Çanakkale’den Tüpraş’a 

 

Ayla Yılmaz

Birgün/20.09.2005

 

 

Yazın yorgunluğunu atabilmek için kendime kısa bir tatil arası vermeyi düşündüm. Yaz aylarının yoğun temposu tatil yapma fırsatı vermedi. Eğer gerçek bir tatil yapmak istiyorsanız her mevsim yapabilirsiniz. Benim de öyle oldu. Televizyon izleme ve gazeteleri günlük okuma fırsatım olmadı. Yani tam dinlenme fırsatı. Sinirlerim gerilmedi, çevremdeki yeşillik, sütleri sağılmak üzere otlayan inekler, koyunlar. Onları izlerken aklımdan geçenler bazen beni mutlu etti, bazen de hüzünlendirdi. Çifçinin sorunları, besicinin sorunları sohbetlerimde hep oldu. Hallerinden memnun mu idiler? Sorunlarını dile getirirken "çok şükür" demeyi de ihmal etmiyorlardı. Bu "şükür" onların yarınlara ilişkin kaygılarının varolduğunu ima ediyordu. Tüpraş, Erdemir ve diğerlerinden sohbetlerimde söz etmeye başladığım da konu ile ilgili pek bilgileri olmasa da "yanlış" böyle şeyler diyorlardı.

 

Çevrede tahıl olarak pirinç üretimi önde geliyor. Pazardan biraz pirinç almak için fiyatı sorduğumda kilosunun 2 YTL olduğunu ancak üreticinin kilosunu 80 yeni kuruştan verdiğini öğrendim. Daha sonra kentlerde "baldo" adını verdikleri pilavlık pirincin kilosunun marketlerde 3-4 YTL’ye satıldığını duydum. Aradaki farkın ne kadar fazla olduğunu görünce şaşırmamak mümkün değil. Ama bu bir gerçek ve birçok ürün için de geçerli.

 

Yazımı gazeteme gönderebilmek için bulduğum fırsattan gündemi izlemek için de yararlandım. Tüpraş’ın ihalesi sonrası yazılanları okuyabilmek için doğrudan Petrol-İş Sendikası’nın sitesine girdim. Çünkü, sendikanın sitesinin yeni biçimi sizin başka yerlerde bilgi aramanızı gerektirmeyecek bir şekilde düzenlenmiş. Basında çıkan haberlere göre, Tüpraş’ın ihalesinde 4.1 milyar dolar ile en yüksek fiyatı veren Koç-Shell ortaklığı daha ihale onaylanmadan, Tüpraş’ın geleceğine ilişkin projeleri anlatmaya başlamış. Koç grubu bu sonuçtan memnun. Proje çok geniş olmalı. Koç Holding’in petrol konusunda Shell ile işbirliğinde Tüpraş’ın bir başlangıç olduğu düşünülebilir.

 

Bilindiği gibi Koç grubunun OPET gibi bir dağıtım şirketi var. Shell zaten dağıtımın içinde. Bu beraberlikte kim kazançlı çıkacak zaman içerisinde göreceğiz.

 

Bu düşüncelerimiz şimdilik; çünkü daha ihale onaylanmadı. Petrol-İş Sendikası ihalenin iptali için açtığı davada, İhale Şartnamesi’ndeki eksiklikleri vurguluyor. Şartnamede, Tüpraş’ta yatırım yapılması gibi koşulların yer almadığını, çalışanların güvencesinin eksik olduğunu vurguluyor. Ancak, geçmişteki uygulamalara bakıldığında, yatırım şartının yer aldığı şartnamelere ne kadar uyulduğu da ortada.

 

Bugün, bir Türk Telekom, Tüpraş, Erdemir kendi alanlarında başka şirketleri alabilecek güçte olan şirketler durumundadır. Bu şirketlerin satışından elde edilecek gelir, kapanmayacak bir borcu ödemekten başka bir işe yaramayacaktı r. Önümüzdeki ve sonraki birkaç yıl elimizde kamu kuruluşu kalmayınca ne satacağız acaba?