Ankara 10.İdare Mahkemesi

Başkanlığına

 

(...../10/2003)

D.No: 2003/1692 E.

Davacıya Yanında Katılma

İstemi İçerir Dilekçedir

Katılma İsteminde

Bulunan                      :

Davacı                        : Petrol-İş Sendikası

Vekili                          : Avukat Gökhan Candoğan

Davalı                         : Özelleştirme Yüksek Kurulu

D. Konusu                  : Davacı tarafından, davalı idarenin, POAŞ’ın %25.8 oranındaki kamu hissesinin dava dışı İş Doğan Petrol Yatırımları AŞ. şirketine satılmasına dair 16.7.2002 tarihli işlemi ile bu satış koşullarının değiştirilmesine ilişkin 3.9.2003 tarihli işleminin iptali ile dava sonuna kadar yürütmenin durdurulması istemiyle açılan davaya, davacı yanında katılmamıza karar verilmesi istemini içerir dilekçedir

 

A. Açıklamalar                       :

Yukarıda Esas numarası yazılı dosyanızda, davacı Petrol İş Sendikası tarafından, Petrol Ofisi AŞ. nin (POAŞ) %25.8. oranındaki kamu hissesinin İş Doğan Petrol Yatırımları AŞ şirketine, ihaleye çıkılmaksızın ve dolayısıyla 4046 sayılı yasanın hükümlerine açık bir şekilde aykırı, 16.7.2002 tarihli idare işlemi ile satışı ile bu satış sözleşmesi şartlarının alıcı şirket lehine değiştirilmesine ilişkin 3.9.2003 tarihli idare işlemlerinin iptali dava konusu edilmiştir.

 

Dava ve konusu basın yayın aracılığıyla kamuoyuna duyurulmuştur. Özellikle, satış şartlarının değiştirilmesi ve şirketin ödeme yükümlülüğünün iyileştirilmesi (borç ertelemesi yapılması) ve bu işlemin açık bir şekilde kamu zararına yol açtığı, kanıtlarıyla birlikte belirtilmiştir.

 

B. Katılma İstemi

 

i. İptal Davasının Niteliği

TC.Anayasası’nın 2.maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin laik, sosyal bir hukuk devleti olduğu yazılıdır. Hukuk devleti olmanın temel noktalarından birisi de idarenin, her türlü eylem ve işleminin yargı denetimine tabi olması, anayasal düzen içerisinde hareket etmesi zorunluluğudur.

 

Sosyal hukuk devletinde, idare, kamu yararını hakim kılmak amacıyla eylem ve etkinliklerde bulunur. Sosyal devlet, yurttaşların sosyal ve ekonomik alandaki hak ve çıkarlarını da gözetmek zorundadır. Bu temel ilkeler çerçevesinde gerçekleşen idari yargı denetiminde, kamu yararının varlığını asli olarak gözetilmektedir.

 

Bu nedenle, iptal davası, objektif ve genel nitelikte bir dava türüdür. İptal davası ile varılmak istenilen amaç, idarenin hukuka uygun davranıp davranmadığını, kamu yararını gözetip gözetmediğini değerlendirmektir.

 

ii. Anayasal İlkeler

 

Eşitlik İlkesi

 

TC.Anayasasının 10.maddesinde,

 

          Madde 10 - Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz. Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.

hükmü bulunmaktadır.

 

Hak Arama Özgürlüğü

 

TC.Anayasası’nın 36.maddesinde,

 

         Madde 36 - Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir. (1) Hiçbir mahkeme, görev ve yetkisi içindeki davaya bakmaktan kaçınamaz.

 

hükmü bulunmaktadır.

 

Vergi Yükümlülüğü

 

TC:Anayasası’nın vergi ödenivine ilişkin 73.maddesinde,

 

        Madde 73 - Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre, ver- gi ödemekle yükümlüdür. Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı maliye politikasının sosyal amacıdır. Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır.

 

hükmü bulunmaktadır.

 

Devletin İktisadi ve Sosyal Ödevlerinin Sınırı

TC: Anayasasının 65.maddesinde,

 

      Madde 65 - (Değişik: 3/10/2001 - 4709/22 md.) Devlet, sosyal ve ekonomik alanlarda Anayasa ile belirlenen görevlerini, bu görevlerin amaçlarına uygun öncelikleri gözeterek malî kaynaklarının yeterliliği ölçüsünde yerine getirir.     

 

hükmü bulunmaktadır.

iii. Anayasal Hükümler, Dava Konusu İşlem ve Katılma İsteminin Yerindeliği

 

Davalı idare, dava konusu işlemler ile, karlı bir kamu kurumu olan POAŞ’ın belirli bir hissesini özel bir şirkete, 4046 sayılı yasa hükümlerine bariz bir şekilde aykırı bir işlem ile satmış, akabinde de, satış koşullarını, yine yasal düzenlemelere aykırı olarak, alıcı lehine, yani KAMU ALEYHİNE değiştirmiştir.

 

TBMM Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu raporu ile, kamuoyunda borç erteleme olarak anılan bu idari işlemlerin 4046 sayılı yasaya ve hukukun genel ilkelerine aykırı olduğu, şirket hak ve menfaatleri korunurken, kamu zararına yol açıldığı, kamu yararının gözetilmediği ortaya konulmuştur.

 

Dava konusu işlemler, öncelikle, TC.Anayasasının 10.maddesinde düzenlenen ‘eşitlik’ ilkesinin çiğnenmesi anlamındadır. İdare, yurttaşları arasında, yasaların uygulanması sırasında ayrımcılık yapmış olmaktadır. Kamu malı niteliği taşıyan bir şirket, değerinin altında ve yasal olmayan bir süreç ile bu özel şirkete satılmış ve ötesinde, satış bedelinin tahsili için bile şirkete ayrımcılık içerecek nitelikte kolaylık sağlanmıştır. Bu uygulama açık bir şekilde anayasal eşitlik ilkesinin çiğnenmesi, belirli bir kişi/şirket lehine ayrımcılık yapılması anlamındadır.

 

Bunun yanında, dava dilekçesinde belirtildiği gibi, bu hisse satış anlaşması sonrası, alıcı şirket, 1 milyar doları aşkın borcuyla birlikte, ÖİB’nin itirazına rağmen karlı bir şirket olan POAŞ’a devredilmiştir. Bu devir nedeniyle, zarar etmesi mümkün olmayan POAŞ zarar etmeye başlamıştır. BUNUN ANLAMI, POAŞ’IN YILLARCA DEVLETE VERGİ VERMEYECEK BİR HALE SOKULMASIDIR. Bu da Anayasanın 73.maddesi ile düzenlenmiş vergi yükümlülüğünün şirket tarafından ihlali, aynı zamanda da, devletin vergi gelirinden mahrum kılınması ve sonucunda, devletin yurttaşlara karşı olan iktisadi ve sosyal ödevlerini yerine getirmesinin güçleşmesi anlamına gelmektedir.

 

Belirtilen şekilde kamu zararına yol açan, devletin gelir kaybına neden olan, ayrımcılık içerir ve yasal düzenlemelere aykırı bu işlemlere karşı, Anayasanın 36.maddesinde düzenlenmiş hak arama hürriyeti kapsamında, yasal girişimde bulunma hakkı mevcuttur. Bu hakkı, yargı ekonomisi ilkesi ile birlikte değerlendirerek, Petrol İş Sendikası tarafından açılmış olan davaya katılma şeklinde kullanmanın uygun olacağı kanısındayız.

 

C. Sonuç ve İstem

 

Yukarıda belirtmeye çalıştığımız hususlar doğrultusunda, Petrol İş Sendikası tarafından ÖYK aleyhine açılan davaya davacı yanında müdahil olarak katılmamız konusunda gereğini saygıyla dilerim.

 

  

Katılma İsteminde Bulunan