Malınız gidiyor, uyanın!
Yiğit Bulut
Radikal 23.05.2005
Tüpraş ile ilgili olarak, gerek ilk özelleştirmede gerek
sonradan yapılan (ilk etapta düzgün görünen fakat detayına
bakınca birçok soru işareti bırakan) blok satış işleminde
'eğri' gördüğüm birçok detayı bugüne kadar sizlere aktarmış
ve doğrusunun ne olabileceğini de elimden geldiğince
paylaşmıştım. Bildiğiniz gibi 'hepimizin büyük çabaları'
sonucu ilk blok satış iptal olurken, ikinci işlem olarak
yapılan 'fonlara satış' hâlâ iptal olmadığı gibi, işin
gerçek yüzü de ortaya çıkmaya başladı. Bugün Petrol-İş
Sendikası'nın konu ile ilgili bir girişimini sizlere
aktarmak ve SPK'nın verdiği ilginç cevap sonucu ortaya çıkan
yeni soruları kamuoyunun dikkatine sunmak istiyorum. Konuyu
bölümler halinde ele almakta yarar var.
-Durum tespiti: Özelleştirme İdaresi Başkanlığı Tüpraş'ın
yüzde 14,76'sını blok olarak Global Menkul Değerler isimli
aracı kurum vasıtasıyla yabancı fonlara sattı. Bu satış ilk
bakışta normal görünse bile ortada birçok soru bıraktı.
Soru 1: Tüpraş'ın yüzde 14.76'sı hangi fonlara satıldı?
Soru 2: Alım yapanlar hisselerini taşıyorlar mı?
Soru 3: Satışın yüzde 10 iskontolu olduğunu düşünürsek,
satış sonrası oluşan fiyat hareketi ile birlikte yüzde
30'luk bir kâr oluşma şansı doğdu. Böyle bir denklemin
kurulmasına neden izin verildi?
Soru 4: Bu satış için neden yüzde 10 iskonto verildi? Daha
düşük oran ile alacak yok muydu?
Soru 5: Tüpraş'ın 2000 yılında halka açılan yüzde 35'inin
yüzde 67'sinin yabancı takasında bir kurumda toplandığı ve
son fonlara satış ile yüzde 37'inin bir elde toplanabileceği
gerçeği görülemedi mi? Yoksa amaç 'blok sattık' dedirtmeden
kontrolü tek elde toplatmak mı? Sorular daha da
uzatılabilir. Bu noktada önemli olan durum tespiti;
Tüpraş'ın yüzde 14,76'sı kamuoyu bilgilendirilmeden, nasıl
tespit edildiği bile belli olmayan bir iskonto oranı ile
birilerine satıldı.
-Petrol İş'in tespitleri: Sendikanın dilekçesinden aynen
aktarıyorum: "Tüpraş'da mevcut yüzde 14,76 oranındaki kamu
payının İMKB Toptan Satışlar Pazarı'ndan Global isimli aracı
kuruluşun talebi üzerine, bu aracı kuruluş ve isimleri
dışında bilinilirlikleri olmayan birtakım şirketlere
satılmasına dair işlemin iptali istemiyle sendikamız
tarafından açılan dava dosyasına davalı Özelleştirme İdaresi
Başkanlığı (ÖİB) tarafından, işlemin dayanağı olarak
7.1.2005 tarih ve 2005/2 sayılı ÖYK kararı sunulmuştur.
Resmi Gazete'de yayımlanmayan ve borsaya bildirilmeyen bu
ÖYK kararı ile İMKB'de işlem gören kamu şirketlerinin
hisselerinin satılması ile ilgili 1 katrilyon liraya kadar
yetki verilmektedir. Bu kararın zamanında açıklanmamasının
SPK tarafından yürürlüğe konulan 'Özel Durumların Kamuya
Açıklanmasına İlişkin Esaslar Tebliği'ne aykırılık teşkil
etmesi sebebiyle sendikamız tarafından 7.4.2005 tarihinde
SPK'ya başvuruda bulunularak, Özelleştirme İdaresi
yetkilileri hakkında soruşturma açılması isteminde
bulunulmuştur. İstemimizi değerlendiren SPK, 12.5.2005 tarih
ve 19/607 sayılı Kurul kararı ile, bu ÖYK kararının kamuya
açıklanmamasının Kurulun Seri: VIII, No:39 Özel Durumların
Kamuya Açıklanmasına İlişkin Esaslar tebliğine AYKIRILIK
OLUŞTURDUĞUNU belirleyerek, mevzuata uyum konusunda gerekli
dikkat ve özeni göstermesi konusunda ÖİB'nin
bilgilendirilmesine ve anılan ÖYK kararının İMKB bülteninde
ilan edilmesine karar vermiştir."
Bu noktada duralım ve dilekçenin aktarmadığım kısmından da
yola çıkarak sendikanın tespitlerini paylaşalım;
1- Açılan davaya ÖİB cevap olarak,
7.1.2005 tarih ve 2005/2 sayılı ÖYK kararını sunuyor. Bu
karar Resmi Gazete'de yayımlanmamış ve Borsa'ya
bildirilmemiş. Kısacası birilerinin acelesi var.
2- Söz konusu '1 katrilyona kadar yetki veren karar'ın
kamuya açıklanmaması SPK mevzuatına aykırı olduğu gibi
SPK'dan gelen cevapta bu durum tespit ediliyor.
3- Aykırılık tespit edilmiş ama geçmiş olaylarda suç
duyurusu yapılıp, dava açılırken bu sefer SPK tarafından
sadece birkaç cümle ile geçiştirilmiş.
4- Sendikanın en önemli tespiti bu noktada; "Tüpraş'ın yüzde
14,76 oranındaki payının, KAMUYA AÇIKLANMAMIŞ BİR ÖYK
KARARINA DAYALI OLARAK Global isimli aracı kuruluşa
satılması, üstelik de şirketin talebi üzerine bu satışın
yapılması, üstelik SATIŞIN ŞİRKETİN PİYASA DEĞERİNİN ALTINDA
BİR BEDELE YAPILMASI, kamuya açıklanmamış ÖYK kararından bu
aracı kuruluşun bir şekilde haberdar edildiğini, yani,
kamuya açıklanmamış bir bilginin, borsada işlem yapan
kişiler arasında FIRSAT EŞİTLİĞİNİ BOZACAK ŞEKİLDE
kullanıldığını ortaya koymaktadır."
Sonuç : Sevgili dostlar, durumu sendikanın da tespitleri
doğrultusunda sizlere aktardım. Sonucu çıkarmak size ait
olmakla birlikte inkâr edilemeyecek çok net bir gerçek var;
ortada 'normal' olmayan, sadece birkaç kişi ve kurum
arasında geçmiş bir süreç var. Tüpraş, bu halkın malı, bu
şekilde satılamaz, bu satış mutlaka bozulmalı ve mal
sahibine iade edilmeli.