Biz Ahmaklar!
ÜMİT ZİLELİ Cumhuriyet 29.09.2005
Biz Ahmaklar! Tayyip Bey 'in hafızası son günlerde içler acısı!.. Başbakan, geçen perşembe günü saat 11.30 dolaylarında gazetecilere kesin bir dille kükredi:
- Benim, Sayın Ofer ile Başbakanlık'ta veya başka bir yerde görüşmem olmadı... İfadenin kesinliğine bakın! Aynı gün, 23.30'da, yani on saat sonra, atv'deki Teke Tek programında ise aynen şunu söyledi:
- Ofer ile Davos'ta bir kez görüştüm!
Tayyip Bey'in hafızası on saatlik süre içinde biraz olsun açılmıştı. Ama ne yazık ki yeterli değildi; çünkü Tayyip Bey, Ofer ile bir değil, tam dört kez görüşmüştü! Sıralayalım:
- İlk görüşme, 2002 kışında Davos toplantıları sırasında Tayyip Bey ile Sami Ofer'in oğlu Eyal Ofer arasında gerçekleşti. AKP henüz iktidar değildi.
- Tayyip Bey-Ofer ikinci görüşmesi bir yıl sonra yine Davos'ta bir otel odasında gerçekleşti. Bu tarihte AKP hükümet olmuş, ancak Tayyip Bey henüz Başbakanlık koltuğuna oturmamıştı...
- Tayyip Bey, Ofer ailesiyle altı ay sonra 14 Ağustos 2003'te bu kez Ankara'da buluştu. Sami ve Eyal Ofer, AKP'nin 2. kuruluş yıldönümünün kutlandığı Bilkent Otel'e arka kapıdan alınıp toplantı için hazırlanan ''özel suite'' çıkarıldı. Baba-oğul Oferler, Tayyip Bey'le uzun uzun görüştükten sonra yine gizlice, ama bu kez garsonların servis kapısını kullanarak otelden ayrıldı. Sami Ofer, Tayyip Bey'in hiç hatırlamadığı bu ziyaretten iki hafta sonra bir teşekkür mektubu gönderdi. Tayyip Bey'e sonsuz teşekkürlerini sunan Ofer, mektubunda AB'ye giriş çabalarını överek ''Bu durum bizi Türkiye ile ilgili gelecek fırsatları açısından heveslendirmektedir'' diyordu. Heveslendikleri fırsatların neler olduğunu gördük! Tayyip Bey ne yazık ki Bilkent Otel gizli görüşmesini de, Ofer'in teşekkür mektubunu da hatırlayamıyor!!!
- Tayyip Bey'in Ofer ile son görüşmesi Ocak 2004'te yine Davos'ta gerçekleşti. Bu buluşmanın gündeminde Galataport projesinin olduğu iddia edildi. Zaten Ofer- Mehmet Kutman ikilisi bu projeyi de gayet ehven şartlarda kapattı!
Başbakan işte bu görüşmeyi zor da olsa hatırladı!
Ancak top genellikle Kemal Abi' deydi!
Maliye Bakanı'nın 1 Mart gecesi saat 02.00'de Eyal Ofer-Mehmet Kutman ikilisiyle Ankara'da bir araya geldiği ve TÜPRAŞ ''meselesini'' konuştuğu ortaya çıktı. Ofer-Kutman ikilisi bu görüşme için İstanbul'dan Ankara'ya özel uçakla gelmiş ve havaalanından bir arabayla doğruca Kemal Abi'nin yanına götürülmüşlerdi!
Peki, bu görüşmenin sonunda ne oldu? Ne olacak, Kemal Abi, kendisine bağlı Özelleştirme İdaresi'ne TÜPRAŞ'ın yüzde 14.76'lık bölümünün Ofer'e satışının talimatını verdi! Peki, satıldı mı?
- Babalar gibi satıldı!!!
Peki, bu durum ortaya çıkınca Kemal Abi ne yaptı? Kendisine yakışanı tabii ki! Satışları sorgulayanları ahmaklıkla suçlayıp kendisine pek yakışan üslubuyla aynen şunları söyledi:
- Konuşurum tabii... Burada aktif pazarlama yapıyoruz. Potansiyel alıcılara malı pazarlamak zorundayız. Sami Ofer'le de görüştüm. Hong Kong'a gittim, orada görüştüm. Davos'a gittim, orada görüştüm. Yanımda Mehmet Kutman da vardı. Adamın Türkiye temsilcisi tabii ki olacak. Öküzün altında buzağı aramanın âlemi yok... Nasıl açıklama ama! Sonrası daha da eğlenceli; Kemal Abi hızını alamayıp tarihe kazınması gereken şu veciz sözcükleri Türk halkına armağan etti:
- Kimse fabrikaları sırtlanmış götürmüyor... Ahmaklık yapmayın. Türkiye artık geri dönülemez bir yola girdi...
Kemal Abi ile ilgili anlatılması gereken daha çoook mevzu var. Ama yerim bitti. Haftaya devam ederiz. Ancak şu ''ahmak'' sözcüğü çok hoşuma gitti. Bu tür, ''insanın vücut kimyasını bozan özelleştirmelerin'' tarafında yer almaktansa;
- Kemal Abi tarafından ''ahmak'' sayılmaktan şeref duyarım...
|