'Dağıtım' yabancıya geçince 'enerji politikası' diye bir şey kalmaz

 

Güngör Uras

Milliyet 06.12.2005



Ne yaptığımızı bilmiyoruz. Ayağımıza kurşun sıkıyoruz. Hükümetlerin bundan sonra enerji politikası diye bir politika uygulama gücü kalmayacak.


Çok büyük yanlışlar yapılıyor. Ben inanıyorum ki, yapanlar "vatan haini oldukları için değil" bilmediklerinden "attıkları taşın nereye gideceğini düşünemediklerinden yanlış yapıyor".


Anlatayım. Giderek daha çok doğalgaz ithal etmek zorundayız. Elektrik santralları, sanayi tesisleri doğalgazla çalışıyor. Tencere doğalgazla kaynıyor.


Doğalgazı yurtdışından alıyoruz. Bu yıl 23 milyar metreküp doğalgaz yakacağız. Bu gazı getirmek için devlet kuruluşu BOTAŞ boru döşedi. Satıcılarla 25 milyar metreküplük alım anlaşması yaptı.


Yaktığımız doğal gazın yüzde 65'i Rusya'dan geliyor. Yüzde 15'ini İran'dan alıyoruz. Kalanı sıvı olarak Cezayir ve Nijerya'dan taşıyoruz.


Toptan alıcı olarak gazın pazarlığını yapan, fiyatını ve de şartlarını belirleyen, anlaşma imzalayan devlet kuruluşumuz BOTAŞ, bu gazı yurtiçinde de dağıtıyor. Kapılara kadar dağıtmıyor da, belli şehirlerdeki ve bölgelerdeki dağıtım işini belli kuruluşlara devrediyor.

Yanlış yapılıyor
AKP hükümeti 5 ay önce "Gaz Piyasası Kanunu"nu değiştirdi. "Kanun zoru" ile enerji piyasası liberalleşecek! Nasıl liberalleşecek? BOTAŞ'ın bugüne kadar değişik ülkelerle imzaladığı "doğalgaz alım kontratları" var. O kontratlara (anlaşmalara) dayalı olarak Türkiye'ye doğalgaz geliyor. BOTAŞ ise bu gazı, Türkiye'deki toptancı dağıtımcılara satıyor. Toptancı dağıtımcılar ise tüketiciye ulaştırıyor.


Bundan sonra BOTAŞ sadece boru işine bakacak. Daha önce imzaladığı "Doğalgaz alım kontratlarını, bölüp bölüp, özel sektör firmalarına satacak. Yurtdışından Türkiye'ye doğalgaz gönderenlerin muhatabı bundan sonra BOTAŞ değil, aracı firmalar olacak. Mevcut kontratların süresi bitinceye kadar aracılar BOTAŞ şartlarıyla gazı alıp satacak. Ama kontrat süresi bitince, yurtdışındaki satıcılarla teker teker pazarlık ederek yeni şartları ve fiyatları belirleyecek. (Dikkat buyurunuz, BOTAŞ ülke adına toptan pazarlık şansına sahip iken, bundan sonra çok sayıda firma teker teker pazarlık masasına oturacak.)


Kanuna göre BOTAŞ 2006 yılına kadar iç piyasadaki payını yüzde 20'ye indirmeye mecbur.
Bunun için de her yıl ihaleyle belli miktarda kontratı özel sektör şirketlerine devredecek.

Çaresi var
Doğalgaz satıcısı Rusya ihale öncesi ilginç bir "zorunluluk" getirdi. Dedi ki, "Rusya ile kontrat imzalayan BOTAŞ idi. Şimdi BOTAŞ kontratı başkalarına devredecek. Bizim onaylamadığımız bir firma ihaleyi kazansa da kontratı ona devretmeyiz."


Bu şartın uzantısı olarak görüldü ki, açılan ihalede doğalgaz kontratlarını devralan firmalarda Rus firmaları ortak. Hem de hâkim ortak...


Demek ki Rus doğalgazıyla ilgili bundan sonraki kontrat devirlerinde de BOTAŞ'ın yerini, Rusların hâkim ortak durumunda olduğu şirketler alacak. Aynı şartı İranlılar da koyar ise, yurtiçi piyasasında doğalgaz dağıtım işi Rus ve İran sermayesinin hâkimiyetine girecek. Ülkede "milli bir enerji politikası uygulama" şansı yok olacak...


Yok mudur bunun çaresi?.. Çare tükenmez... Yeter ki, niyet iyi olsun... Nedir çare? AB ülkelerinde BOTAŞ benzeri kamu gaz kuruluşlarının yaptığını yapmak... BOTAŞ kontrat devredecek yerde, yurtdışındaki satıcılarla kontratını sürdürür, onların karşısında tek alıcı gücünü korur. Gazı sınıra kadar getirir. Sınırdan geçen gazı, ihaleyle özel sektör kuruluşlarına dağıtır. Bu durumda, ihaleyi kazanan firmanın tamamen yerli veya yabancı ortak hâkimiyetinde olması hiçbir anlam taşımaz. Çünkü ülke milli enerji politikası belirleme gücünü elinde tutmaya devam eder.