçan ve yastık altında ölü duran serveti güven yaratarak yatırıma dönüşrüremedikleri için... Tayyip Erdoğan, yeni dönemin güven verecek başbakanı olarak ikinci yılını doldurdu... Türkiye'nin dışanya taşınmış 100 milyar doları, gömüye konulmuş 80 milyar dolar altını, bankalara gelmiş 50 milyar dolar döviz mevduatı ile 80 milyar dolar lira mevduatı sanayiye, üretime gelmiyor. Bu yeni iktidar da eski kaseti tekrarlıyor. Cumhuriyet döneminin biriktirdiği gümüşleri satışa çıkardılar.

 

Satacaklar.

Eskiler de aynıydı.

Onlar da satıcıydı.

 

Ailenin büyük dededen kalma gümüşlerini satıp yiyen hayta torunlar gibi; PETKIM'i, TEKELi, ERDEMİR'İ, TÜRK TELEKOM'u, SEYDİŞEHİR'İ, MİLLİ PİYANGO'yu "özelleştirme rüzgârıyla yelken doldurarak" satmak istiyorlardı.

 

Gidenler başaramadı.

Gelenler başarılı.

Alttan üstten satıyorlar.

 

Ankara'da merkezi hükümet üstten, kentlerde belediyeler alttan satıyor.

 

Örneğin Türkiye elindeki petrokimya tesisi PETKİM'i satıyor. Bu tesis Türkiye'nin ihtiyacı olan plastiğin yüzde 25'ini ancak üretebiliyor. Yüzde 75'i dışardan alınıyor. Türkiye'nin, bırakın elindekini satmak, 2 PETKİM daha kurması gerekiyor. Çünkü yoğurt kabı, çamaşır leğeni, hamam tasına Türkiye'nin bir yılda ödediği para 3 milyar dolan buluyor.

 

3 milyar dolar öde...

Plastik ithal et...

 

l milyar doları verene PETKIM'i, ondan ikinci ve üçüncü PETKİM'i kuracağı garantisini almadan sat... Türkiye PETKİM'de ürettiği malı 2 dolara dışarıya satıyor. Bitmiş plastik ürününün kilosunu 4 dolara ithal ediyor.

 

Türkiye fakir ülke değil.

Yerine neyi koyacağını hesaplamadan, bilmeden, planlamadan satıyor. Bu yüzden beş aylık dış ticaret açığı 11.2 milyar dolara çıkıyor.