Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı

4.ULUSLARARASI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ BÖLGESEL KONFERANSI

 

 

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 15/17 Kasım 2005 tarihinde 4. Uluslar arası İş Sağlığı ve Güvenliği Bölgesel Konferansı Ankara’da Milli Kütüphane Konferans salonunda yapıldı.

 

Konferansın programında

  • GÜVENLİK KÜLTÜRÜ: AB YAKLAŞIMI

  • İŞ SAĞLIĞI VE KÜLTÜRÜNDE SOSYAL DİYALOG

  • İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ EĞİTİMİ

  • İŞYERİNDE RİSK DEĞERLENDİRİLMESİ ve

  • MESLEK HASTALIKLARINDA TANI SİSTEMLERİNİN GELİŞTİRİLMESİ

konuları yer almıştı.

İSG Genel Müdürü Sayın Erhan Batur’un açılış konuşmasına müteakiben; ÇSG Bakanı Sayın Murat Başekgioğlu, Türk-İş Başkanı Sayın Salih Kılıç, Hak-İş Başkanı Sayın Salim Uslu, İLO Türkiye Tahsilcisi Sayın Gülay Aslantepe, TİSK Başkanı Sayın Tuğrul Kutadgubilik, TESK Genel Başkan Vekili Sayın Uğur Bektaş birer konuşma yaptılar.

 

Türk-İş Başkanı Sayın Salih Kılıç konuşmasına Türk Telekom'un devir işlemleri sırasında işçilerin gösterilerine polisin biber gazı sıkmasını protesto ederek başladı. 15 yıldan beri hükümet ve işverenlerle ortak çalışmalar yürüttüğünü ancak bu güne kadar iç acıcı bir ortam yakalayamadıklarını belirterek, Sağlık ve Güvenlik sektör piyasası yükselmektedir. Bu piyasa daha da geliştirilmesi gerektiğini, mevzuat etkili olduğunu ancak uygulamaların yetersiz olduğunu, Sağlık ve güvenliğin AB ilerleme raporunda yer almasının olumlu bir gelişme olduğunu, Medyanın İSG konularına daha fazla yer vermesi gerektiğini, işverenlerin İSG önlemlerini bir maliyet unsuru olarak görmemeleri gerektiğini, Hükümetin, İLO'nun İSG konularındaki 155 ve 161 sayılı sözleşmelerini imzalamış ve onaylamış olmasının olumlu olduğunu, işçi işveren sosyal diyalogunun eksik olmasına karşın İnşaat, metal ve çimento sektörlerindeki İşçi ve İşveren sendikalarının ortak çalışmalar yürütmesinin olumlu adımlar olduğunu, çocuk işçiliğinin önlenmesine önem verilmesi ve çalışan çocukların okula yönlendirilmelerinin gerekli olduğunu, daha çağdaş bir İSG yasası çıkarılması gerektiğini, çıkarılacak  bu yasada mevsimlik tarım işçileri, atipik işçiliği ve  50 işçiden daha az işçi çalıştıran işyerlerini için çözümlere yer verilmesi gerektiğini, İşyeri hekimi ve hemşire istihdamı olanaklarının artırılması gerektiğini, tüm ülkeyi kapsayan İSG envanteri çıkarılması,  meslek hastalıkları ve iş kazaları azaltılması, hayat boyu eğitim için bakanlığın imkanları artırılması, eğitimler için uluslar arası deneyimlerden yararlanılması gerektiğini söyledi.

 

Hak–İş Başkanı Sayın Salim Uslu da; Avrupa Birliği müktesebatının büyük oranda Türkiye’ye aktarılmış olmasının olumlu gelişmeler olduğunu, ancak mevzuatın uygulamalarında sıkıntılar bulunduğunu, denetim kapsamındaki işyerleri kısıtlı olduğunu bu  işyerlerine yapılan denetimlerin haksız rekabete yol açtığını, kayıtdışılığın pek çok olumsuzluğu beraberinde getirdiğini, kayıtdışılığı ortadan kaldırmak için teşvik edici yollar bulunması gerektiğini, bu konu için “Sosyal Yeterlilik Belgesi” diye bir belge verilmesinin sosyal duyarlılığı artırabileceğini, İş Sağlığı ve Güvenliği Konseyi'nin oluşturulmuş olmasının çok olumlu bir gelişme olduğunu, bu konseye tarafların katılımının ve tarafların bir orkestra gibi uyumlu çalışmaları gerektiğini söyleyerek; Uluslararası imkanlardan yararlanması gerektiğini,  ancak tarafların bu imkanların varlığından bile haberdar olmadığını, Web ortamında bir bilgi ağı oluşturulması gerektiğini, İSG önlemlerinin insani bir sorun olduğunu, bu nedenle bu konudaki sorumluluklardan başta Anayasal sorumluluk olan sosyal devlet ilkesinin ve Anayasanın 50. maddesinin hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi.

 

TİSK Başkanı Sayın Tuğrul Kutadgubilik’de; Türkiye Cumhuriyeti yeni ekonomik açılımları ile AB ye şimdiden entegre olmuş durumda olduğunu, toplam İhracatın %56 sı, Toplam ithalatın %51'ni AB ye yapmakta olduğunu belirterek; Ürünlerimiz dünya kalite ve fiyatındadır. Bunu işçilerimize borçluyuz. İSG iyileştirmeleri ile bunu başardık. Sendikamız 21 işkolunda 8600 işletmeyi bünyesinde barındırmaktadır. Tamamı şeffaf bir güvenlik kültürünün paylaşılması ile bu düzeylere geldik. Kayıtdışılık bizi de rahatsız etmektedir. İşyerlerinde İSG önlemleri için İşçi sendikaları garantördür. İyi İSG şartlarını sendikalar sağlar. Kayıtdışılık uzun vadede işverenler için zararlı bir durumdur. Yangın sigortasına benzer, yangın olmadıkça karlı gibi görünür ama yangın olunca bütün varlığınızda beraber yanar, elden gider. İSG konseyinin oluşturulması, Avrupa İSİG ajansının işe girmesi de olumlu gelişmelerdir.

Üretim olmadan hiçbir şey olmuyor. Önemli olan dünya kalitesine ve dünya fiyatlarını yakalamak olduğunu vurguladı.

 

İLO Türkiye Temsilcisi Sayın Gülay Aslantepe de konuşmasında, her yıl Mayıs ayının ilk haftasındaki etkinlikler ile sosyal diyalogu hayata geçirmeye çalıştıklarını, Sosyal diyalogun verimliliği artırdığını, kayıtdışılığın rekabet gücünü olumsuz etkilediğini. İşverenler tarafından her türlü girdinin kar gibi göründüğünü ancak bu görüntünün uzun vadede zararlı olduğunu söyleyerek, 2003 yılında küresel stratejinin kabul edildiğini, Güvenlik kültürü ve İSG yönetim ilkelerinin belirlendiğini. Bu çerçevede İLO'nun 155 ve 161 sayılı yönergelerin kabul edildiğini belirtti.

 

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Murat Başesgioğlu’da konuşmasında; Mevzuatın son derece ileri olduğunu, uygulamasında üstesinden gelinebilecek sorunlar bulunduğunu, kayıtdışı ile mücadele ettiklerini ancak bunun yan etkilerinin bulunduğunu, her şeye rağmen kayıtdışılığı en aza indirmek gerektiğini, İLO ve AB ile ortak projelere girdiğimizi. Bakanlık etkinliklerinin her yıl büyük bir katılımla arttığını, dost ve kardeş ülke katılımlarının da arttığını bunların deneyimlerinden de yararlandığımızı. Bir AVRASYA İSG ortak platformunun oluşturulmasının büyük yararlar olacağını söyledi.

 

Örnek işçi ve işverenlere ödüller verilerek oturumlara geçildi.

 

Konuşmacılar bildirilerini sundular. Sunulan bildiriler genellikle açılış konuşmalarında belirtilen konuların çeşitli açılardan ele alınması şeklindeydi. Kayda değer bir gelişme meslek hastalıkları tanı sistemlerinin geliştirilmesi konusunda oldu. Sağlık Bakanlığı temsilcisi Dr. Cebrail Şimşek; Meslek hastalıkları hastanelerinin sağlık bakanlığına devrinden memnuniyet duyduğunu ve işçi sendikalarının sosyal sendikacılık yapmadığını, yalnız ücret sendikacılığı yaptığını belirtmesi üzerine. Türk-İş temsilcisi Sayın Özcan Karabulut tepkilerini dile getirdi. Türk-İş'in  sosyal diyaloga önem verdiğini bu yöndeki çalışmalarını anlattı. Petrol-İş temsilcisi Dr. Ahmet Ekinci’de; SSK hastanelerinin sağlık bakanlığına devrinin geçici olduğunu, Sağlık Bakanlığı'nın “Sağlıkta Dönüşüm” programı uyarınca sağlık hizmetleri üretiminden çekileceğini, bu durumda yapılan uzun vadeli iyileştirme programları hedeflerine hangi oranda ulaşabileceği sorusunu yöneltti.

 

Dr. Cebrail Şimşek; Hükümetin ve Sağlık Bakanlığının böyle bir hedefinden haberdar olmadığını, böyle bir gelişmenin hayali olduğunu hayali bir gelişme içinde yorum yapmayacağını söyledi. Soruyu Dr Nazmi Bilir'e de benzer şekilde değerlendirdi. Böyle bir gelişmeyi bakanlığa sorduklarını ancak hastaneleri elden çıkartmak gibi bir programlarının olmadığını, eğer bu yönde gelişmeler olur ise buna kendilerinin de karşı çıkacağını belirtti.

 

Konferansın son günü davetli uluslardan Moldova, Azerbaycan, Kırgızistan, Tacikistan ve Özbekistan temsilcileri ülkelerindeki durumu özetlediler. Özbekistan temsilcisinin dışındakiler ülkelerindeki İSG önlemlerinin çok yetersiz ve sorunlu olduğundan bahsettiler, yeterli bir İSG mevzuatının olmadığından, Eski Sovyet döneminden kalma yasa ve yönetmeliklerin yetersiz ve uygulanmıyor olmasından yakındılar. Yalnız Özbekistan temsilcisi önümüzdeki 5 yıl içinde batı standartlarını yakalayıp geçeceklerini söyledi.

 

Katılımcılara teşekkür belgeleri dağıtıldıktan sonra konferans sona erdi.