Birkaç konu üzerine 

Ayla Yılmaz

Birgün / 06.12.2005

 

 

DDK RAPORU

Geçen hafta Devlet Denetleme Kurulu’nun Özelleştirme İdaresi Başkanlığı ile ilgili değerlendirme raporundan söz etmiştim. Ertesi gün CHP İstanbul Milletvekili Berhan Şimşek’in danışmanı arayarak Vekilinin, benim de yazımda değindiğim noktaları da içeren bir soru önergesini Başbakan tarafından yanıtlanmak üzere verdiğini söyledi. Sayın Şimşek’in bu emeğinin boşa gitmeyeceğini umut ediyorum. Çünkü, milletvekilleri tarafından ilgili bakanlara verilen yazılı soru önergelerine yeterince açıklıkta yanıtlar verilmediğini görüyorum. Bu önergenin yanıtının izleyicisi olacağımı da belirtmek isterim.

 

HALK ÖZELLEŞTİRMEYİ İSTİYOR MU?

Petrol-İş Sendikası, Türkiye genelinde 17 il ve 57 ilçede 18 yaş ve üstü nüfusu temsil eden 1353 denek üzerinden bir araştırma yaptırmış. Araştırmada özelleştirmelere genel bakış, Yerli sermaye mi, yabancı sermaye mi? Kar eden kuruluşların satılmasından yana mısınız? Özelleştirmelerin gelirleri ile neler yapılıyor? AKP hükümetinin özelleştirme politikası hakkında ne düşünüyorsunuz? Gibi genel soruların yanı sıra Tüpraş’ın özelleştirilmesi ile ilgili sorular yer almış. Deneklerin verdiği yanıtlar, eğitim ve yaş grubuna göre değişik. Elbette bu normal. Halk özelleştirmeyi ne kadar biliyor ki? Çoğunluğun gözünde satışların değerinin altında yapıldığı, işçilerin işsiz kaldığı için tepki gösterdiği noktasında yoğunlaşıyor. Araştırmada da yer aldığı gibi halk, “doğru yapılırsa, peşkeş çekilmezse özelleştirmeden yana” olduğunu söyleyebiliyor. Oysa halk daha özelleştirmenin sonuçlarının tam farkında değil. Bugün bir markete gittiğinizde seçeceğiniz ürünün üzerindeki üreticiyi araştırmaya baksanız çoğunda yerli bir firma ismi bulamazsınız. Ama, albenisi olan ambalajlar, reklam kampanyaları ve promosyonlar “beni al” cazibesi ile karşılıyor sizi. İşin ilginç tarafı, raporda yetişkin nüfusun yüzde 41.8’nin mevcut hükümetin yani AKP Hükümetinin özelleştirme politikasını doğru bulması. O zaman denetler içinde bulunanlar özelleştirmeye karşı değiller. Ama neden değiller? Satış bedellerinin yüksek olmasının bizi borç batağından kurtaracağı anlamını mı çıkarmaktadır? Petrol-İş Sendikası’nın bu araştırması önemli ve sonuçları da değerlendirilmeye değer. Ancak, benzeri çalışmanın birkaç yıl sonra tekrarlandığında aynı sonuçları vereceğini sanmıyorum. Petrol-İş’in eline sağlık.

 

OYAK-ARCELOR ORTAKLIĞI

Erdemir’in ihalesi sonunda OYAK Genel Müdürü Coşkun Ulusoy konuşma yaparken “her türlü ortaklığa açığız” demişti. Bu ortaklı k şimdi gerçekleşme aşamasında. O günden belli olan böylesi bir ortaklık acaba neden ihale öncesinde gerçekleşmedi? Halkı ikna etmenin bir kaçamağı mı idi, OYAK’ın ihaleye tek başına girmesi? Herkes pek memnun ve mutlu görünüyordu “Erdemir’i yerli sermaye aldı” diye. Bu tercihte Arcelor’un ihale öncesi Erdemir hisselerinin yüzde 3‘lük bölümünün borsadan toplamasının etkisi mi oldu acaba?