Tüpraş'ı
ve Erdemir'i yerli alamazsa ne olur?
Abdurrahman
Yıldırım
Sabah 09.09.2005
Oyak Grubu'nun Tüpraş'ı almadaki kararlılığını ortaya
koyduğu Antalya toplantısını izleyen Vahap
Munyar köşesinden
sormuş:
Bu kadar meydan
okudunuz alamazsanız ne yapacaksınız. Munyar'ın
sorusu özelinde Oyak grubuna yönelik olabilir.
Ben bu soruyu daha genelleştiriyorum. Bu yıl
Türkiye'nin en büyük dört şirketi satışa çıktı. Bunlardan biri
Turkcell idi. Yerli grubun elinde kalması son anda ve karışık bir
formulle sağlandı. Türk Telekom'un ihalesini yabancı grup
kazandı. Pazartesi ise Türkiye'nin en büyük sanayi şirketi olan
Tüpraş'ın açık artırmayla satışı yapılacak.
26 Eylül'de de Türkiye'nin en büyük altıncı
sanayi kuruluşu olan Erdemir'e nihai teklifler alınacak.
Türk Telekom'dan sonra Tüpraş ve Erdemir de
yabancılara giderse ne olurun yanıtından önce satışın nasıl yapıldığı
önemli.
Satışların amacı
Bu şirketler Türkiye açısından önemli
sayılacak üretim gücüne sahip. Hatta askeri kullanım amaçlı üretimleri
var. Ama ister yerliler için olsun ister yabancılar için, bu
özelleştirmeler "şarta bağlı satış"
şeklinde yapılmıyor. Şirketlerin gelecekleri
planlanmış ve bu planın uygulanması taahhüt edilmiş değil. Alıcı üretimi
artırmayabilir, hatta istese de büyütemeyebilir. Tüpraş ve Erdemir'in
ürettiklerini elbette ithal etmek mümkün. Ancak Türkiye'nin kronik bir
dış ticaret açığı olduğu da ortada. Bu açıdan bakınca satış yöntemi
riski var. Fakat aşamadan sonra yapılabilecek bir şey de yok. İhale
sürecinin finaline gelinmiş. İlk kez bu ölçekte şirketler satılıyor. Ama
satışta geçmiş yöntemler kullanılmış.
Bu şirketlerin satışındaki tek amaç kamu
kesimine en yüksek geliri sağlamak. En çok parayı kim verirse şirketler
onun olacak. Ankara yabancı alıcıları özellikle istiyor gibi görünüyor.
Çünkü Türkiye'ye bu yolla döviz de girecek. Cari açık için ayrıca önlem
alınmasına gerek kalmayacak.
Yerlilerin kaderi
Amaç en yüksek parasal geliri elde
etmekse, geçmişteki özelleştirmelerin en büyük aktörü Uzan'dı, sonuç ne
oldu diye bakmak lazım. Kamu kesimi kârlı çıkabildi mi? Hayır.
Telekom'dan sonra bu iki şirket de yabancıya
giderse Türkiye'de yerli sermayenin kaderi döner. Girişimciliği kırılır.
Cumhuriyet döneminde yaratılabilen ve bölgesel marka haline
getirilebilen bu şirketlerle global oyuncu olma fırsatı yakalanmışken,
bu kaçar. Sanayide bir dünya markası yaratmak için daha uzun yıllar
bekleriz. Reel şirketlerde şu anda yüzde 26 düzeyinde olan yabancılaşma
oranı daha hızlanır. Sanayide cesareti kırılan yerlilere, TOBB Başkanı
Rıfat Hısarcıklıoğlu'nun belirttiği gibi, global
şirketlerin "taşeronluğunu yapmak" kalır.
Dünya ligi fırsatı
kaçar
Şu anda Türkiye'nin marka anlamında dünya
liginde oynayan hiçbir oyuncusu yok. Türkiye'yi global oyuncu yapacak
dört ayaktan belki tek tek hiç biri ürünleriyle stratejik önemde değil.
Ama sadece Türkiye'yi ve Türk özel
sektörünü dünya ligine çıkarma fırsatı
yaratması başlı başına bir startejik
önem olarak kabul edilebilir.
İşte aynı yılda satışa çıkarılan ve Türkiye'yi
global oyuncu yapacak dört şirketin önemi burada.
Eğer yerliler ihaleyi kaybederlerse aynı
zamanda global oyuncu olma fırsatını da kaybedecekler.
Sonuç
"Fırsata hakim olan,
hayata hakim olur"
Essenbach
|