Danıştay 13.Dairesi
Başkanlığına
09.04.2007
Yürütmenin Durdurulması İstemi İçerir
PETKİM Hisselerinin Özelleştirilmesine Dair
ÖYK Kararının İptali Davası
Davacı : Petrol İş Sendikası
Vekili : Avukat Gökhan
Candoğan Bülten sok.4/9 Kavaklıdere, Ankara
Davalı : T.C. Başbakanlık
Özelleştirme İdaresi Başkanlığı
D.Konusu : PETKİM’de mevcut %51 oranındaki kamu payının blok
satış yoluyla özelleştirilmesine dair 08.02.2007 tarih ve 13 sayılı ÖYK
kararının iptali ve dava sonuna kadar yürütmenin durdurulması istemini
içerir dava dilekçesidir
Öğrenme Tarihi : 08.02.2007
A. Açıklamalar
1. Vekili bulunduğum Petrol İş Sendikası, petrol ve kimya
sektöründe çalışan işçilerin üyesi bulunduğu, Türk-İş’e bağlı bir işçi
sendikasıdır. Sendika, özelleştirme kapsam/programına alınan ve dava
konusu ÖYK kararı ile %51 oranındaki kamu payının blok satış yoluyla
özelleştirilmesi kararlaştırılan PETKİM Petrokimya Holding AŞ.de toplu
iş sözleşmesi imzalama hak ve yetkisine sahiptir.
2. Davacı Sendika’nın örgütlü bulunduğu şirketin ve işçilerin hak ve
menfaatleri doğrultusunda, hukuka aykırı bulduğu işlemlere karşı dava
açma hakkı bulunduğu yargı içtihatları ile ortaya konulmuştur.
3. Bunun yanında, bugüne kadar özelleştirilen kamu şirketlerinin çoğunda
özelleştirmenin tamamlanmasının hemen sonrasında sendikalı işçiler işten
çıkartılmış, işyerinde sendikal örgütlenme hakkı kullanılamaz hale
getirilmiş, sendikanın toplu iş sözleşmesi imzalama hak ve yetkisi
ortadan kalkmıştır. Bu nedenle, sendikaların hak ve menfaatlerini
yakından/doğrudan ilgilendiren özelleştirme işlemlerine karşı hukuki
girişimde bulunmak, sendikaların hak arama özgürlüğünün doğal bir
sonucudur.
B. Dava Konusu İşlem
4. İMKB’de işlem gören şirketlerden olan PETKİM ile ilgili 08.02.2007
tarihli borsa bülteninde yer alan haberde; ÖYK’nın 08.02.2007 tarih ve
13 sayılı kararı ile PETKİM sermayesinde mevcut %51 oranındaki kamu
hissesinin satış yöntemi ile özelleştirilmesine, satışın “blok satış”
yoluyla gerçekleştirilmesine karar verildiği, bilgisi yer almıştır.
5. Bu bilgi sonrasında Sendika tarafından davalı idareye başvuruda
bulunarak, belirtilen 13 sayılı ÖYK kararının gerekçesi ile birlikte,
bilgi edinme yasası hükümleri doğrultusunda Sendika’ya gönderilmesi
istenilmiştir.
6. Davalı idarenin 23.2.2007 tarih ve 1230 sayılı yazısı ile; ÖYK kararı
ve gerekçesi sunulmaksızın, gerekli bilginin İMKB Bülteni’nde yer
aldığının söylenmesi ile yetinilmiştir.
7. Davamız ile, 08.02.2007 tarihli İMKB bülteni ile varlığı öğrenilen,
PETKİM’de mevcut %51 oranındaki kamu payının blok satış yöntemiyle
özelleştirilmesine ilişkin 08.02.2007 tarih ve 2007/13 sayılı ÖYK
kararının iptali istenilmektedir.
C. PETKİM ile İlgili Genel Bilgi
8. Dilekçemiz ekinde, müvekkil sendika tarafından, kamuoyunu
bilgilendirmek üzere hazırlanmış "SANAYİNİN İTİCİ GÜCÜ - Petkim" isimli
kitapçık sunulmaktadır.
9. Petrokimya sanayi; temel hammaddeleri nafta, gas-oil, LPG gibi
rafineri ürünleri olan ve organik ilk, ara ve son ürünleri üreten bir
sanayi dalıdır. En önemli son ürün gruplarından birisi plastikler olan
petrokimya sektörü de, genellikle zincirleme üretim süreçleri ve yüksek
otomasyonun uygulandığı büyük ölçekli tesisler tercih edilmektedir.
10. Bu yapısıyla sermaye ve teknoloji ağırlık olan sektör, dünyada,
1950'li yıllar ile birlikte gelişmeye başlamış, gelişmekte olan
ülkelerin tamamında olduğu gibi, ülkemizde de bu sektörün kuruluşu
(gelişmekte olan ülkelere öncülük eden Türkiye'de petrokimya sanayinin
oluşturulması 1960 yılında başlatılan çalışmalar sonucunda 1965 yılında
PETKİM'in kurulmasıyla gerçekleşmiştir) kamu eliyle olmuştur.
11. Kullanımı en yoğun ürün olan termoplastiklerde , 1989-1991 döneminde
%65-70 olan Petkim Pazar payı, şirketin özelleştirme programına alınması
nedeniyle, giderek gerilemiş, 2000 yılında %35, 2002’de %34, 2003-2004
döneminde %30, 2005’de ise %22’ye düşmüştür.
12. Talebin geri kalan kısmı Exxon, Repsol gibi global üreticilerden
ithalat yoluyla karşılanmakta olup, 2006 yılında bu ithalatın ülkeye
maliyeti 6 milyar doları aşmıştır.
13. Petkim, bugün itibariyle, Anadolu’da faaliyet yürüten KOBİ’lerin/plastik
firmalarının %95’ine ucuz ve kaliteli hammadde sunmakta olup, 2006 yılı
verileriyle, 3596 yetişmiş ve nitelikli iş gücüyle,
· 2,2 milyon ton petrokimyasal ürün üretimi,
· 1,6 milyar dolar ciro,
· 5 milyon dolar vergi ödemesi
· 41 milyon dolar net dönem karı,
elde etmiş ve 2005 yılı sonu itibariyle toplam 437 milyon dolar
değerinde yatırımı tamamlamıştır.
D. PETKİM ile İlgili Özelleştirme Süreci
14. 3 Nisan 1965 tarihinde İzmit-Yarımca'da kurulan PETKİM Petrokimya
A.Ş. ile ilgili özelleştirme süreci aşağıda belirtilmiştir;
-
İdare, mevcut % 88.86 oranındaki kamu hissesinin
blok satış yöntemiyle satılması için 20.1.2003 tarihinde ilan
yayımlamış, 5 teklifin verildiği ihalede en yüksek teklifi veren
Standart Kimya’nın (Uzan Grubu şirketi) bir aylık sürede
yükümlülüklerini yerine getirmemesiyle ihale iptal edilmiştir.
-
15 Nisan 2005’de sonuçlanan halka arz ile Petkim
sermayesinin %34,5’i satılmıştır. Hisselerin %71,5’i yurt dışı
fonlara, %28,5’i yurt içine satılmıştır. Bu satış ile halka açık
sermaye oranı %38,68’e ulaşan Petkim’in %24,6’sı şu anda yabancı
yatırımcılara aittir.
E. Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu’nun 22.9.2005 tarihli ÖİB
Raporu
15. Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu’nun, 22.9.2005 tarihli
Özelleştirme İdaresi Başkanlığına ilişkin Rapor’unun “Genel
Değerlendirme, Sonuç ve Öneriler” başlıklı bölümünde, uygulanan
“özelleştirme politikaları” ile ilgili tesbit ve değerlendirmeler yer
almıştır. ün dosyaya sunulması gereği hissedilmiştir.
16. Anılan DDK Raporu’nun sonuç bölümünde şu değerlendirmeler yer
almaktadır;
..Özelleştirme uygulamalarında yararlarla sakıncaların dengelenebilmesi
için; özelleştirme hedeflerinin, önceliklerinin, stratejisinin,
hukuki temelinin, piyasa ve rekabet kurallarının belirlenmesi;
sermaye piyasalarının ve düzenleyici kurumların oluşturulması büyük önem
taşımaktadır.
....Kamu işletmesi
hisselerinin halka sunumu, mülkiyetin tabana yayılması amacına en
uygun yöntemdir. Bu yöntem, tekel niteliğindeki kamu şirketlerinin
özelleştirme sonucu özel tekele dönüşmesini engellemekte önem
kazanmaktadır.
Özelleştirmenin; işsizlik, üretimin durması, sosyal devlet anlayışın
zayıflaması, devlet tekellerinin özel tekele dönüşmesi gibi sakıncaları
bulunduğu, genel olarak kabul edilmektedir.
F. Hukuka Aykırılıklar
i. PETKİM’deki Kamu Payının Satılması İşleminin Niteliği, Kamu
Mülkiyetinin Anlam ve Önemi
17. Dava konusu işlemin hukuki denetime tabi tutulabilmesi için
öncelikle işlemin tanımlanması gerekmektedir. Dava konusu işlem;
PETKİM’de bulunan kamu payının belirlenen yöntem ile (blok satış)
satılması, yani, kamu mülkiyetinin özel mülkiyete dönüştürülmesi
işlemidir. Yani, bir yanıyla özelleştirme işlemi söz konusu iken bir
yanıyla da mülkiyet hakkı tartışılmaktadır.
18. Özelleştirme, o zamana kadar verilen Anayasa Mahkemesi kararlarına
uygun olarak, devletleştirme işleminin tersi bir işlem olarak,
T.C.Anayasası’nın 47. maddesinde şu şekilde tanımlanmıştır;
E. DEVLETLEŞTİRME VE ÖZELLEŞTİRME (*)
MADDE 47 - Kamu hizmeti niteliği taşıyan özel teşebbüsler, kamu
yararının zorunlu kıldığı hallerde devletleştirilebilir.
Devletleştirme gerçek karşılığı üzerinden yapılır. Gerçek karşılığın
hesaplanma tarzı ve usulleri kanunla düzenlenir.
(Ek fıkralar: 4446 - 13.8.1999)
Devletin, kamu iktisadi teşebbüslerinin ve diğer kamu tüzelkişilerinin
mülkiyetinde bulunan işletme ve varlıkların özelleştirilmesine ilişkin
esas ve usuller kanunla gösterilir.
Devlet, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişileri
tarafından yürütülen yatırım ve hizmetlerden hangilerinin özel hukuk
sözleşmeleri ile gerçek veya tüzelkişilere yaptırılabileceği veya
devredilebileceği kanunla belirlenir.
19. Yani, Anayasa’ya göre, kamu mülkiyetinde bulunan işletme ve
varlıkların özelleştirilmesine ilişkin usul ve esaslar yasa ile
düzenlenecektir. Olayın diğer yanını oluşturan mülkiyet ile ilgili
Anayasa hükmü ise şu şekildedir:
XII. MÜLKİYET HAKKI
MADDE 35 - Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir.
Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir.
Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz.
20. Keza, mülkiyet hakkına ilişkin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi Ek 1
Nolu Protokol’de de, Anayasa 35.madde hükmüne paralel,
Madde 1
Mülkiyetin korunması
Her gerçek ve tüzel kişinin, mal ve mülk dokunulmazlığına saygı
gösterilmesini isteme hakkı vardır. Herhangi bir kimse, ancak kamu
yararı sebebiyle ve yasada öngörülen koşullara ve uluslararası hukukun
genel ilkelerine uygun olarak mal ve mülkünden yoksun bırakılabilir.
hükmü vardır. Anayasa Mahkemesi, kamu varlıklarının özelleştirilmesine
ilişkin davalarda, kamu mülkiyetinin anlamı ve niteliğini şu şekilde
vurgulamıştır;
..Kimi özelleştirme türlerinde kamu mülkiyetine sınırlama getirildiği
gibi kamu varlığının satışında da kamu mülkiyeti sona ermektedir.
Kamu varlığının azalması, elden çıkarılmasıyla özelleştirilen alanda
kamu mülkiyeti ortadan kalkmaktadır.
Özel mülkiyet için Anayasa'nın getirdiği koruma ve güvence kamu
mülkiyeti için de geçerli olduğundan, özel mülkiyet konusundaki özenin
kamu mülkiyeti konusunda öncelikle düşünüleceğinde duraksanamaz.
Bu nedenle, kamu mülkiyetinin sona erdirilmesine ilişkin esasların
yasayla düzenlenmesi, Anayasa'nın 35. maddesinin getirdiği bir
zorunluluktur. Kişisel mülkiyeti güvenceye bağlayan Anayasa'nın kamu
mülkiyetini güvencesiz bıraktığı düşünülemez. Nitekim mülkiyet hakkını
kişiler yönünden güvenceye alan 35. MADDENİN BİRİNCİ FIKRASI YANINDA,
İKİNCİ VE ÜÇÜNCÜ FIKRALARINDAKİ BU HAKKIN ANCAK YASAYLA
SINIRLANABİLECEĞİ VE KULLANILMASININ TOPLUM YARARINA AYKIRI OLAMAYACAĞI
HUSUSLARI KAMU MÜLKİYETİNİ DE KAPSAMAKTADIR.
Kamu mülkiyeti için de geçerli olan bu güvence gözardı edilemez. Kamu
mülkiyeti de kamu yararı amacıyla sınırlanabilir ve toplum yararına
aykırı biçimde kullanılamaz. (Anayasa Mahkemesi Esas Sayısı : 1994/49
Karar Sayısı : 1994/45-2 Karar Günü : 7.7.1994 Resmi Gazete Tarihi : 10
Eylül 1994 Resmi Gazete Sayısı : 22047)
21. Dava konusu özelleştirme kararının, yani kamu mülkiyetinin sona
erdirilmesi işleminin, bu çerçeve içerisinde hukuki denetime tabi
tutulması gerektiği düşünülmektedir.
ii. Kamu Mülkiyetine Sınırlama Getiren 4046 Sayılı Yasada Belirtilen
Sebepler ve Usuller
22. Yukarıda belirtilen çerçeve içerisinde, PETKİM ile ilgili satış
kararının değerlendirilmesinin yapılabilmesi için, kamu mülkiyetini
ortadan kaldırmaya yönelik işlemin, Anayasa’nın 13, 35 ve 47.maddeleri
gereği, 4046 sayılı yasanın amacına uygun olması gerektiği açıktır.
23. 4046 sayılı yasada, özelleştirmenin şu iki halde yapılabileceği
öngörülmüştür;
24. Bu iki sebep, kamu mülkiyetinin, özüne dokunulmamak
kaydıyla, sınırlanmasının/ortadan kaldırılmasının yegane yasal
sebepleridir. Bu iki amaç dışında bir sebeple ve/veya bu iki amaca
aykırı bir işlem ile kamu mülkiyetinin sonlandırılması, Anayasanın
13.maddesine aykırı bir uygulamayı doğuracaktır.
iii. PETKİM’deki Kamu Mülkiyetini Satma Sürecinin Yukarıda Belirtilen
Çerçeveye Uygunluğu
25. PETKİM, verimlilik esasına dayalı olarak faaliyet yürüten bir kamu
şirketi olarak, bütün giderlerini (yatırım/personel gibi ) kendi
bütçesinden karşılayarak, kamuya yük olmak bir yana, ödediği
vergi/fonlar ile ülke ekonomisine sağladığı katkıyla (2006 yılında 5
milyon dolar vergi ödemesi, 5 yılda ülke ekonomisine toplam olarak 1,4
milyar YTL katkı)ciddi krizler yaşayan ülke ekonomisini ayakta tutan
sanayi kuruluşlarından birisi olarak önemli bir yükün altından
kalkmıştır.
26. Ranta dayalı bir ekonomik gelişmenin yaşandığı dönemlerde başlayan
ve 2005 yılı sonunda tamamlanan toplam 437 milyon dolarlık yatırımı ile
katma değer üretimi sağlayan Petkim, 2001 ile 2005 yılları arasında
toplam 4 milyar dolar döviz tasarrufu sağlamıştır.
27. İnşaat, otomobil,tekstil, tarım ve plastik sektörüne kadar geniş bir
yelpazede girdi olarak kullanılan termoplastiklerin tek ulusal üretici
konumu ile pazarda % 22 paya sahip olup, bu gücünü kamu yararı
doğrultusunda kullanan PETKİM, üretim arzından fiyatların belirlenmesine
kadar toplumsal faydayı gözeten, yurt için tüketime yönelik üretim yapan
2000 kadar küçük ölçekli plastik firmasının % 95 oranında hammaddesini,
ayrımsız bir şekilde karşılamakta, her haliyle verimlilik ile kamusal
faydayı başarı ile bünyesinde birleştirmektedir.
28. Belirtilen yasal çerçevede, özelleştirme baskısına rağmen, ticari
esaslar dahilinde ülke için üretmeye devam eden, kamu giderine yol
açmayan ve halihazırda verimlilik esası üzerinden faaliyette bulunan
Petkim’de mevcut kamu payının blok satış yoluyla özelleştirilmesi, kamu
mülkiyetinin özel mülkiyete dönüştürülmesi işleminde Anayasa ve 4046
sayılı yasaya uyarlık bulunmadığı düşünülmektedir.
iv. Dayanak İşlemin Hukuka Aykırılığını Gösterir Danıştay 13.Dairesi
Kararı
29. Yukarıda da belirtildiği üzere, 15 Nisan 2005’de sonuçlanan halka
arz ile Petkim sermayesinin %34,5’i satılmıştır. Bu halka arz işlemi,
ÖYK’nın 7.1.2005 tarih ve 2005/2 sayılı, İMKB’de yapılacak alım satımlar
için nihai devir işlemlerinin onaylanması yetkisinin ÖİB’ye devrine
ilişkin kararına dayalı olarak yapılmış ve tamamlanmıştır.
30. Oysa, ÖYK tarafından yetki devri yapılan konu, ÖİB’nin özelleştirme
yapmasına dair bir yetki devri değildir. Nitekim, Danıştay
13.Dairesi’nin, TÜPRAŞ’da mevcut %14,76 oranındaki kamu payının 2005
yılında İMKB’de satılmasına dair kararın iptaline ilişkin davada verdiği
29.11.2006 tarihli kararda,
.. özelleştirme yöntemi satış olarak belirlenen TÜPRAŞ’daki kamu
hissesinin, yurt içi ve yurt dışında halka arz, çalışanlara satış,
borsada normal ve/veya özel emirle satış .. yöntemlerinden hangisi ya da
hangileri ile, ne miktarda yapılacağına karar vermek konusunda
ÖYK’nın yetkili olması ve bu yetkinin ÖİB’ye devredilmesine yasal olanak
bulunmaması karşısında, .. kamu hissesinin İMKB Toptan Satış Pazarında
satış suretiyle özelleştirilmesine dair münhasır ÖYK kararı olmaksızın,
.. tesis edilen satış işleminde yetki yönünden hukuka uyarlık
bulunmamaktadır. ..(Dan.13.D.2006/2885-4526 sayılı kararı)
denilerek, ÖİB kararı ile satış yapılamayacağı açık bir şekilde ortaya
konulmuştur. PETKİM’de mevcut %345 kamu hissesinin, münhasır bir ÖYK
kararı olmaksızın, ÖİB karar ve işlemleriyle halka arz edildiği de açık
olduğundan, 2005 yılındaki işlemin hukuka aykırı olduğu aşikardır.
31. İdare hukukunda, zincirleme işlem teorisi gereği, bir işlemin
dayanağı/sebebi olan idari işlemin hukuka aykırı olması durumunda, takip
eden işlemlerinde yasal dayanaktan yoksun hale geldiği kabul
edilmektedir.
32. Dava konusu ÖYK kararı, 2005 yılında yapılan hukuka aykırı halka
arz işlemine dayanılarak alınmış, anılan işlemin devamı niteliğinde bir
karar olduğundan, kanımızca hukuka aykırıdır.
v. ÖYK Kararının Usule Uygun Bir Şekilde Alınıp Alınmadığının
Denetlenmesi
33. Bilgi Edinme Başvurumuza rağmen, dava konusu ÖYK kararının işlem
dosyası ve gerekçesi tarafımıza bildirilmemiştir.
34. 4046 sayılı yasaya göre, ÖİB, ÖYK’nın sekretaryasını yürütmekle
yükümlüdür. Bu çerçevede, ÖYK kararları ile ilgili tüm bilgi ve
belgelerin ÖİB’de bulunması gerekmektedir.
35. Bu nedenle, dava konusu ÖYK kararının, 4046 sayılı yasada belirlenen
usule uygun bir şekilde alınıp alınmadığının, gerekçesi ile birlikte,
dayanak danışman raporlarına uygun olup olmadığının denetlenebilmesi
için, davalı idareden, karar ile ilgili tutanaklar, gerekçe ve
danışman raporları dahil tüm işlem dosyasının idareden istenilmesini
talep zorunluluğu doğmuştur.
G. Yürütmenin Durdurulması İstemi Hakkında
36. Yukarıda belirtmeye çalıştığımız hususlar doğrultusunda, açık bir
şekilde hukuka aykırı olan dava konusu karar sonrası, satış ile ilgili
ihale süreci başlatılacak ve sonuçlandırıldığı taktirde yargı süreci
gözetilmeksizin devir işlemleri tamamlanacaktır.
37. Önceki örneklerde olduğu gibi, olası bir yargı kararını uygulanamaz
hale getirerek hukuk devletine ciddi bir gölge düşürecek böylesi bir
durumun oluşmaması için, 2577 sayılı İYUK 27/4 bendi gereğince,
öncelikle, idarenin savunması alınıncaya kadar yürütmenin
durdurulmasını, akabinde, savunma süresi kısaltılarak ve memur
eliyle tebligat yapılmak suretiyle alınacak idare savunması sonrası da
dava sonuna kadar yürütmenin durdurulmasını talep zorunluluğu doğmuştur.
H. Sunulan Belgeler
38. Dava dilekçemiz ekinde yer alan belgeler aşağıda listelenmiştir;
I. Vekaletname
II. İMKB Bülteni ilgili bölüm
III. ÖİB yanıtı
IV. Kitapçık
I. Sonuç ve İstem
39. Yukarıda belirtmeye çalıştığımız hususlar doğrultusunda,
1. Dilekçemizde yazılı hususlar doğrultusunda, kanımızca usul ve
esaslara aykırılığı sabit olan PETKİM’de mevcut %51 oranındaki kamu
payının blok olarak satılmasına ilişkin 2007/13 sayılı ÖYK kararının
iptaline,
2. 2577 sayılı yasanın 27.maddesi hükümleri doğrultusunda açık bir
şekilde hukuka aykırı ve uygulanması halinde telafisi mümkün olmayan
zarar doğurması kesin olan dava konusu karar ile ilgili, öncelikle
davalı idarenin savunması alınıncaya kadar, akabinde, 27/4 bendi hükmü
çerçevesinde kısaltılmış bir savunma süresi ve memur eliyle yapılacak
tebligatlar sonrasında, dava sonuna kadar yürütmenin durdurulmasına,
3. Dava masrafları ve vekalet ücretinin davalı idare üzerinde
bırakılmasına,
Karar verilmesini saygıyla müvekkil Sendika adına dilerim.
Davacı Vekili
Avukat Gökhan Candoğan
|