- Off! Bu ne sıcak böyle? Bak bak nasıl şişti ellerim ayaklarım...

- Dünyanın dengesi bozuldu, küresel ısınma var diyordum da ‘aman ne güzel işte, hem kemiklerimiz ısınır hem de doğalgaz faturası az gelir’ diyordunuz.

- Aman hemen aç defterini. Kim ne demiş? Kim ne yapmış? Hemen saç ortalığa. Valla tırsıyorum artık bir şey söylerken.

- Öyle valla, kara kaplı defterim var ona göre ettiğiniz laflara dikkat ediniz sevgili ablacım. Oyyy alırım bir yanak.

- Ay dur Bilge valla bu sıcakta yanak manak...

- Domateslerim şahane bulamazsın bahaneeeee....

- Domatesleri buradan mı alsak acaba? Geçen haftakileri Neriman’ın kızından istemiştim vallahi mermer gibi çıktı, hiç beğenmedim. Bu kız da hiç bilmiyor domates momates seçmeyi.

- Gel abla gel ssk doktoru gibi uzaktan bakma.

- Kaça domatesin?

- Sana dört olur abla.. Biraz da kiraz domates vereyim abla yersin kahvaltıda.

- Yok kalsın, pahalı diyorsun sen. Hem hormonlu gibi bunlar.

- Abla al bak bi tadına, kötü olsa ben satmam. Kendim yiyorum, çocuklara yediriyorum evde. Şifa bu şifa. Hadi al üç kilo ver on lira...

- Eee alalım abla burdan valla kollarım şişti sıcaktan.

- İyi iyi hadi ver ordan üç kilo, iyilerinden ver ama bak haftaya tependeyim beğenmezsem.

-Kalbimi kırarsın!

- Ooooh! Akşama patlıcan, biber, patates kızartalım Bilge. Üstüne de bol sarımsaklı domates sos....

- He valla abla yanına da çay. Gitti bizim diyet.

- Aman kız bir kereden bir şey olmaz, pazartesi başlarız yine. Gel şuradan mayo bakacağım benimki kevgire döndü valla.

- Ayşe ablaaaa, Fatma ablaaaa, karıştırrrrrrrr.....

- Abla valla orası karadelik gibi girersek çıkamayız gibi geliyor bana. O teyzeler insanı yer valla. Gel şu tarafta daha sakin bir tezgâh var gibi.

- Geeelll Deniz Akkaya da burdan alıyor geeellll....

- Abla bak bu güzelmiş.

- O bikini kızım ben nasıl giyeyim?

- Amaaan niye giyemeyecekmişsin? Rengi falan da çok güzel. Hem Deniz Akkaya da buradan alıyormuş fena mı hahahah...

- Kızım bu yaşta bu göbekle bikini mi giyilir?

- Valla kimin ne dediği kimin umrunda? İster mayo giyeriz ister bikini. İster açılırız ister kapanır. Kime ne? Sen neyle rahat ediyorsan, kendine neyi yakıştırıyorsan onu giy abla. Hem ne derler bilirsin “ herkesin hayatına kimse karışamaz”

- Doğru söylüyorsun da bilemedim şimdi...

- Ha Deniz Akkayayla pişti olmak istemiyorsun Şile sahillerinde ona bişey diyemem. Rezil olmayasın sonra Şile sosyetesine.

- Hee canım o da var tabii, zevzek. Şurdan enginar da alalım da dönüşte bakarız artık bikini falan. Enginarı unutursak anam bizi eve almaz.

- Abla nereye gidiyorsun? Pişman olursun sadece Deniz Akkaya değil Seda Sayan da burdan alıyor. Hatta beş lira da borç taktı...

- Dönüşte dönüşteeee...

- Allahım bu ne sıcak? Biz kadınların çektiği nedir acaba? Hava 30 derece menepozda hissedilen 50 derece. Sıcak basması bir yandan, sıkıntısı bir yandan. Kız o kadar dedim sana keşke psikoloji falan okusaydın bak şimdi bütün aileye bakardın.

- Amaaan abla ben sana şimdi bir terapi yaparım parmaklarını yersin. Şimdi gideriz eve, yaparız bir kızartma, koyarız bir çay. Yıkarız balkonu hortumla sonra o hortumu tutarız ayaklara bak ne dert kalıyor ne keder.

- Oh oh! Şimdiden bir ferahlık geldi valla, düşüncesi bile güzel. Hep derim bu kız zekasını benden almış diye.

- Hahahaha abla zekamı senden nasıl alayım? Anamdan almış olmayayım sakın?

- Yoook kesin benden, aynı ben!

- Ee hadi öyle olsun, seni mı kıracağım? Ahahahah!

 

(Petrol-İş Kadın Dergisi, Sayı 61, Temmuz 2019)