Sendikalar yasa taslağının kısıtları
Aziz Çelik Birgün / 08.12.2005
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yeni Sendikalar Yasası Taslağını tartışmaya açtı. Tasarı çok sayıda ve küçümsenmeyecek olumlu düzenleme içermesine karşın, önemli sorunlar ve kısıtlamalar devam ediyor. Tasarı, sendika özgürlüğüne ilişkin bütünsel bir yaklaşımdan daha çok, parça başı iyileştirmeler öngörüyor.
Bakanlık sadece 2821 sayılı Sendikalar Yasası'nı değiştiren bir taslak hazırlamış. 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Yasası ve 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Yasası ile ilgili bir değişiklik henüz yok. Bu son derece önemli bir eksikliktir. Bu üç yasa eş zamanlı olarak tartışmaya açılmalı ve birlikte ele alınmalıdır. Özellikle 2821 ve 2822 iç içe geçmiş yasalardır. Biri olmadan diğerini tartışmak anlamsızdır. 2821 ve 2822 sayılı yasalar, bunun da ötesinde işçilerin ve kamu çalışanlarının ayrı örgütlenmesine öngören yasal ayırıma son verilerek 2821, 2822 ve 4688 sayılı yasalar tek yasa haline getirilmelidir. Öte yandan Anayasa’nı n sendikal hakları kısıtlayan hükümleri değişmeden yapılacak yasa değişiklikleri sınırlı kalacak ve ILO normlarını karşılamaktan uzak olacaktır. Anayasanın sendika kurma hakkı ile ilgili 51, toplu iş sözleşmesi hakkı ile ilgili 53 ve “grev hakkı ve lokavt” başlığını taşıyan 54. maddeleri sendikal hak ve özgürlükleri ciddi bir biçimde sınırlamaktadır. Anayasa’da yer alan bazı sınırlamaları yasayla aşmak olanaksızdır.
Tasarı açıkça Anayasanın gölgesini ve kısıtlarını taşımaktadır. Bunların en önemlisi, işçilerin ve kamu görevlilerinin ayrı örgütlenmesinin kalıcılaştırılmasıdır. Çünkü Anayasa toplu iş sözleşmesi ve grev hakkı açısından işçilerle kamu çalışanlarını açıkça ayırmaktadır. Anayasadan kaynaklanan başka ciddi engeller de söz konusudur: 51. Madde, "Aynı zamanda ve aynı iş kolunda birden fazla sendikaya üye olunamaz" hükmünü taşımaktadır. Bu hüküm tasarıda aynen yer almıştır. Oysa bu düzenleme sendika özgürlüğüne aykırıdır. 53. madde ile toplu iş sözleşmesi hakkını sadece işçilere tanımaktadır. Kamu görevlileri için "toplu görüşme öngörülmektedir" Madde ayrıca "Aynı işyerinde, aynı dönem için, birden fazla toplu iş sözleşmesi yapılamaz ve uygulanamaz" hükmünü içermektedir. 54. madde çok ciddi kısıtlamalar içeriyor. Bu madde grev hakkını sadece işçilere tanıyor ve grev hakkını kullanılmaz hale getirecek çok sayıda sınırlama içeriyor. Bu kayıtlarla tasarının bazı olumsuz yönlerine göz atalım:
* Tasarı, işkolu esasına göre sendika kurulmasını öngörmekte ve işyeri ve meslek sendikalarını yasaklamaktadır.
* Üyelik iş yasasındaki işçi tanımı ile sınırlanmış ve kamu görevlilerinin işçilerle aynı sendikaya üye olmalarına ilişkin sınırlama korunmuştur. Bu sınırlama ILO normlarına aykırıdır.
* Üyelik sırasında kaldırılan noter şartı istifa sırasında korunmuş ve istifanın geçerlilik süresi bir aydan üç aya çıkarılmıştır. Bu hüküm özellikle sendika değiştirmeyi imkânsız hale getirmekte ve zorlaştırmaktadır. Ayrıca mevcut yetki prosedürü değişmeden, sendikal barajlar (yüzde 10 ve yüzde 50+1) kaldırılıp referandum yasalaşmadan bu değişikliğin olumlu etkisi son derece sınırlı olacaktır.
* Emeklilerin sendika üyeliğine olanak tanınmamakta ve işsiz kalan işçinin bir yıl sonra üyeliğinin düşmesi öngörülmekte. Bu hüküm sendikaların iç işlerine müdahaledir. Emeklilerin ve işsizlerin sendika üyeliğinin devamına olanak sağlanmalıdır.
|