3 Şubat 2011

 

ÇORLU'DA, SENDİKA GENEL BAŞKANLARI, YÖNETİCİ VE TEMSİLCİLER, SENDİKALARA ÜYE İŞÇİLER TORBA YASAYI PROTESTO ETTİ, POLYPLEX İŞÇİSİNE DESTEK VERDİ..

 

Polypleks Europa işverenine ve Torba Yasa'ya karşı miting  gibi protesto eylemi...

 

Çorlu'da örgütlülüğü olan farklı konfederasyonlara üye 5 sendikanın genel başkanı, genel yönetim kurulu üyeleri ve bu sendikalarda örgütlü işçiler, Çorlu Avrupa Serbest Bölgesi girişinde, Polyplex Europa işyeri önünde, Polyplex işçilerinin direnişlerinin 62. gününde düzenlenen kitlesel basın toplantısıyla, bölgede yürütülen örgütlenme faaliyetleri sonucu yaşanan sendikal hak ihlallerini ve Torba Yasa'yı protesto ettiler.

 

3 Şubat'ta, saat 12.30'da Polyplex  Europa işyeri önünde yapılan kitlesel basın açıklamasına Petrol-İş Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın, DİSK'e bağlı Birleşik Metal-İş Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu, Tekstil İşçileri Sendikası Genel Başkanı Rıdvan Budak, Türk-İş'e bağlı Deri-İş Sendikası Genel Başkanı Musa Servi, Kristal-İş Genel Başkanı Bilal Çetintaş, sendikaların merkez yönetim kurulu üyeleri, bu sendikaların bölge şubelerinde örgütlü emekçilerle Petrol-İş'in Trakya ve İstanbul 1 Nolu şubelerinde örgütlü işçiler katıldı. Kitlesel basın açıklamasına Tes-İş Edirne Şube Başkanı Erhan Çakan, şube yönetim kurulu üyeleri ve şubede örgütlü  işçiler, siyasi partilerden CHP, EMEP; ÖDP, TKP'nin temsilci ve üyeleri, Pir Sultan Abdal Derneği temsilci ve üyeleri, KESK'e bağlı sendikalara üye çalışanlar, Velimeşe Belediye Başkan Yardımcısı Mustafa Örnek, CHP Tekirdağ milletvekili adayı Haşim Korkmaz da katılarak Polyplex işçilerine destek verdiler, Torba Yasa'yı protesto ettiler.

 

Polyplex Europa işyerini örgütleyen Trakya Şube Başkanımız Turgut Düşova'nın sendikaların genel başkanlarını, protesto eylemine ve kitlesel basın açıklamasına katılanları takdim etmelerinden sonra Kristal-İş Genel Başkanı Bilal Çetintaş, Deri-İş Genel Başkanı Musa Servi, Birleşik Metal-İş Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu, Petrol-İş Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın ve Tekstil İşçileri Sendikası Genel Başkanı Rıdvan Budak birer konuşma yaptılar.

 

Suç duyurusunda bulunuyoruz

“Çorlu'da direnişlerini sürdüren tüm işçileri sevgiyle, saygıyla selamlıyorum” diyerek konuşmasına başlayan Öztaşkın şunları söyledi:  “Günlerdir tek tek işyerlerinde ayrı ayrı direniyoruz. Çok özverili bir şekilde bir mücadele ortaya koyuyoruz. Ama bugün bu bölgedeki direnişteki işçiler olarak, sendikalar olarak bir araya geldik. Gücümüzü birleştirdik. Bundan sonra bu yolda beraber yürümeye, beraber eylem yapmaya, beraber direnişler yapmaya, mitingler, gösteriler yapmaya karar aldık. Trakya'daki bu bölgesel birlikteliğin bütün Türkiye'ye yayılması ve bütün Türkiye'yi bir direniş alanına çevrilmesidir özlemimiz.”

 

Öztaşkın, daha iyi koşullarda çalışmak ve yaşamak istedikleri için Polyplex işçilerinin Petrol-İş'te örgütlendiklerini, çoğunluğu sağlayarak yetki alındığını ancak işverenin bunu hazmedemeyerek 21 işçiyi kapının önüne koyduğunu, yetkiye de itiraz ettiğini belirterek şöyle devam etti:

 

“Ama bilsinler ki bu iş, bizi böyle kapının önüne koyarak bitmez, yetkiye itiraz etmekle hiç bitmez. Biz kararlıyız, sonuna kadar mücadele edeceğiz. Onları rahat bırakmayacağız. İşverenlerin akıllarını başlarına toplamalarını, örgütlenmeye saygı göstermelerini istiyoruz. Buradan fabrika yöneticilerine sesleniyoruz. Hiç kimse yabancı sermayenin bekçiliğini yapmaya kalkmasın. Dönsün biraz kendi insanına, kendi işçisine baksın. Polyplex'in yıllık cirosu 1 milyar dolara yakın. Koskoca Petkim'in üçte bir oranında ciro yapıyor. İşte bu organize sanayi bölgesinde devasa fabrikalar var ama hiçbirinde sendika yok. Bu serbest bölgeler zaten işçi sömürüsünün, emek sömürüsünün en yüksek düzeyde yapılması için kurulmuştur. Bu serbest bölgeler kurulduğu zaman kanunla serbest bölgelerde işçilerin sendikalaşması engellenmiştir ama Sendikalar Kanunu'nda değişiklik yapıldı, serbest bırakıldı. Fakat hangi serbest bölgede, kaç sendikalı işyeri var? Bütün Türkiye'de sendikalı fabrika sayısı 5'i aşmaz.”

 

Serbest bölgelerde her türlü hukuksuzluğun olduğunu, firmaların ucuz işgücü için yapmadıklarının kalmadığını söyleyen Öztaşkın şöyle devam etti: 

 

“Kalkmışlar Hindistan'dan gelmişler buraya bir fabrika kurmuşlar. Ama her türlü sahtekarlığı yapıyorlar. Siz buraya üretim yapmak için geldiniz Sahtekarlık için gelmediniz. Biz burada arkadaşlarımızı üye yaptık. Bakanlığa başvurduk, çoğunluğumuzu sağladık. Ama çoğunluğun sağlandığı biline biline bizim yetkimize itiraz edildi.  Bu TC yasalarını art niyetle kullanmaktan başka bir şey değildir. Bununla da yetinmediler. Bazı yeni iş başı yapan arkadaşlarımızın iş başı tarihlerini bizim örgütlenme yaptığımız dönem öncesine çekerek büyük bir sahtekarlık yaptılar.

Bunlar sadece işçi düşmanı değil sahtekar.  Bakanlık yetkililerini göreve davet ediyoruz. İşçilerin sendikalaşmasını engellemek suçtur. TC Ceza Kanunlarına göre bunlar bu suçu işlediler. Sosyal güvenlik  kayıtları bakımından da bu suçu işledikleri şu anda ispat edilmiş durumdadır. Bunların sadece soruşturulması değil, cezalandırılmaları gerekir. Hatta hapis cezasıyla cezalandırılmaları gerekir. Bu Hintli firma hakkında gerekli tatbikat yapılmalıdır.”

 

Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu ise konuşmasında, sendika ve konfederasyon ayrımı yapılmadan, saldırılara uğrayan işçilerin haklarını savunarak mücadeleye devam edeceklerini söyledi. Başarı için direnişin kaçınılmaz olduğunu  ifade eden Serdaroğlu, 'Buradaki işçi kardeşlerimiz için verdiğimiz mücadele de mutlaka zaferle sonuçlanacak. Bugün, bizimle birlikte binlerce insan, Ankara sokaklarında Torba Yasasına karşı mücadele ediyor ve direniyor. Çorlu'da direnen işçilerimizin, sendikalaşarak büyümesini sermaye sahipleri istemiyor. Mısır ve Tunus'taki halk her şeye rağmen savunmasını ve tepkisini ortaya koyuyor. Türk halkı da zulmedenlere karşı hakkını arıyor” dedi.

 

Kitlesel basın açıklaması sırasında işçiler sık sık , “İşçilerin birliği AKP'yi yenecek”, İşçiler birleşin iktidara yerleşin”, “Yönetim şaşırma sabrımızı taşırma,”  “Silkele başkan düşüyorlar”, Sendika anayasal hakkımız, engellenemez”  Yılgınlık yok direniş var, direne direne kazanacağız”, Yaşasın sınıf dayanışması” “Çorlu işçisi köle değildir, ölmek var dönmek yok”, Direne direne kazanacağız” “Baskılar bizi yıldırmaz”, “Türk-İş uyuma işçilere sahip çık”  şeklinde sloganlar atıldı.