Mevlânâ yaşasaydı!

 

Necati Doğru 

 Vatan  02.10.2005

 

 

Ata sözüdür. İyi insan olmaya çağıran şair öğüdüdür. Şöyle diyor: Cömertlikte "akar su gibi" ol... Kusur kabahat örtmede "gece gibi" ol... Dürüstlükte "güneş gibi" ol... Şiddette "ölmüş yılan gibi" ol... Bu öğüdü veren büyük şair ve düşünür (Mevlânâ) bugün yaşasaydı ne önerirdi?
Liman satarken...
"Lider gibi" ol....

Yabancı sermayeyi gelmeye özendirirken, yerli sermayeyi yüreklendirirken; "Bakan gibi ol... Başbakan gibi ol..." der miydi?
Tutamaz kendini...
Derdi...
Çünkü en çok parayı verdiği için Sami Ofer'de kalan Galataport ihalesi, "Anayasa Mahkemesi Kıskacı"na da girdi. Böylece Ofer'e TÜPRAŞ hisselerini satarken ve Galataport projesini ihale ederken Başbakan Tayyip Erdoğan ile Bakan Kemal Unakıtan'ın davranışları sadece Meclis'te enine boyuna tartışılıp "Yüce Divan'a gönderme sürecine" sokulmaya çalışılmakla kalmayacak, yüksek yargıyı da konuya vidalayacak.


Ofer ile görüştüler mi?
Oğluyla buluştular mı?
Nerede buluştular?
Başbakanlık'ta mı?
Bakanlık'ta mı?
Otel odasında mı?
Bodrum'un lacivert denizinde bir lüks yatta mı? Bu yat kimindi? Yatta ne konuştular? Dinlemenin kayıtlan var mı? Varsa kimde? Yata girerken uydudan çekilmiş fotoğrafları da var mı? Varsa kimde? Bunlar Meclis açılır açılmaz tartışma gündemine getirilip, "Başbakan ile Bakan, Ofer'e servis verdiler mi vermediler mi" diye araştırmalar, soruşturmalar, sıkıştırmalar başlayacak.
O zaman göreceğiz.
Anlayacağız.
Otel odalarında buluşmalarda, yatlarda biraraya gelmelerde, Bakanlık makamında "Kararname yetmezse kanun çıkartırız" yolunu açan kötü niyete dayalı "Ofer'leme" halkın vicdanında da netleşecek.


Bir başbakanın, bir bakanın yerli ya da yabancı holding sahibi, banka sahibi, büyük sermaye sahibi, TV ve gazete sahibi egemenlerle otel odalarında, bakanlık makamlarında, bar önlerinde, yat gezilerinde bir araya gelerek "devlet malını pazarlamaya kalkışması" geçmiş yıllarda halkın vicdanında mahkûm olmuştu.
Halk sormuştu:
Başbakan mısın?
İş bitirici misin?
Bakan mısın?
Servis verici misin?
Devlet malını özelleştirirken yerli ve yabancı sermaye sahipleriyle odalara kapanıp "pazarlık pişiriciliği nin ilk başlatıcısı, yol açıcısı Başbakan ve Cumhurbaşkanı rahmetli Turgut Özal'dı... Bunu başlattığı ve yapmaya devam ettiği için "halkın güvenini, desteğini, sevgisini" yitirdi.

Turgut Özal, parti kurup siyasete girdiğinde halkın yüzde 56'sının oyunu almıştı. Başbakan gibi değil "devlet malının özele geçmesinde pazarlık pişiricisi" gibi davrandığı için ölmeden bir ay önce yapılan anketlerde desteği yüzde 14'lere inmişti...