Bu koku nerden geliyor?
Oktay
Ekşi
Hürriyet /
08.12.2005
YOLSUZLUKLARA damardan girdiğini söyleyen Başbakan Tayyip Erdoğan
eğer Balıkesir milletvekili Dr. Turhan Çömez’in Adalet ve Kalkınma
Partisi (AKP) TBMM Meclis Grubu’nda önceki gün yaptığı konuşmayı
Avustralya’da okuduysa tavana sıçramış olmalı.
Çömez de onun gibi davranmış. AKP iktidarının
yolsuzluk kokan olaylarına damardan girip, ‘Bizim
ötekilerden ne farkımız var?’ demeye getirmiş.
Turhan Çömez sözünü sakınmayan bir milletvekili... Zaten
başkalarının cesaret edip dile getiremediği bir hususu o nedenle
ifade etmiş:
‘Bizler kurşun asker değiliz. El kaldırıp indirme makinesi de
değiliz’ demiş.
Çömez’in konuşması akla şu ihtimalleri getiriyor:
AKP milletvekillerinden bir grup parti içi demokrasinin
olmamasına veya AKP iktidarının izlediği bazı politikalara karşı
harekete mi geçiyor? Yoksa Çömez’in sözleri bireysel bir
çıkıştan mı ibaret?
AKP’de bir grup hareketi başladığını söyleyecek
durumda değiliz. Ama Çömez’in Meclis’e girdikten üç yıl
sonra harekete geçtiğini dikkate alarak ‘birtakım dirsek
temasları olmasa bu şekilde ortaya çıkmazdı’ demekten yanayız.
Bu ihtimal geçerli ise, önümüzdeki günlerde parti içi demokrasiyi
talep eden başka seslerin çıkmasını bekleyebiliriz.
Ancak bizim şimdiki siyasi tablomuz parti içi demokrasiyi
getirmeye de, uygulamaya da hazır değildir. Çünkü bunun önündeki en
büyük engel, liderlerin -özellikle Tayyip Erdoğan ile
Deniz Baykal’ın- parti içi demokrasiyi engelleme konusundaki
ittifakları ve kararlılıklarıdır.
Onun tek yolu, iktidar ve muhalefet milletvekillerinin
‘milletvekili adaylarının tespiti’ yetkisini liderlerin elinden
alabilecek yasa değişikliği yapmalarıdır. Bu da imkánsıza yakındır.
İkinci ihtimal yolsuzlukları -veya yolsuzluk kokan olayları-
dile getirerek bunları önlemek olabilir.
Çömez’in verdiği örnekler hayli düşündürücüdür. Nitekim
Gemlik Gübre Fabrikası’nı da içine alan 600 milyon
dolar değerindeki kompleksin, 20 milyon doları peşin,
tamamı 5 yıl vadede ödenmek üzere toplam 83 milyon dolara
birilerine düpedüz peşkeş çekildiği ileri sürülüyor.
Bu sözler doğruysa şimdiden söyleyelim ki sorumlular Yüce
Divan’dan katiyen kurtulamazlar.
Hele bir de Başbakan’ın dostu olduğunu ileri süren Atasay
Kuyumculuk firmasının sahibi Cihan Kamer’le bağlantılı olduğu
ileri sürülen olaylar var.
Kamer’e nereden ilham geldiyse tutuyor Rusya’dan gelen
doğalgazın 2.5 milyar metreküplük bölümünü Enerco
isimli firması aracılığıyla BOTAŞ’tan alıyor. Kısaca altın
yumurtlayan tavuğa konuyor. Fena mı?
Bitmedi... Biliyorsunuz en önemli ihtiyaç maddelerinin ithalatından
vergi alınırken yılda yaklaşık 4 milyar dolar tutarında
pırlanta ve diğer kıymetli taş ithal edenlerden meğer vergi
alınmazmış. İşin tuhafı bu imtiyaz tam da Cihan Kamer’in iş
alanına giriyor... Ne tesadüf değil mi?
Bekleyelim bakalım... Önümüzde galiba renkli günler var.
|