Ankara Nöbetçi İdare MahkemesiBaşkanlığına
20.10.2003 Yürütmenin Durdurulması ve Duruşma İstemi İçerir İptal Davası
Davacı : Petrol İş Sendikası Vekili : Avukat Gökhan Candoğan Tarlabaşı Bulvarı Al Hatun sok. 27/3 Tepebaşı Beyoğlu,İstanbul
Davalı : Özelleştirme Yüksek Kurulu, Ankara D.Konusu : Davalı idarenin, Petrol Ofisi AŞ. nin (POAŞ) %25.8 oranındaki kamu hissesinin İş Doğan Petrol Yatırımları AŞ. ye satışına ilişkin 16.7.2002 tarih ve 41 nolu kararı ile belirlenen ödeme takvimini değiştirerek Sözleşme şartlarını değiştirmesine ilişkin 3.9.2003 tarihli kararı ile bu karara dayanak olan ve şirketin yükümlülüklerini ihlali ile geçersiz hale gelen 16.7.2002 tarih ve 41 nolu kararlarının, duruşmalı olarak yapılacak yargılama sonunda iptali ile dava sonuna kadar yürütmenin durdurulması istemini içerir dava dilekçesidir.
Öğrenme Tarihi : 15.10.2003 A. Açıklamalar : Vekili bulunduğum Petrol-İş Sendikası, Türk-İş’e bağlı, POAŞ’ın da içinde bulunduğu petrokimya sektöründe örgütlü bulunan işçi sendikasıdır. Varlık sebebi itibariyle, üyesi işçilerin hak ve çıkarlarını korumak kadar, kamunun haklarını korumak da asli görevleri arasındadır.
Kamu yararına ve üyelerinin çıkarlarına aykırı bulduğu için Petrol Ofisi AŞ.deki kamu paylarının özelleştirilmesine ilişkin işlemlere dava açan Sendika, POAŞ sürecini takip etmeye devam etmiştir.
15.10.2003 tarihli basın yayın organlarında çıkan haberler ile, POAŞ’da mevcut son kamu hissesi olan %25.8’lik payın İş Doğan Petrol Yatırımları AŞ. satılmasına ilişkin 16.7.2002 tarih ve 41 nolu ÖYK kararı ile belirlenen ödeme takviminin, 3.9.2003 tarihli ÖYK kararı ile Şirket lehine değiştirildiği, vadelerin 2007 yılına kadar uzatıldığı öğrenilmiştir.
B. POAŞ’ın Özelleştirilmesi Süreci
1. Kamu Ortaklığı İdaresi Başkanlığının 5.9.1990 tarih ve 90/7 sayılı kararı ile, 4046 sayılı yasanın geçici 11.maddesi uyarınca POAŞ özelleştirme kapsam ve programına alınmıştır.
2. Yüksek Planlama Kurulu’nun 18.2.1991 tarih ve 91/6 sayılı kararına dayalı olarak önce şirket semayesinin %4.02’si, sonrasında da 1994 yılına kadar yapılan satışlarla şirketin toplam %6.7’si halka arz yoluyla özelleştirilmiştir.
3. ÖYK’nın 23.12.1994 tarih ve 94/9 sayılı kararı ile POAŞ’da mevcut kamu hisselerinin ‘satış yöntemi’ ile özelleştirilmesine karar verilmiştir.
4. ÖYK’nın 15.7.1998 tarih ve 98/47 sayılı kararı ile şirket sermayesinde, 1000 lira nominal değerli ve nama yazılı imtiyazlı hisse oluşturulmuştur. Alınan karar ile, şirketteki kamu payının %50’nin altına düşmesinden sonra 5 yıl süre ile geçerli olması hükme bağlanmıştır.
5. POAŞ’ın %51 oranındaki kontrol hissesinin blok satış yöntemiyle özelleştirilmesi amacıyla işlemlere başlanmış ve ÖYK’nın 15.7.1998 tarih ve 98/54 sayılı kararı ile sonuçlanmıştır. Ancak, önce Rekabet Kurulu’nun satışa şartlı izin vermesi, akabinde de Ankara 6.İdare Mahkemesinin 14.10.1998 tarihli yürütmenin durdurulması kararı nedeniyle ihale iptal edilmiştir.
6. 1999 yılında 2.ihale yapılmış ve süreç, ÖYK’nın 21.4.2000 tarih ve 37 nolu, ‘şirket hisselerinin %51’inin T.İş Bankası Doğan Şirketler Grubu Holding AŞ. Girişim Grubunun, ihale şartnamesi çerçevesinde kuracağı bir AŞ.ye .. satılmasına’ kararıyla sonuçlanmıştır.
7. POAŞ’da, yukarıda belirtilen satış sonrası kalan %42.3 oranındaki kamu hissesinin %16.5’i 27 Şubat – 6 Mart 2002 tarihleri arasında gerçekleştirilen halka arz işlemi ile özelleştirilmiştir. Bu işlem nedeniyle kamu payı oranı %25.8’e inmiştir.
8. ÖYK’nın 15.4.2002 tarih ve 25 sayılı kararı ile, 15.7.1998 tarih ve 47 sayılı kararı ile oluşturulan ‘imtiyazlı/altın hisse’ kaldırılmıştır.
9. POAŞ’ın %51 oranındaki kontrol hissesini blok satış yoluyla alan İş Doğan Petrol Yatırımları AŞ., 25.4.2002 tarihli yazısı ile ÖİB’ye başvurarak %25.8 oranındaki kamu payını satın almak istediğini belirtmiştir.Bu istem üzerine, 16.7.2002 tarih ve 41 nolu ÖYK kararı ile;
a. %25.8 oranındaki POAŞ hissesinin İş Doğan Petrol Yatırımları AŞ.ye İMKB Toptan Satışlar Pazarında satılmasına,
b. satış fiyatının mart 2002 tarihinde yapılan halka arzda uluslar arası yatırımcılara uygulanan 30.000.TL üzerinden yapılmasına, c. ilk ödemenin %30 peşin olarak hisselerin tesliminde, izleyen ödemelerin ise peşin ödeme ile aynı tarihte olmak üzere 3 yılda %20, %30 ve %20 olarak yapılmasına,
d. ödenmeyen tutarlar için teminat olarak, kalan borca karşılık gelen nominal hisse tutarının %10 fazlası oranında hissenin teminat olarak alınmasına, karar verilmiştir. Bu karara istinaden 31.7.2002 tarihli hisse satış sözleşmesi imzalanmış ve 8.8.2002 tarihinde %25.8 oranındaki hisse Şirket’e satılmıştır. Bu sözleşme hükümlerine göre, şirket,
i. birinci taksit olarak 116 trilyon 253 milyar 505 milyon lirayı 8.8.2002’de peşin olarak ödemiş ve ii. 8.8.2003’de %20 için 77 trilyon 502 milyar lira,
iii.8.8.2004’de %30 için 116 trilyon 253 milyar lira,
iv.8.8.2005’de ise %20 için 77 trilyon 503 milyar lira
v.ödemeyi kabul ve taahhüt etmiş,
vi.taksitlerden herhangi birisinin ödenmemesi durumunda, rehnedilen tüm hisselerin idare alacağının tamamının tahsili için İMKB’de satış dahil, dilenen şekilde satılabileceği hükmünü kabul etmiştir.
C. Şirketin Sözleşme Hükmünü İhlali Şirket, hisse satış sözleşmesi gereği 8.8.2003 tarihinde 77 trilyon lira ödeme yapması gerekirken, herhangi bir ödeme yapamamıştır. Süresinde ödeme yapamayan şirket, sonradan, yine basından öğrenildiği kadarıyla, Ağustos 2003 içinde 40 trilyon, Eylül 2003 ayında 10 trilyon lira olmak üzere 50 trilyon lira ödeme yapmıştır.
D. Satış Şartları ve Sözleşme Hükümlerinin Değiştirlmesi KararıÖYK kararı ve satış sözleşmesi gereği 8.8.2003 tarihinde 77 trilyon liralık ödeme yapması gereken Şirket, basından öğrenildiği kadarıyla 7.7.2003 tarihinde ÖİB’ye başvuruda bulunarak, .. satış bedelinden vadeye bağlanan tutarı, her biri 54.2 trilyonluk taksitler halinde, 5 yılda, TÜFE artı %5 oranından işleyecek faizi ile ödenmek üzere yeniden vadelendirilmesini, talep etmiştir. Bu talebi inceleyen ÖYK, 3.9.2003 tarihli kararı ile istemi olduğu gibi kabul ederek borcun, o 8 ağustos 2004’de 54.2 trilyon, o 8 ağustos 2005’de 54.3 trilyon, o 8 ağustos 2006’da 54.2 trilyon, o 8 ağustos 2007’de 54.2 trilyon olarak ödenmesine karar vermiştir.
E. Dava Konusu İşlemlerDavamız ile,
·Satış şartlarının/Sözleşmenin değiştirilmesine ilişkin (D maddesinde belirtilen) 3.9.2003 tarihli ÖYK kararı ile ·Bu karara dayanak olan 16.7.2002 tarih ve 41 sayılı ÖYK kararının (B/9 bendinde belirtilen) iptali talep edilmektedir.
F. İlgili Yasal Mevzuat
Dava konusu işlemler 4046 sayılı ‘Özelleştirme Uygulamalarının Düzenlenmesine ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’ hükümleri doğrultusunda yapılmıştır.
H. Hukuka Aykırılıklar
I. Dava Konusu Kararlar Yetki Yönünden Hukuka Aykırıdır
Satış Şartlarının Değiştirilmesi Kararı
Davalı idare 3.9.2003 tarihli kararı ile, kendisine ait 16.7.2002 tarihli karar ile bu karara dayanılarak ÖİB ile Şirket arasında imzalanan 31.7.2002 tarihli Hisse Satış Sözleşmesinin ödeme planına ilişkin hükümlerini değiştirmiştir. Karar, basında ‘borç erteleme kararı’ olarak yer alsa da asıl işlem, satışa ilişkin düzenleyici nitelikteki karar ve uygulama sözleşmesinin asli unsurlarından olan ödeme koşullarının değiştirilmesidir. İdare hukukunda, ‘YASAL İDARE’ ilkesi gereği, idarenin yasaların çizdiği/belirlediği yetki alanı içinde hareket etmesi zorunludur. Hiçbir idari birim yasadan kaynaklanmayan bir yetkiyi kullanamaz. Dava konusu, şart/sözleşme hükmü değiştirme işleminin yetki yönünden hukuka uygun olabilmesi için 4046 sayılı yasada bu yönde bir yetkinin düzenlenmiş olması gerekir. 4046 sayılı yasanın 3.maddesinde ÖYK’nın yetkileri düzenlenmiştir. Bu maddenin hiçbir yerinde ÖYK’nın satışa ilişkin asli hükümleri belirleyen kararını, sonradan değiştirebileceğine ilişkin hüküm bulunmadığı gibi, ÖİB tarafından imzalanmış Sözleşme hükümlerini geçersiz kılma yetkisi de tanınmamıştır. Maddede Temmuz 2003 ayında yapılan değişiklikle (ı) bendine, ‘ve idarenin hak, alacak ve borçları hakkında karar vermek’ eklemesi yapılmış olmakla birlikte, bu düzenlemenin satış/sözleşme hükümlerini değiştirme yetkisi vermeyeceği açıktır. Madde ile ÖYK’ya verilen yetki ÖİB’nin özel hukuk kişisi olarak yaptığı işlemlere ilişkin karar alma yetkisidir. Çünkü, idarenin kamu mallarının özelleştirilmesine ilişkin işlem/kararları, alacak/borç doğuran alım-satım işi değildir. Özelleştirme kararları ile kamu hizmeti sunan kamu kurum/kuruluşlarının niteliği değiştirilmektedir. Bu karar/işlemlerin bir yönü ‘değer/ödeme’ olsa bile ticaret hukuku/borçlar hukuku esaslarına tabi bir işlemin söz konusu olmadığı açıktır. Dolayısıyla, yasada, satış şart/sözleşme hükümlerini değiştirmeye dönük bir yetki idareye tanınmamış olduğundan, davalı idare yetki yönünden hukuka aykırı bir işlem gerçekleştirmiştir.
II. Yasada Satış Şartlarının Değiştirilmesine İlişkin Usul Bulunmamaktadır
Yetkinin bir yönüde, bir işlem/kararın alınma usul ve yöntemlerinin de yasada belirlenmiş olması gerekliliğidir. İdareye, belli bir konuda işlem yapma yetkisi verilmesi, tek başına bir anlam ifade etmeyecektir, aynı zamanda, bu yetkinin kullanım şeklinin de tanımlanması gerekir. 4046 sayılı yasa kamu kurum ve kuruluşlarının ‘ekonomide verimlilik artışı ve kamu giderlerini azaltma amacı doğrultusunda özelleştirilmesi için düzenlenmiştir. Yasa ile oluşturulan ÖYK ve ÖİB’nin özelleştirme işlemlerine ilişkin yetkileri, bu yetkilerini hangi şekilllerde kullanacakları, özelleştirmede hangi yöntemleri uygulayacakları, ihale şekil ve şartları detaylı bir şekilde belirtilmiştir.
Ancak yasa, satış şartları/şartname/sözleşme hükümlerinin ihlali halinde, şart/sözleşme hükümlerinin değiştirilmesine ilişkin tek bir düzenleme getirmemiştir.
Bu halde idare ‘BAĞLI YETKİ’ nedeniyle (satış şartname/sözleşmelerinde yer alan düzenleme) doğrudan teminatları nakde çevirmek zorundadır. İdareye tanınmış bir başka yetki bulunmamaktadır. Eğer yasakoyucu gerek ÖYK gerekse de ÖİB’ye farklı davranabilme yetkisi vermek isteseydi, hangi hallerde hangi işlemin uygulanacağına ilişkin bir düzenleme yapardı. Böyle bir düzenlemenin olmaması yasakoyucunun idareye bağlı yetki verdiğini ve böyle bir durumda başka türlü hareket etmenin mümkün olmayacağını ortaya koymaktadır.
III. Dayanak 2002 Tarihli Kararın Yok Hükmünde Oluşu
İdare, 3.9.2003 tarihli kararı ile, kendisine ait 16.7.2002 tarih ve 41 sayılı karar ile belirlenen ödeme şartlarını değiştirmek istemiştir. Yani, 3.9.2003 tarihli karar 16.7.2002 tarihli karara dayanmaktadır. 16.7.2002 tarih ve 41 sayılı ÖYK kararı ile, POAŞ’da bulunan %25.8 oranındaki idare hissesinin İş Doğan Petrol Yatırımları şirketine belirlenen koşullarda satışı karara bağlanmıştır. 4046 sayılı yasada kamu kurumlarının hangi yöntemle ve ne şekilde özelleştirileceği ‘Özelleştirme Yöntemleri, Değer Tesbiti, İhale Yöntemleri’ başlıklı 18.maddede düzenlenmiştir. Bu madde çerçevesinde idare, belirlenen yönteme uygun ihale usulü ile işlem yapmak zorundadır. Burada söz konusu olan BAĞLI YETKİ’dir. Oysa 16.7.2002 tarihli karar alınırken idare ne yöntem belirlemiş, ne de ihale yapmıştır, resen alınan bir kararla hisseler şirkete satılmıştır. İdarenin özellikle ihale bile gerçekleştirmeden yaptığı bu satış, 4046 sayılı yasanın varlık sebebine aykırıdır. İdare işleminin kurucu unsuru olan yetkideki sakatlığın bu hali yokluk ile maluldür. İdare, olmayan bir yetkisini, tanımlanmamış bir usulle kullanmıştır. Dolayısıyla, ortada iptali gereken bir hukuka aykırılık değil, baştan itibaren yok hükmünde olan bir fiili durum söz konusudur.
IV. Dayanak İşlemin Yokluğu İzleyen İşlemleri de Hükümsüz Kılar
İdare hukuku esaslarına göre, bir işlemin dayanağını oluşturan önceki idari işlem geçersiz ise, özellikle yokluk ile malul ise, bu işleme dayanılarak yapılan işlemler de hiçbir zaman geçerlilik kazanamaz. Olayımızda, POAŞ’ın %25.8 oranındaki kamu hissesinin Şirkete satılmasına ikişkin idare işlemi yokluk ile malul olduğundan, şirkete yapılan devir, imzalanan sözleşme ve takip eden şart/sözleşme hükmü değişikliği işlemi de geçersizdir.
V. %25.8’lik Hissenin Devri Sonrası Usulsüzlükler ve Kamu Zararının Oluşması
İdare, yetki ve hakkı olmadan, usulsüz bir şekilde %25.8 oranındaki kamu hissesini İş Doğan Petrol Yatırımları AŞ.ye devrettikten sonra, bir başka usulsüz işlem tesis ederek, teminat olarak, 4046 sayılı yasa ve 23.8.2000 tarih ve 24149 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ‘Özelleştirme Uygulamalarında Değer Tesbiti ve İhale Yönetmeliği’ (m.16) hükümlerine açıkça aykırı bir şekilde, POAŞ hisse senetlerinin gösterilmesine onay vermiştir.
TBMM Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu tarafından hazırlanan raporda POAŞ özelleştirilmesine özel bir bölüm ayrılmıştır,
%25.8 oranındaki POAŞ hissesinin satışında ‘Özelleştirme Uygulamalarında Değer Tesbiti ve İhale Yönetmeliği’nin teminat olarak alınabilecek değerlerle ilgili amir hükmüne aykırı olarak hisse senedi rehninin teminat olarak kabulü ile USULSÜZ bir işlem yapılmıştır.
Söz konusu uygulama ile Şirket hisselerinin rehin kabul edilmesi, şirketin performansına ve ekonomik gelişmelere bağlı olarak, alacağın riskli hale gelmesine de neden olmuştur.
Yasal düzenlemeleri başından itibaren bir kenara bırakan idare, yok hükmündeki işlemler silsilesi içinde %25.8 oranındaki kamu hissesini şirkete devretmiş, geçersiz teminat ile kamu aleyhine bir işlem yapmıştır.
Bu devir sonrası, İş Doğan Petrol Yatırımları AŞ., yaklaşık olarak 1 milyar 300 milyon dolarlık borcuyla birlikte POAŞ ile birleştirilmiştir. 31.12.2002 tarihli ticaret sicil gazetesinde yayımlanan tescil işlemi ile karlı POAŞ, milyar dolarlık borcu bulunan İş Doğan şirketini bünyesine katmıştır.
Bu işlem sonrası, durumun aleyhine döndüğünnün farkına varan ÖİB, 23.12.002 tarihinde Şirkete yazdığı yazı ile, %25.8 oranında hissenin satışına ilişkin 31.7.2002 tarihli hisse satış sözleşmesinden doğan alacağın faizleri ile birlikte tamamını kapsayacak şekilde banka teminat mektubu verilmesini talep etmiştir.
Şirket bu talebi yanıtlamamış ve istemi reddetmiştir. Bu nedenle ÖİB İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesinde İş Doğan Petrol Yatırımları AŞ.nin POAŞ’a devri işleminin hükümsüzlüğünün tesbitine ilişkin dava açmak zorunda kalmıştır.
Bu hususlar TBMM Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu Raporunda ayrıntılı bir bölüm olarak açıklanmıştır. Bu işlemler nedeniyle ciddi bir kamu zararının oluştuğu, kamu görevlilerinin kamu aleyhine işlem yaptıkları açıktır.
VI. Satış Şartlarını Değiştirme İşlemleri ile İlgili TBMM Görüşü
TBMM Yolsuzlukları Araştırma Komisyonunun raporunda kamuoyunda borç erteleme olarak bilinen satış şartlarının değiştirilmesine ilişkin işlemler ile ilgili ayrı bir bölüm mevcuttur. Bu kısmın sonuç bölümünde (sf.640 vd.)
a. özelleştirme işlemleri neticesinde vadeye bağlanan alacaklarla ilgili ödeme koşullarının kamunun aleyhine olmak üzere değiştirilmesi,
b. bu ertelemelerle ÖİB’ce mücbir sebebin olup olmadığına ilişkin herhangi bir araştırma yapılmayarak kararlarda subjektif tercihlerin ön plana çıkarılması,
c. vadesi gelmiş taksitlerin ödenmemesi durumunda idarece başlatılan teminat mektuplarının nakde çevrilmesine yönelik uygulamaların özelleştirmeden sorumlu devlet bakanı ve/veya özelleştirme yüksek kurulu tarafından resen durdurularak kamunun zarara uğratılması,
d. erteleme uygulamalarıyla başlangıçtaki ihale şartları önemli ölçüde ihlal edilerek mevcut şartları veri kabul ederek teklif veren yatırımcıların aleyhine rekabetin bozulmasına, ihalelerin sakatlanmasına, dolayısıyla da ihalelerde kamu yararına daha yüksek fiyatların oluşmamasına neden olunması,
e. yapılan bu uygulamalar sonucu ÖİB’nin zamanında ve yeterli tahsilat yapamadığı için daha çok borçlanmak ve dolayısıyla da daha fazla faiz ödemek durumunda kalması gibi hususlar tesbit edilmiş olup,
denilerek dönemin ÖYK üyeleri hakkında TCK.240.maddede düzenlenmiş görevi kötüye kullanma suçundan işlem yapılması gerekliliği vurgulanmıştır. Bu rapordaki tesbitler de ortaya koymaktadır ki borç erteleme gibi satış şartlarının ihale sonrası kamu aleyhine değiştirilmesi kamu zararına yol açmaktadır. Bu nedenle dava konusu işlem de açık bir şekilde kamu yararı aleyhine bir işlemdir.
VII. Satış Şartlarının Değiştirildiği Tarihte Şirket Yükümlülüklerini İhlal Etmiştir
Yukarıda belirtilmeye çalışıldığı gibi, satış şartlarını değiştiren ÖYK kararının tarihi 3.9.2003’dür. Oysa şirket 2003 yılı ödemesini Ağustos 2003 ayı içerisinde yapmak zorundadır. Süresinde ödeme yapılmaması nedeniyle satış sözleşmesi ihlal edilmiştir. Ve bu ihlalin ileri tarihli bir işlemle giderilebilmesi mümkün değildir. İhlal tarihi itibariyle yapılması gereken 31.7.2002 tarihli hisse satış sözleşmesinde yazılıdır; teminat olarak verilen hisse senetleri satılacaktır. İdare, şirketin yükümlülüklerini ihlal etmiş olmasına rağmen, süresinde işlem yapmayarak, hem hukuka aykırı hem de kamu zararına neden olan bir işlem yaparak görevini kötüye kullanmıştır.
VIII. Satış Şartlarının Değiştirilmesi 4046 Sayılı Yasanın Yoksanması ve Rekabetin İhlali Niteliğindedir
4046 sayılı yasa kamu varlıklarının özelleştirilmesine ilişkin hususları anayasal zorunluluk gereği detaylı bir şekilde belirtmiştir. Bu hükümler çerçevesinde yapılan ihale sonucunda verilen kararın sonradan değiştirilmesi, ödeme takviminin yenilenmesi, rekabeti ihlal edici nitelikte olduğu gibi, satış aşamasında daha ciddi, daha yüksek tutarların oluşmasına da engel bir işlemdir.
IX. Sonuç
Tüm bu hususlar karşısında dava konusu işlemin açık bir şekilde kamu yararına, 4046 sayılı yasaya, TC.Anayasası ve idare hukuku temel esaslarına aykırı olduğu ortadadır. Bu nedenle dava açma zorunluluğu doğmuştur.
J. Yürütmenin Durdurulması İstemi Hakkında
İşlemin açık bir şekilde hukuka aykırı olduğu ortadadır. Bunun yanında, açık bir şekilde hukuka aykırı bu işlemin hukuk aleminde geçerliliğini sürdürmesi kamu zararının büyümesine, teminat olarak gösterilen hisselerin iyice değer kaybetmesi nedeniyle 220 trilyon lira tutarındaki kamu alacağının tahsil edilememesine neden olacaktır. Binin yanında, yeni özelleştirme işlemlerinde de, büyük kamu kurumları satılırken, alıcılar, idarenin bu ciddiyetten uzak, istenildiği gibi yönlendirilme gayreti dolayısıyla, sonradan koşulların değiştirilebilme olasılığı çerçevesinde kamu yararı aleyhine olabilecek tekliflerde bulunabileceklerdir. Bu telafisi mümkün olmayan zararların ortaya çıkışının engellenebilmesi için, öncelikle idarenin savunması alınıncıya kadar, akabinde de dava sonuna kadar yürütmenin durdurulması isteminde bulunma zorunluluğu doğmuştur.
K. Toplanılmasını İstediğimiz Belgeler
Bu dava dolayısıyla, dava konusu işlemler nedeniyle, a. davalı idare ve ÖİB’deki işlem dosyasının, b. TBMM Yolsuzlukları Araştırma Komisyonunun borç erteleme ve POAŞ’a ilişkin kısımlarının, ekleriyle birlikte, c. SPK’da mevcut İş Doğan Petrol Yatırımları AŞ’nin POAŞ’a devrine ilişkin işlem dosyasının, istenilmesini ve değerlendirilmesini talep ediyoruz.
L. Sonuç ve İstem
Yukarıda belirtmeye çalıştığımız hususlar doğrultusunda,
a. ÖYK’nın POAŞ hisse satışına ilişkin sözleşme şartlarını değiştiren 3.9.2003 tarihli kararı ile bu karara dayanak olan 16.7.2002 tarih ve 41 nolu kararının iptaline,
b. idarenin savunmasını alınıncaya kadar ve sonrasında dava sonuna kadar yürütmenin durdurulmasına,
c. dava masrafları ve vekalet ücretinin davalı idare üzerinde bırakılmasına, DURUŞMALI olarak yargılama sonucunda karar verilmesini saygıyla müvekkil adına dilerim.
Davacı Vekili Avukat Gökhan Candoğan
Ekler vekaletname gazete haberleri TBMM Raporu ilgili kısım Petrol İş Suç Dosyaları - 2 (suç 18/POAŞ) broşürü |