PETROL-İŞ’Lİ KADINLAR KONUŞUYOR Bu sayıda konumuz: KREŞ SORUNU "Petrol-İş’li Kadınlar Konuşuyor" köşesine hoşgeldiniz... Geçtiğimiz sayıda başlattığımız ve sizlerin talepleri ve ihtiyaçlarından yola çıkarak belirlenen konularda görüşlerinizi bu köşede yayınlıyoruz. Amacımız taleplerinizin daha yüksek sesle dile getirilmesini ve kadınların sendika içerisinde daha görünür hale gelmesini sağlamak... Bu sayıda konumuz, yine çok konuşulan sorunlardan biri: "Kreş sorunu". Petrol-İş’li kadınlara " Türkiye’de çalışan bir kadın olarak kreş sorunuyla ilgili ne düşünüyorsunuz? Sizin kreşle ilgili bir deneyiminiz, sorununuz oldu mu, bu konuyla ilgili talepleriniz neler?" diye sorduk... İşte cevaplar!
ASİYE ÇALIŞIR
TPI Kompozit, İzmir
35 yaşındayım. 8 yaşında bir çocuğum var. 4 aydır TPI Composite
işyerinde çalışıyorum. Petrol-İş üyesiyim. 17 yıldır çalışma
hayatının içindeyim. Kreşi olan bir işletmede hiç çalışmadım.
Çalışan bir anne için kreş çok önemli. İşyerleri kreş açmak
istemiyorlar. Bu durum çalışan annelerin işi bırakmasına ya da daha
geç iş hayatına başlamasına neden oluyor. Yeni evlenen çiftlerin
hemen bebek sahibi olması işveren için sıkıntılı bir durumun ortaya
çıkmasına neden oluyor. Çalışan annelerin olduğu işletmelerde kreşin
olması annelerin kafalarındaki soru işaretlerinin azalmasına
yardımcı olur. Çalışan anneler olarak kreşlerin açılması için
desteğinizin bu yönde artmasını talep ederiz.
GONCAGÜL POLAT Plascam, Gebze
34 yaşındayım, 3 yaşında bir çocuğum var. 5
yıldır Plascam’da çalışıyorum. Türkiye’de yaşayan bir kadın, bir
işçi ve en önemlisi bir anne olarak çalışmanın ne kadar zor olduğunu
söylemek istiyorum. Uykusuz gece vardiyasına gelmek, çocuğuna
bakacak kimsesi olmadığından komşusuna bırakmak ya da iş çıkışı
sanki hiç yorulmamış gibi çocuğunu kucağa alıp yaz kış otobüslerde
evine gitmek… Yani bir anne olarak çalışmak gerçekten zor. Anne ve
baba olarak dünyaya bir çocuk getirmek çok güzel, tarifsiz bir
duygu. Ama biz bu güzel duyguyu yaşamadan, çocuğa kim bakacak?
Bakıcıya güvenilir mi? Kreş bulabilir miyiz? Saatleri bize uyar mı?
Bütçemize uygun mu? gibi soruları sormaya başlıyoruz. Bebeğimiz 6
aylıkken onu bırakıp işe başlamak zorunda kalıyoruz. Asıl sorunlar
burada başlıyor. Kendimden örnek vermek istiyorum. Vardiyaya
geçtiğim o ilk gecede bebeğim anne sütü almak için gecenin 3’ünde
fabrikaya gelmişti. Ve ben bunu hiç unutmuyorum. Ne
yapabilir-yapmalıyız? Bu sorun çok ciddi bir sorun. İşyerlerinde ya
da mahallelerde kreşler açılmalı ve bu kreşler ücretsiz olmalı.
Belki tek fabrika kreş açamaz ama aynı bölgedeki fabrikalar ortak
kreş açabilir. Benim çocuğuma ben işteyken babaannesi bakıyor. Ve
onun işi olduğunda ben çocuğuma bakacak birini arıyorum. Gece
vardiyasında birine bırakmak çok zor oluyor. Vardiya değiştirmek
veya izin almak zorunda kalıyorum. Yani biz işçi kadınlar hep sorun
yaşıyoruz. Doğum izni uzatılmalı, gece vardiyası yasaklanmalı ve
kesinlikle ücretsiz kreş açılmalı. SİNEM ÇAL
25 yaşındayım. Plastik sektöründe çalışıyorum. Bir buçuk yaşında bir oğlum var. Doğum iznim bittikten sonra birçok sıkıntı yaşadım. Çocuğumu bırakacak kimsem yoktu. Özel kreşler hem bütçeme uymuyor hem de vardiyalı çalışmamdan dolayı, kreşlerin çalışma saatlerine uymuyordu. Bu durum beni çok gerdi psikolojimi bozdu. Neredeyse işimi bırakma noktasına geldim. Diğer taraftan işten çıkmak beni ve ailemi maddi açıdan zora sokacaktı. Bebeğimin ve ailemin geleceği için çalışmak zorundaydım. Ve sonunda oturduğum mahallede bir bakıcı buldum. Şimdiyse sorunum, bebeğimden uzak kalmak, emzirememek ve onu sıkça görememek oluyor. Bu dönemde bebeğimin bana çok ihtiyacı olduğunu biliyorum ve onu her gün içim acıyarak bırakıyorum. Vardiyalı çalışan bir anne olarak, çocuğumu bırakabileceğim ve her saat hizmet veren kreşler maalesef yok. Asgari ücret alan bir işçi olarak çocuk bakımı için 450-500 TL’den fazlasını veremem. Eskiden kadın işçilere gece vardiyası yasakmış. Ama şimdi 7/24 fabrikalarda kadın işçiler çalıştırılmakta. Şimdi biz gece vardiyasında çocuğumuzu kime bırakacağız? Bakıcıya bırakırsak bu sefer bizden iki kat para isteyecek, gece ve gündüz. Kimin maddi gücü bunu kaldırabilir ki? Çalışan bir anne olarak, kadınlara gece vardiyalarının yasaklanmasını, ücretsiz her fabrikaya kreş açılmasını, doğum ve emzirme izinlerinin uzatılmasını istiyorum.
SEMA ÖRNEK Betesan, Gebze
2015’ten beri Gebze Şubesi Betesan Tıbbi Bant işyerinde çalışıyorum. 3,5 yaşında bir oğlum var. Benim bir anne olarak oğlumun iyi bir bakım ve eğitimli olarak büyümesi en büyük isteğim. Öncelikle her işyerinde kreş olmasını istiyorum. Benim çalıştığım işyerinde kreş olmadığı için ben oğlumu özel bir kreşe gönderiyorum. Ve bu beni maddi olarak çok zorluyor. Eve yakın olmadığı içinde ulaşım sorunu yaşıyoruz. Servis sorunu da ek olarak bütçemizi zorluyor. Beğenip göndermek istediğim kreşe sırf ulaşım olmadığı için gönderemiyorum. Seçme seçeneği olmuyor benim için. Bir de bu kreşler biz işçilerin çalışma saatlerine uygun olmuyor. İşyerlerine kreş olmasını istiyorum ve devletten bu konuyla ilgili ek katkı bekliyorum.
EMİNE GÜMÜŞ TPI Kompozit, İzmir
46 yaşındayım. 9 yaşında bir kızım, 20 yaşında asker, 16 yaşında lisede okuyan ve annelik yapmaya çalıştığım iki oğlum var. (Eşimin ilk eşinden, annelerini kaybetmişler) Petrol-İş üyesiyim. 4,5 yıldır TPI Kompozit Kanat San.’de çalışıyorum. 24 yıldır özel sektörde çalışıyorum ve ilk kez sendikalı bir işyerinde çalışma fırsatım oldu. Özel sektör çalışanları maalesef zor şartlarda çalışıyor, istekleri olamaz, sadece sermaye ne derse o kanundur, yapılır. Kızım doğdu ve ilk yapılan beni işten çıkarmaktı. Neden diye sorduğumda cevapları “Küçük çocuk gece uyutmaz, sabah verimli olamazsın ve gün içinde hasta olursa izin istersin” olmuştu. Patronlar ve onları temsil edenler sürekli işçinin kazanılmış hakkını nasıl geri alırız derdindeler. Kadınlar bulundukları her ortamda daha katılımcı olmalıdır. Çalışan her anne çocuğunun emin ellerde bakılıyor olmasını ister. Her kadının annesi maalesef bakamıyor, dolayısıyla işyerlerinde kreşlerin açılması ve var olanların korunması şart. İlk adımda üretkenliğin ve estetiğin simgesi olan emekçi kadınlar olarak, çalıştığımız işyerlerinde kreş açılmasını istiyoruz. Konu kadın olunca ‘istekleri çok’ diye kadın çalışan sayısını her geçen gün azaltıyorlar. İşyerlerinde kadın sayımız çoğalmalı, kreşler açılmalıdır. GÜLSÜN DOĞAN Tüpraş Gen. Müd., Kocaeli
GÜLSÜN DOĞAN Tüpraş Gen. Müd., Kocaeli
Merhaba, 46 yaşındayım. 6 ve 5 yaşında iki çocuğum var. Kocaeli Şubesi, Tüpraş Türkiye Petrol Rafinerileri AŞ Genel Müdürlüğü’nde çalışıyorum. 23 yıldır sendika üyesiyim. 8 Mart 2013 tarihinde dünya kadınlar günü toplantısında kreş konusunu gündeme getirmiştim. Hatta sendikaya bu konuyla ilgili bilgi de vermiştim. Herhangi bir gelişme olmadı. Şirketimizin mavi yaka çalışanları için kreş yoktur. Bizler çevremizdeki kreşlere çocuklarımızı gönderiyoruz. Sendikanın veya firmamızın önderliğinde kreş açılabilir veya kreşlerle konuşulup toplu indirimler alınabilir. Sadece kreş için değil okul içinde indirim alınabilir. Çünkü okul fiyatları çok yüksek, çalışan nüfus çok genç kreş her zaman lazım olacak bir kurumdur. Ya da sendika ve şirket destekli kreş yaşında çocukları olan kadın erkek tüm çalışanlara belli bir miktar destek verilebilir. Kendi firmamızın veya sendikamızın destekleriyle açılan veya yönlendirilen bir kreşe çocuklarımızı göndermek ve emanet etmek çok daha iyi olacaktır. Çocukları çok erken kreşlere bırakmak zorunda kalıyoruz Saat 08:00’da işe başladığımızdan çünkü çok erken olduğu için servis saatleri uymuyor. Çocuklarımız bu ülkenin geleceği çalıştığımız firmanın veya bağlı olduğumuz sendikanın çocukların yetiştirilmesi konusunda duyarlı olması, destek olmaya çalışması birliği, beraberliği, iş yerine bağlılığı ve en önemlisi güveni artıracaktır. İş yerinde beraber çalışan kişilerin çocuklarının da arkadaş olarak beraber büyümesinden daha güzel ne olabilir. Kreş sorun aslında kadının sorunu değil erkeklerin de sorunudur.
YURDAGÜL KARATAŞ
28 yaşındayım. Gebze’de Mecaplast
fabrikasında çalışıyorum. Her annenin olduğu gibi benim de hayattaki
ilk önceliğim oğlum Ozan. Çalışan bir anne olduğum için oğlumun her
zaman yanında olamıyorum. Bu hem beni hem de oğlumu yıpratıyor. Ama
oğlumun geleceği için çalışmak zorundayım. Benim ve benim gibi
çalışan annelerin en büyük eksikliği evlatlarımızın eğitimine yeteri
kadar destek olamamak. Bu eksikliğimizi de gerek işyerlerinde gerek
mahallelerimizde olması gerektiğine inandığım kreş ve etüt eğitim
merkezleri ile başarabiliriz. Benim fabrikamda ne kreş ne de etüt
merkezi var. Ben devletimizin ve işverenin desteği ile bu
eksikliğimizin giderilebileceğine inanıyorum. Eğitimli bir birey
vatanına ve milletine daha faydalı ve yararlı olur. Bunun için hep
beraber, çocuklarımız için elimizi taşın altına koymalı,
eğitimlerine destek vermeliyiz. Umarım sesimiz duyulur ve
işyerlerimizde ve mahallelerimizde devletin de desteğini alarak bu
hayalimizi gerçekleştirebilme fırsatı verilir bize. Biz annelerin ve
babaların emeli gayesi budur. Bütün çabamız çocuklarımıza iyi bir
eğitim ve gelecek sağlayabilmektir. Çocuklarımız bizim ülkemizin
geleceğinin aynasıdır. |
PETROL-İŞ SENDİKASI KADIN DERGİSİ Facebook Sayfamız TASARIM VE GÜNCELLEME: SELGİN ZIRHLI KAPLAN