HAVA-İŞ GENEL BAŞKANI AYÇİN, DERİ-İŞ GENEL BAŞKANI SERVİ BERİCAP'TA

 

Sendikalardan Bericap direnişine dayanışma ziyareti

 

Sendikamız üyesi Bericap işçilerini, direnişlerinin 96. gününde ziyaret eden Hava-İş Genel Başkanı Atilay Ayçin, Deri-İş Genel Başkanı Musa Servi ve Basın-İş İstanbul Şube Başkanı Levent Dinçer, bu direnişlerin sadece Bericap'ta yaşanmadığını, bütün Türkiye'ye dalga dalga yayıldığını,Bericap direnişinin mutlaka başarıya ulaşacağını söylediler.

 

Genel Başkanımız Mustafa Öztaşkın, Genel Sekreterimiz Mustafa Çavdar, Genel Mali Sekreterimiz İbrahim Doğangül, Genel Örgütlenme ve Eğitim Sekreterimiz Nimetullah Sözen, Gebze Şube Başkanımız Süleyman Akyüz, Gebze Şube yöneticilerimiz ve işyeri temsilcilerinin de hazır bulunduğu ziyaret esnasında işçilere hitaben bir konuşma yapan Hava-İş Genel Başkanı Atilay Ayçin, “Sendikal hakları için direnen sadece sizler değilsiniz. Bu direnişler Türkiye geneline dalga dalga yayılıyor. Bu mücadelenizde sizlere bir özür borçluyum. Bilin ki burayı biraz ihmal ettik. Bundan sonra nerede bir direniş, nerede bir hak mücadelesi var ise biz orada olacağız. Hava-İş olarak bu direnişin başarıya ulaşması için üzerimize ne sorumluluk düşüyorsa yapacağız. Bu direniş mutlaka başarıya ulaşacaktır. Mücadelenizde başarılar diliyorum” dedi.

 

Bu direniş mutlaka başarıya ulaşacaktır

Deri-İş Genel Başkanı Musa Servi de yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“Sendikal haklara saldırı tüm Türkiye'de yaşanıyor. Tüm işyerlerinde işverenler yetkiyi düşürmek için alt işverenlik sistemini kuruyor. Taşeron vasıtasıyla mümkün olduğu adar buradaki yetkiyi düşürmeye çalışıyor. İşveren Bericap'ta da bunu yapmak istedi. Siz de bu oyuna gelmediniz. Biz DESA'da 415 gün direniş yaptık. Emine Arslan tek başına 349 gün, kararlı bir şekilde direniş yaptı. Kararlı bir duruş sergiledi. Sonuç olarak işveren masaya gelmek zorunda kaldı. Bericap'ta işveren içeride kaliteli üretim yapamadığı için sizden çok daha rahatsız. Kesinlikle moralinizi bozmadan, aynı kararlılıkla direnişinizi sürdürün. Kararlı bir  duruş sergilerseniz bu direniş mutlaka başarıya ulaşacaktır. Biz Deri-İş olarak sizler için üzerimize düşeni yerine getirmeye çalışacağız. Sizlere başarılar diliyorum”

 

Basın İş-İstanbul Şube Başkanı Levent Dinçer da yaptığı konuşmada,”Biz de Eczacıbaşı Holding'te sendikal haklarımız için, TİS için tam 21 ay greve çıktık. Kar kış demeden, o soğuğu, o sıcağı sizler gibi yaşadık. Bu mücadelede sizlerin kazanacağına yürekten inanıyoruz. Duruşunuzun 96. günde de ilk günkü gibi olduğunu görüyoruz. Bu duruşunuzla beraber içeriye gireceğinize inanıyorum. Basın-İş Sendikası olarak da bu mücadelenizi mücadelemiz olarak kabul ediyor, hepinize başarılar dliyorum.

 

Direnişteki işçiler Müzeyyen Karabatak ve Hüseyin Sarı da şu konuşmaları yaptılar:

 

Müzeyyen Karabatak: “96 gündür burada direnişteyiz. Hiçbir zaman ümidimizi kaybetmedik. En zor koşulları atlattığımızı düşünüyoruz. Çünkü kışın hava koşulları bizim için olumsuz bir etkendi. Ama şu bir gerçek ki her zaman haklı olan kazanacak. Biz buna inanıyoruz. Sizlerin buraya gelerek bizleri ziyaret etmesi, destek vermeniz bizim moralimizi daha da yükseltiyor, motivasyonumuzu artırıyor. Bu destek ziyaretlerinin anlamı çok büyük; bizim mücadelemize katkıda bulunuyor. Direnişçi arkadaşlarımız adına hepinize teşekkür ediyoruz.”

 

Hüseyin Sarı:  “Ben bu direnişe her gün Kocaeli'nden gelerek katılıyorum. Burada kardeşlerimiz, ablalarımız 96 gündür direnişteyiz. 7 yıldır Bericap'ta çalışıyorum. Burada sendikal haklarımız için direniyoruz. Buraya her geldiğimde, bu ablalarımı burada gördükçe kendime, 'Benim buraya en erken saatte gelmem lazım' diyorum. En erken de ben gelmeye çalışıyorum Erkenden gelip burada direnişi başlatıyoruz. Arkadaşlarımızla birlikte mücadelemiz başarıya ulaşana kadar bu direnişi sürdüreceğiz. Başaracağımıza da inanıyorum.”

 

Gebze Şube Başkanı Süleyman Akyüz: Umuyoruz ki işveren artık bu yanlışında ısrar etmez

 

“96 günlük bu eylem gerçekten de çok anlamlı bir eylem. Bu direnişin önemi şurada; bizler işimizin başında iken, çalışırken dört arkadaşımızın sendikal nedenlerle işten çıkartılması nedeniyle direnişe geçtik. Direniş ilk günkü gibi devam ediyor. Bunu arkadaşlarımızın gözlerindeki parıltıdan bunu anlayabilirsiniz. Bu arkadaşlarımız burada bu kışın en kötü hava koşullarını yaşadılar. Bu direniş alanını işveren bilinçli olarak çamur içerisinde bıraktı. Ancak bu arkadaşlarımız inançla ve kararlılıkla bu işi yürütüyorlar. Dolayısıyla ben bu direnişin sonuç alınıncaya kadar devam edeceğine inanıyorum.

 

Sizlerin ziyaretleri bizlere arkadaşlarımızın da söylediği gibi büyük bir moral veriyor. Burada 12 de kadın üyemiz var. Kadınlarımızın mücadelesi herkese örnek olsun. Huzurunuzda onları bir kez daha kutluyorum. Hepsinin evlerinde çocukları var, işleri var. Ama tüm bunlara rağmen, kararlı bir şekilde, her sabah buraya gelerek direnişe katılıyorlar, herkesten daha fazla görev alıyorlar. Biz de Petrol-İş olarak sonunu kadar bu arkadaşlarımızın yanında olacağız.

 

Siz, sendikalarımızın genel başkanlarına, genel merkez yöneticilerimize bir kez daha teşekkür ediyoruz. Bu mücadelemiz devam edecek. Çalışırken dışarıya çıkarak direniş başlatmak her babayiğidin göğüsleyeceği bir iş değil. Biz bu mücadeleyi başarıya ulaştırdığımız zaman bu direniş, gerçekten bölgemizde, ülkemizde, sendikal harekette büyük bir kazanç olacaktır. Her işveren de haksız uygulamalar konusunda kendisine çeki düzen verecektir. Biz başka bir şey istemiyoruz.

 

Bugün çağırsınlar; arkadaşlarımız hiç bir şey olmamış gibi işlerinin başına döneceklerdir.İşverenin, “Bu kadar süre direnişte olan işçiyle nasıl çalışacağız, onları nasıl çalıştıracağız?' gibi bazı endişelerinin olduğunu duyuyoruz. Bu endişelere hiç gerek yok. Bizim 31.12. 2011 sonuna kadar sözleşmemiz var. Haklarımız, ücretlerimiz, çalışma koşullarımız belli. Gireceğiz içeri, çalışmaya kaldığımız yerden devam edeceğiz. Umuyoruz ki işveren artık bu yanlışında ısrar etmez ve yanlışından dönerek bizlerle uzlaşır. Bu şekilde kendisi de zarar görmez, bizim arkadaşlarımız da zarar görmez.”

 

Dayanışma ziyareti sırasında Bericap işçileri sık sık, “Direne direne kazanacağız”,  “Zafer direnen emekçinin olacak”,  “Yaşasın sınıf dayanışması” şeklinde sloganlar attılar.