Ankara Nöbetçi İdare Mahkemesi Başkanlığına Gönderilmek Üzere İstanbul Nöbetçi İdare Mahkemesi Başkanlığına
20.11.2003 Yürütmenin Durdurulması İstemli İptal Davası
Davacı : Türkiye Petrol, Kimya, Lastik İşçileri Sendikası (Petrol-İş) Vekilleri : Avukat Gökhan Candoğan Tarlabaşı Bulvarı Al Hatun sok.27/3 Tepebaşı Beyoğlu İstanbul Davalı : T.C.Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı Ziya Gökalp Cad.No:80 Kurtuluş, Ankara D.Konusu : ESGAZ – Eskişehir Şehiriçi Doğalgaz Dağıtım Tic.Tah.AŞ’de mevcut %100 oranındaki davalı idareye ait kamu hissesinin blok satış yöntemiyle satılmasına ilişkin 26.9.2003 tarihli idare ilanı ile bu ilana dayanak kararın iptali ile 8.12.2003 tarihinde teklif verme süresinin sona ermesi ve ihalenin gerçekleşmesi olasılığı karşısında, dava sonuna kadar yürütmenin durdurulmasına karar verilmesi istemini içerir dava dilekçesidir.
İlan Tarihi : 26.09.2003
A. Açıklamalar Vekili bulunduğum Petrol İş Sendikası (ek-1, vekaletname), Türk-İş’e bağlı bir işçi sendikası olup, davaya konu ihale ilanı ile özelleştirilmesi söz konusu olan ESGAZ bünyesinde çalışmakta olan işçilerin üyesi bulunduğu, toplu iş sözleşmesi imzalama hak ve yetkisine sahip sendikadır. Bu çerçevede müvekkil Sendika, ESGAZ’da 1.1.2003 ile 31.12.2004 tarihleri arasında geçerli olmak üzere 21.8.2003 tarihinde imzalanmış TİS’nin tarafı konumundadır. Yasalar çerçevesinde, üyelerinin hak ve çıkarlarını korumak için her türlü yasal girişimde bulunma yetkisine sahip olan müvekkil Sendika, bugüne kadar yaşanan tecrübeler sonucunda, her tür özelleştirme işleminden öncelikle zarar görenin işçiler olması gerçeğinden hareketle, hukuka ve üyelerinin hak ve çıkarlarına aykırı bulduğu özelleştirme kararlarına karşı yargı yoluna başvurmayı hak ve ödev olarak görmüştür.
B. Dava Konusu Karar/İlan Davalı ÖİB tarafından 26.9.2003 tarihli basın organlarında ve kendisine ait (www.oib.gov.tr) internet sitesinde yayımlanan ilan ile, · 1 trilyon lira ödenmiş sermayesi bulunan ve %100 hissesi kamu adına ÖİB’ye ait bulunan ESGAZ’ın hisselerinin tamamının blok satış yöntemiyle satılacağı, · ihalenin kapalı zarf içinde teklif almak ve görüşmeler yapmak suretiyle pazarlık usulü ile gerçekleştirileceği, · geçici teminat tutarının 2.000.000.ABD Doları olduğu · ihaleye son teklif verme tarihinin 08.12.2003 olduğu, belirtilmiştir. Tarafımızca bu ihale ilanı ile ilana dayanak idari kararın iptali için bu dava açılmaktadır.
C. Mahkemenizin Yetkisi 2577 sayılı İYUK’un 32.maddesinde, göreve ilişkin hükümler saklı kalmak şartıyla bu kanunda veya özel kanunlarda yetkili idare mahkemesinin gösterilmemiş olması halinde, yetkili idare mahkemesinin, dava konusu olan idari işlemi veya idari sözleşmeyi yapan idari merciin bulunduğu yerdeki idare mahkemesi olduğu, hükmü mevcuttur. Dava konusu işlem, Ankara’da bulunan Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın (ÖİB) bir karar/işlemi olup, özel bir yetki kuralının bulunmaması nedeniyle, yetkili idare mahkemesi Ankara İdare Mahkemesidir. Gerek ÖİB, gerekse de ÖYK (özelleştirme yüksek kurulu) kararlarına karşı açılan davalarda Ankara İdare Mahkemelerinin yetkili/görevli olduğu hususu, gerek İdare Mahkemesi, gerekse de Danıştay içtihatları ile ortaya konmuş bir husustur.
D. İlgili Mevzuat Dava konusu işlem 4046 sayılı genel özelleştirme yasasına dayanılarak alınmış bir karardır. 4046 seyılı yasa hükümleri dışında, · 4646 sayılı Doğalgaz Piyasası Kanunu (Elektirk Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılması ve Doğalgaz Piyasası Hakkında Kanun) hükümleri, · Anayasa hükümleri ile konu ile ilgili Anayasa Mahkemesi içtihatları, · 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun ve bu kanuna dayanılarak çıkarılmış · Rekabet Kurulundan İzin Alınması Gereken Birleşme ve Devralmalar Hakkında 1997/1 sayılı Tebliğ, · Özelleştirme Yoluyla Devralmaların Hukuki Geçerlilik Kazanabilmeleri İçin Rekabet Kurumuna Yapılacak Ön Bildirimlerde ve İzin Başvurularında Takip Edilecek Usul ve Esaslar Hakkında 1998/4 sayılı Tebliğ hükümleri, ile kamu yararına ilişkin idare hukuku temel ilke ve esasları ilgili mevzuatı oluşturmaktadır.
E. ESGAZ İle İlgili Genel Bilgi Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ (BOTAŞ) bünyesinde, Eskişehir iline doğalgaz dağıtımı yapılabilmesi için oluşturulan Eskişehir İşletme Müdürlüğü, Yüksek Planlama Kurulu’nun (YPK) 6.6.2002 tarih ve 2002/47 sayılı kararı ile, 233 sayılı KHK çerçevesinde BOTAŞ’ın bağlı ortaklığı olarak ve ESGAZ adı ile Anonim Şirkete dönüştürülerek yeniden yapılandırılmıştır. ESGAZ, 16.9.2002 tarihli Özelleştirme Yüksek Kurulu (ÖYK) kararı ile de özelleştirme programına alınmıştır. Eskişehir ilinde doğalgaz alt yapı faaliyeti 1994 yılında yapılan ‘şehir içi doğalgaz iletim hattı’ ihalesi ile başlamıştır. Çalışmalar sonucunda 1996 yılında alt yapı tamamlanmış ve şehre doğalgaz sunulmaya başlanmıştır. 1996 yılında 1857 bireysel, 573 kazan (konut eşdeğeri 19687) abone ile hizmet sunmaya başlayan ESGAZ, 1.11.2003 tarihi itibariyle 44.257 bireysel, 1880 kazan abonesine ulaşmıştır. Yine 1996 yılında 11.498.850 Sm3 olan doğalgaz tüketimi 2002 yılı sonunda 105.667.582 Sm3’e ulaşmıştır. 1 tirlyon lira ödenmiş sermayesi bulunan, 2002 yılında net 25 trilyon 411 milyar liralık satış yapan ve 3 trilyon 937 milyar lira kara ulaşan ESGAZ toplam 34 personel ile Eskişehir iline doğalgaz hizmeti sunmaktadır. Tahmini/yaklaşık değerler ile 11.135.000 ABD Doları (16 trilyon 370 milyar lira) kuruluş maliyeti (altyapı) olan ve ilave yatırımlar ve mevcutları ile 16 milyon doların üzerinde bir maddi değeri (24 trilyon lira) olan ESGAZ’ın 2003 yılı 8 aylık karı 8 trilyon liradır. (şirket ile ilgili bilgilere www.esgaz.gov.tr adresinden ulaşılabilir)
F. Hukuka Aykırılıklar
1.4046 Sayılı Yasadaki Özel Amaca Aykırılık İdare hukuku temel ilkelerine göre, her idari işlemin asli/vazgeçilmez amacı kamu yararıdır. Genel amaç olarak tanımlanan ‘kamu yararı’ her idari işlemde varlığı aranan bir koşuldur. Bu genel amaç/kamu yararı, bazı durumlarda ilgili yasada açık bir şekilde ortaya konulan ‘özel amaç’ ile varlığını sürdürür. 4046 sayılı yasanın ‘amaç ve kapsam’ başlıklı 1.maddesinde, Bu kanunun amacı; A) Bu maddede belirtilen ve Kanunun uygulanmasında "kuruluş" adı ile anılacak olan; a) İktisadî devlet teşekküllerinin, bunların müessese, bağlı ortaklık, işletme, işletme birimleri ile varlıklarının ve iştiraklerindeki kamu paylarının,... Ekonomide verimlilik artışı ve kamu giderlerinde azalma sağlamak için özelleştirilmelerine ilişkin esasları düzenlemek.. Olarak belirlenmiştir. Bu açık belirleme karşısında, 4046 sayılı yasaya dayalı olarak yapılacak özelleştirmelerde, EKONOMİDE VERİMLİLİK ARTIŞI ve KAMU GİDERİNİ AZALTMA amaç ve hedefinin bulunması gerekmektedir. Yukarıda (E) bendinde belirtildiği üzere, ESGAZ, 233 sayılı KHK çerçevesinde kurulmuştur. 233 sayılı ‘Kamu İktisadi Teşekkülleri Hakkında KHK’ nın amacı 2.maddede, a) İktisadi devlet teşekkülleri ile kamu iktisadi kuruluşlarının ve bunların müesseselerinin, bağlı ortaklıklarının kurulmasını, iştiraklerinin teşkilini, özerk bir tarzda ve ekonominin kurallarına uygun olarak yönetilmelerini, b) İktisadi devlet teşekküllerinin ekonomik gereklere uygun olarak verimlilik ve kârlılık ilkeleri doğrultusunda kendi aralarında ve milli ekonomi ile uyum içinde çalışarak sermaye birikimine yardım etmelerini ve bu suretle daha fazla yatırım kaynağı yaratmalarını, c) Kamu iktisadi kuruluşlarının kendilerine verilen görev ve kamu hizmetlerini ekonomik ve sosyal gereklere uygun olarak verimlilik ilkesi doğrultusunda yürütmelerini, ..... düzenlemektir. Olarak belirlenmiştir. Dolayısıyla ESGAZ, kuruluşundan bu yana ekonominin kurallarına uygun olarak, verimlilik ve karlılık esası çerçevesinde faaliyet yürütmektedir. AŞ statüsü nedeniyle kendi bütçesini yapan ve hiçbir şekilde kamu hazinesi ile bir bağı bulunmayan ESGAZ, ötesinde, alt yapı yatırımlarını tamamlayarak kar elde etmeye başlamıştır. 2002 yılında 4 trilyon liraya yakın kar elde eden şirketin 2003 yılı 8 aylık karı da 8 trilyon lira civarındadır. Bu veriler, ESGAZ’ın herhangi bir şekilde kamu giderine yol açmadığını, karlı ve verimli bir şirket olduğunu, yasal statüsü itibariyle de aksi bir durumun söz konusu olamayacağını ortaya koymaktadır. 4046 sayılı yasada belirtilen ekonomide verimlilik artışı ve kamu giderini azaltma amaçları ESGAZ için söz konusu olmadığından, bu gerekçelerle şirketin hisselerinin satışı/özelleştirilmesi kararı ve ilanında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
2. 4646 Sayılı Yasa Hükümlerine Aykırılık 4646 sayılı Dogalgaz Piyasası Kanunu’nun geçici 3.maddesinin (a) bendinde, ...ilgili şehirlerdeki (eskişehir ve bursa) işletmelerin Özelleştirme İdaresince tüzel kişilere devredilmesi ve dağıtım faaliyetine başlayabilmesi için bu kanunun 4.maddesinin (g) bendinde belirtilen Belediyeye karşı olan yükümlülüklerin yerine getirilmesi ... zorunludur. Denilmiştir. Maddede bahsi geçen 4.madde (g) bendinde ise, Kuruldan dağıtım lisansı alan şehir içi dağıtım şirketi, yetki aldığı şehirde bulunan belediye veya belediye şirketini sermaye koyma şartı aramaksızın, yüzde on nispetinde dağıtım şirketine ortak olmaya davet etmek zorundadır. Bu sermaye oranı, bedeli ödenmek kaydıyla en fazla yüzde on oranında artırılabilir. Ancak bu artış Hazineye borcu bulunmayan ve ilave kredi talep etmeyen veya Hazineye olan kredi borçlarını tasfiye ettikten sonra, bu amaçla Hazine garantili kredi sağlamaması kaydıyla mümkün olabilir. Kurum, belediye veya belediye şirketinin hisse almaması veya en az bir yönetim kurulu üyeliğine hak kazanılmayacak oranda hisse alması halinde, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 275 inci maddesine göre belediyeye şirket yönetim ve denetim kurullarında temsil hakkı verecek düzenlemelerin yapılmasını, şehir içi dağıtım şirketinden isteyebilir. Hükmü bulunmaktadır. Bu hüküm gereği, özelleştirme işlemi öncesinde, ESGAZ’ın asgari %10 oranındaki hissesinin Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’ne, sermaye koyma şartı olmaksızın devri gerekmektedir. ESGAZ’ın mevcut hisselerinin %100’ü ÖİB’ye aittir ve ÖİB, bu yasa hükmüne dayalı olarak, öncelikle Eskişehir Belediyesine davette bulunarak Belediye’ye pay devri yapmalı, akabinde elinde kalan hisse ile ilgili tasarrufta bulunması gerekirken, bu hükme aykırı olarak ihale sürecini başlatmıştır. Doğalgaz şehir içi dağıtım hizmetinin kamusal yanı gözönüne alınarak getirlmiş bu hükmün, ileride, şirket hisselerinin özel sektöre devri sonrası uygulanmasını beklemek mümkün olmadığından, dava konusu işlem ve karar hukuka aykırıdır.
3. Aleniyet İlkesine Aykırılık 4046 sayılı yasanın ‘ilkeler’ başlıklı 2.maddesinin (ı) bendinde, ı. Özelleştirme işlemlerinin değer saptaması da dahil aleniyet içinde yürütülmesi, hüküm altına alınmıştır. Bu hükmün amacı, kamu sermayesi ile yapılan/oluşturulan kamu varlıklarının, herhangi bir şaibe olmaksızın, aleni/şeffaf işlemler ile özelleştirilmesinin, dolayısıyla, gerçek değer üzerinden satışın sağlanmasıdır. İdare, aleniyeti sağlamak için, satışa konu kamu varlığının değerinin tesbiti işlemlerini her aşamada kamuoyunun bilgisine sunmalıdır. Ancak, ESGAZ ile ilgili olarak değer tesbiti işlemlerinin hiçbir aşaması kamuoyunun bilgisine sunulmamıştır. İdarenin değer oalarak ne belirlediği, bu değere nasıl ulaştığı gibi soruların yanıtı bilinmemektedir. Bu gizlilik yasa hükmüne açık bir şekilde aykırı olduğu gibi, kamu varlığının çok düşük bir bedel ile özel bir şirkete devrine de yol açabilecektir.
4. Kamu Yararına Aykırı Satış Kararı Yukarıda belirtildiği gibi, ESGAZ, Eskişehir ilinde bütün temel alt yapı yatırımların tamamlamıştır. Bundan sonra asıl olan işletmeyi sağlamak ve gerekli hallerde, talebe bağlı olarak ilave yatırımlar yapmaktır. ESGAZ’ın bu aşamada özelleştirilmesi, karlı ve verimli bir kamu şirketinin bir sermaye grubuna tesliminden başka bir anlam taşımayacaktır. Yasal düzenlemeler karşısında, Anayasanın 2.maddesinde belirtilen, TC.nin ‘sosyal hukuk devleti’ niteliğine uygun olarak, sosyal gerekleri de dikkate alarak, yani asli sermayedarı olan topluma karşı duyarlı faaliyet yürütmek durumunda olan ESGAZ, bu niteliğini kaybedecek ve kendisine daha fazla kar getirmenin peşinde olan, sadece kendisine karşı sorumlu olan bir sermaye grubunun eline geçecektir. Bu durum, TC. Anayasasının ‘eşitlik’ ve ‘ayrımcılık yasağı’ na ilişkin temel hükümlerinin ihlali niteliğinde olacaktır. Kamu, idari bir işlem/karar ile, toplumun çoğunluğunun yararına aykırı, bir-iki kişi lehine bir işlem tesis etmiş olacaktır. Aynı şekilde, yurttaşların büyük bir çoğunluğunun verdiği vergi vb. paralar ile oluşturulan bir kamu varlığı, bundan önceki uygulamalar ışığında, değerinin çok çok altında bir bedele bir sermaye grubuna devredilerek, gelir dağılımını bozucu nitelikte, bir gelir aktarımı yapılmış olacaktır. İdare, henüz alt yapısı oluşturulmamış illerde ihale yolu ile bu hizmeti özel sektöre devretmekte belli bir kamu yararının varlığını ileri sürebilir, ancak altyapının tamamlandığı bir bölgede, gelir elde etme aşamasının devrinde ileri sürülebilecek kamu yararı bulunmamaktadır.
5. Doğalgaz/Elektrik Sektöründe Özelleştirme ile Gelen Büyük Kamu Zararı 4046 sayılı yasada, özelleştirmenin amacı kamu giderini azaltmak olarak belirlenmişken, ne yazık ki, 1990-2000 yılları arasında doğalgaz ve elektrik sektöründe yapılan özelleştirmeler nedeniyle kamu hazinesinin üstüne inanılmaz bir yük binmiştir. TC.Hazine Müsteşarlığı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan 28.4.2003 tarihli bir raporda, bilinçsiz ve programsız olarak yapılan sözleşmeler/özelleştirme işlemleri nedeniyle, Hazinenin, 2003 ile 2019 yılları arasında, elektrik için 19 milyar ABD Doları, doğalgaz için ise 14 milyar ABD Doları olmak üzere toplam 33 milyar ABD Doları fazla ödeme yapacağı sonucuna varılmıştır. Özelleştirmenin gündemde olduğu 20 yıllık sürecin ortaya koyduğu tek gerçek, Türkiye’de, yapılan özelleştirmelerin kamu/toplum yararına olmadığı, belirli sermaye grupları ve/veya YABANCILAR lehine sonuçlar doğurduğudur. Özelleştirmeler, ülke gerçeği ve ihtiyaçları doğrultusunda değil, yabancı kurumların istek ve amaçları doğrultusunda yapılmaktadır. Ve neredeyse tüm özelleştirme işlemlerinde YOLSUZLUK vardır. Ülke kaynakları bu işlemler ile yurt dışına aktarılmaktadır. ESGAZ’ın özelleştirilmesinde de ne bir somut gerekçe ne de haklı bir amaç vardır.
6. İmtiyazlı Hisse Oluşturulmadan İhaleye Çıkılmasındaki Aykırılık 4046 sayılı yasanın ‘ilkeler’ başlıklı 2.maddesinin (g) bendinde, g) stratejik konularda devletin sahip olacağı imtiyazlı hisse oluşturulması, ..., ilkeleri esas alınır. hükmü vardır. Bu düzenlemenin amacının, ulusal ekonomi açısından önemli olan özelleştirme işlemlerinde, belirli bir süre ile kamuya söz ve onay hakkı verecek imtiyazlı hisse oluşturulmasını sağlamak olduğu ortadadır. Doğalgaz hizmetleri, niteliği gereği kamu hizmeti olup, kamu yararı ile kullanıcıların haklarının sağlanabilmesi için temel kararların alınıp uygulanmasında kamunun belirleyici olması önemli bir husustur. Örneğin, Türkiye’nin aleyhine olacak şekilde imzalanmış doğalgaz alım sözleşmeleri, Rusya ile yapılan müzakereler sürecinde değiştirilmiştir. İdari yanlışlıkların düzeltilmesi sonucunda doğalgaz fiyatlarında belirgin bir azalma beklenilmektedir. Ancak dağıtıcı şirketin kamu şirketi yerine özel bir şirket olması halinde, indirimin kullanıcıya yansıtılması mümkün olmayabilecektir. Özel şirket ve kar/zarara kendisinin katlanacağı gerekçesiyle fiyat indirimi yapmayacaktır. Benzeri bir çok önemli kararın alınmasında kamu yararının korunabilmesi için, özelleştirme yapılacak bile olsa, kamuya belirli konularda söz ve karar hakkı veren imtiyazlı hissenin tanımlanmış olması gerekirdi. Bu çerçevede, bu karar/ilanın öncesinde ÖYK tarafından imtiyazlı hisse belirlemesi/tanımlaması yapılması gerekirken yapılmamış oluşu işlemi hukuka aykırı kılmaktadır.
7. Rekabet Mevzuatına Aykırılık 4054 sayılı yasal düzenleme ve bu yasal düzenlemeye bağlı olarak çıkarılan tebliğler gereği, idarenin, kamu varlıklarının özelleştirilmesine ilişkin ihaleler öncesinde Rekabet Kurumu’na başvuruda bulunarak ön izin alması şarttır. Bu önizin/görüşün anlamı, özelleştirme işleminin rekabet mevzuatı açısından değerlendirilmesi ve olası sonuçlarının ortaya konulması, bu sonuçlar üzerinden işlem ile ilgili karar verilmesidir. Dava konusu işlem ile, Eskişehir ilinde doğalgaz dağıtım hakkı, herhangi bir kısıtlama olmaksızın özel bir şirkete devredilecektir. Bunun anlamı, ESGAZ’ı alan şirketin bölgesel tekel olmasıdır. Benzer bir hizmet alanı olan kamuya ait elektrik dağıtım şirketlerinin özelleştirlimesine ilişkin işlem hakkında verilen, 87/693-138 karar numaralı 16.10.1998 tarihli Rekabet Kurulu kararında, Elektrik enerjisinin kendine has özelliklerinin bulunması, ülke ekonomisi için hayati önemi haiz kritik bir ürün olması ve talebin karşılanmasında halihazırda güçlük çekiliyor olması hususları, bu alanda tam anlamıyla serbest rekabet koşullarının oluşturulmasını engelliyor olmakla birlikte, bu hususlar rekabete tümüyle kapalı, mutlak topraksal (bölgesel) koruma veren tekel hakkını haklı kılmaya yetmemektedir. Bu, özelleştirme öncesi durumun aynen sürdürülmesi demektir. Oysa, devirden önce mutlak tekel hakkını kullanan, kamu adına devlettir. Bu hakkın (imtiyazın) hiçbir değişikliğe uğramadan aynen özel bir kuruluşa devri, özelleştirmenin rekabet boyutunun ihmali anlamına gelir. Bir devlet tekelinin devrinde, kuşkusuz ilgili ürünün ve piyasanın yapısına bağlı olarak, eskiye oranla rekabetin artması beklenir. Denilerek, böylesi bir işlemde aranılan rekabet ilkelerinin temellerini ortaya konulmuştur. ESGAZ’ın özelleştirlmesi ile Eskişehir ilinde doğalgaz dağıtım hizmetlerinin sunumunda hiçbir kısıta tabi olmayan bir özel tekel oluşacaktır.
H.Sonuç Yukarıda yapılan açıklamalar, sunulan bilgi ve belgeler, ESGAZ’da mevcut kamu hisselerinin blok satış yöntemiyle özelleştirilmesine ilişkin karar ve ilanda kamu yararı bulunmadığı gibi, esasa yönelik diğer eksiklikleri de bünyesinde barındıran bir işlemin söz konusu olduğunu ortaya koymaktadır. Bu nedenle dava konusu işlemin iptali gerekmektedir.
I. Yürütmenin Durdurulması İstemi Hakkında 2577 sayılı yasa gereği, yürütmenin durdurulması için açık hukuka aykırılık ve telafisi mümkün olmayan zarar şartlarının birarada bulunması gerekmektedir. Yukarıda belirtilenlerden açık bir şekilde hukuka aykırı bir işlem olduğu, kanımızca sabit olan bu karar/ilan çerçevesinde son teklif verme tarihi 8.12.2003’tür. Bu tarihten sonra dava ile ilgili verilecek bir kararın uygulanmama olasılığı mevcuttur. İdare, bir çok kez, fiili imkansızlığı gerekçe göstererek idari yargı kararlarını uygulamamıştır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6.maddesinde yer alan ‘adil yargılanma hakkı’ son anayasa değişikliği ile Anayasa hükmü haline gelmiştir. Adil yargılanma ilkesi ile hak arama özgürlüğünün birarada anlamı, herkesin, makul bir sürede, uygulanabilir nitelikte kararlar alabilmek için mahkemeye başvuru hakkının olmasıdır. İhale sonrasında verilecek bir karar, uygulanmama olasılığı nedeniyle, adil yargılanma hakkı ve hak arama özgürlüğünün de ihlali anlamına gelecektir. Bu nedenle, idarenin savunmasının alınması karar verilmesi halinde, çok kısa bir savunma süresi verilerek yapılacak inceleme sonucunda yürütmenin durdurulmasına karar verilmesi isteminde bulunma zorunluluğu doğmuştur.
İ. İstem Yukarıda belirtmeye çalıştığımız hususlar doğrultusunda, (I) Kamu, ülke ve toplum yararını açık bir şekilde gözardı eden ihale karar ve ilanının iptaline, (II) şartların birarada varlığı gözönüne alınarak, dava konusu işlem hakkında, dava sonuna kadar yürütmenin durdurulması kararı verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı idare üzerinde bırakılmasına, karar verilmesini saygıyla müvekkil sendika adına dilerim.
Davacı Vekili Avukat Gökhan Candoğan
Ekler 1. vekaletname 2. ihale ilanı |