İSRAİL'İN GAZZE VAHŞETİ ve TÜRKİYE'DE İŞTEN ÇIKARMALAR TAKSİM'DE PROTESTO EDİLDİ

 

Bu saldırı sadece Filistin'i değil, tüm insanlığı vurmuştur”


07.01.2009

 

İstanbul'da, Beyoğlu-Tünel Meydanı'nda toplanarak Taksim'e yürüyüşe geçen, Herkese Sağlık Güvenli Gelecek Platformu Bileşenleri'nin oluşturduğu,Türk-İş, DİSK, KESK, TMMOB,TTB gibi konfederasyon ve meslek odaları ile bu konfederasyonlara bağlı sendikalar, sivil toplum kuruluşları ve demokratik kitle örgütleri İsrail'in Gazze katliamını protesto ettiler. 7 Ocak'ta yapılan İsrail'i protesto yürüyüşü ve basın açıklamasında, ülkemizde kriz gerekçesiyle işten çıkarmalar da protesto edildi. Protesto yürüyüşüne 60'a yakın sendika, sivil toplum kuruluşu ve demokratik kitle örgütü katıldı.

 

Tünel Meydanı'nda saat 12.00'de toplanan kitle “Katil İsrail, Filistin'den Defol”, “Kahrolsun İsrail”, “Katil ABD Ortadoğu'dan Defol”, “Filistin Halkı Yalnız Değildir”, “ Katil İsrail, İşbirlikçi AKP”, “Vur Vur İnlesin, İsrail Dinlesin”, “Zafer Direnen Filistinli'nin Olacak”, “Bebek Katili, Köpek İsrail”, “Türkiye-Filistin Omuz Omuza” sloganları atarak İstiklal Caddesi'nden Taksim Meydanı'na doğru yürüyüşe geçtiler. Yürüyüş boyunca, “Hamas'a Selam, Direnişe Devam”, “Filistin'de Vahşet İnsanlık Suçudur”, “Hepimiz Filistinliyiz”, “Katliam Duruncaya Kadar Filistin İçin Ses Ver”, “Dünya Duysun, İsrail Duysun”, “Bebek Katilleri, Kırılsın Elleri” dövizleri taşındı.
 

Taksim Meydanı'na girişte Emniyet güçlerinin meydana yürüyüşe izin vermemesi üzerine kitle oturarak Emniyet güçlerini protesto etti, “ Emekçiye Değil, İsrail'e Barikat” sloganları atıldı.
 

Sendikamız Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın, Genel Mali Sekreteri İbrahim Doğangül, Genel Örgütlenme ve Eğitim Sekreteri Nimetullah Sözen'in de katılarak, destek verdiği İsrail'i ve işten çıkarmaları protesto yürüyüşü, Emniyet güçlerinin daha sonra müsaade etmesiyle Taksim Meydanı'nda yapılan basın açıklamasıyla sürdü.
 

Taksim Meydanı'nda toplanan kitleye seslenen Herkese Sağlık Güvenli Gelecek Platformu Bileşenleri Sözcüsü Dr. Osman Öztürk yaptığı konuşmada, “Tüm dünyanın gözleri önünde bir vahşet yaşanıyor. İsrail bir halka soykırım uyguluyor. Gazze'de çoluk çocuk, kadın, genç ve yaşlı yüzlerce ölü, binlerce yaralı var ve bu sayılar her geçen gün daha da artıyor” dedi. İsrail'in emperyalist ABD ve işbirlikçilerden güç alarak bu saldırıları düzenlediğini söyleyen Öztürk, ”İnsanlık suçu olan bu saldırıların ve katliamların derhal sona erdirilmesini bir kez daha haykırıyoruz. Emperyalist politikalara ve siyonist saldırılara karşı herkesi birleşmeye ve mücadele etmeye çağırıyoruz” diye konuştu. Öztürk sözlerini, “ Başta İsrail halkı olmak üzere bütün mazlum Ortadoğu halklarına buradan selam gönderiyoruz. İşgale değil, direnişe destek veriyoruz. Emperyalizm demek savaş, işgal, açlık, yoksulluk ve işsizlik demektir” diye sürdürdü.

 

Emperyalist-kapitalist sistemin, bir bunalım daha yaşadığını, Amerika'da yaşanan ekonomik krizin yükünün bütün dünya emekçilerine yüklenmeye çalışıldığını söyleyen Öztürk sözlerini şöyle sürdürdü:

“Krizin bedelini bize ödetmek istiyorlar. Bu krizi biz çıkarmadık. Krizin bedelini kapitalist sermaye ödesin diye buradayız. Sağlığına, sosyal güvenliğine sahip çıkan örgütler olarak bir araya geldik. Krizin bedelini ödememek için hep birlikte bu mücadeleyi sürdüreceğiz.”
 

Saldırı tüm insanlığı vurdu

 

Türk-İş İstanbul 1. Bölge Temsilcisi Faruk Büyükkucak da yaptığı konuşmada,”Bugün İsrail'in Filistin'e karşı yürüttüğü insanlık dışı saldırıyı ve krizi bahane eden işverenlerin işçilerin ekmeğine karşı yürüttüğü saldırıyı protesto etmek için toplandık” dedi.

 

İsrail'in Gazze'ye düzenlediği saldırının, son 60 yılın en kanlı saldırısının yüzlerce masum insanın ölümüne ya da yaralanmasına yol açtığını söyleyen Büyükkucak, saldırının bütün dünyanın gözü önünde pervasızca devam ettiğini, İsrail'i silahlandıran emperyalist devletlerin İsrail saldırısını seyrettiklerini bildirdi. Büyükkucak şöyle devam etti:
 

“Bu saldırı sadece Filistin'i değil bütün insanlığı vurdu. İsrail saldırganlığını şiddetle kınıyor ve İsrail Hükümetini derhal saldırıları durdurmaya, işgal ettiği Filistin topraklarından çekilmeye, Filistinlilerin haklarına saygı göstermeye çağırıyoruz. Bu utanç verici trajediyi sonlandırmak için Birleşmiş Milletleri ve tüm uluslararası toplulukları zaman kaybetmeden göreve çağırıyoruz. Türkiye İsrail ile imzalanan ikili anlaşmaları iptal etmelidir. Saldırılar nedeniyle büyük acılar yaşayan Filistinli kardeşlerimizin acısını paylaşıyor sabır ve direnme gücü diliyoruz.”
 

İşçilerin işine, aşına karşı yürütülen saldırıları kınıyoruz

 

Büyükkucak, ülkemizde küresel krizi bahane eden işverenlerin onbinlerce işçi kardeşimizi işten attığını ve atmaya devam ettiğini belirterek, “İşçilerin işine, aşına karşı yürütülen bu saldırıları kınıyoruz. İşinden, aşından olan binlerce işçiyle adeta dalga geçercesine yapılan yüksek elektrik ve doğal gaz zamları emekçilere hayatı zehir ediyor” dedi.

 

“Bütün dünyada krize karşı devletleştirmeler gündemdeyken Özelleştirme İdaresi Başkanlığı yeni bir özelleştirme programı açıkladı. Yeni özelleştirmeler yeni işsizlik ve yeni yağma demektir” diye konuşan Büyükkucak, ÖİB'nin kapatılması ve özelleştirmelerin derhal durdurulması gerektiğini söyledi.
 

IMF programlarını reddediyoruz

 

Krize karşı IMF'nin dayattığı programların reddedilmesi, devletin ekonomideki yönlendiriciliğinin artırılması gerektiğinin altını çizen Büyükkucak, “Unutulmamalıdır ki, yaşanan krizin temel nedeni sosyal devlet politikalarından uzaklaşılmasıdır. Krizi en az zararla atlatabilmek, sosyal devlet politikalarına yeniden dönüşle mümkündür” dedi. Büyükkucak sözlerini şöyle sürdürdü:

 

“Halkımızın ihtiyaçlarının birinci planda gözetildiği, çalışanların işinin ve satın alma gücünün korunduğu, yatırım ağırlıklı bir programa Türkiye'nin bugünkü kriz ortamında her zamankinden daha fazla ihtiyacı vardır. Türkiye 2009 yılında kriz fırsatçılığına izin vermemeli, kriz bahane edilerek yapılan işten çıkarmalar önlenmelidir. İşsizlik tehdidiyle ücret düşürme ya da çalışanları mağdur eden benzeri uygulamaların önüne geçmeli, kıdem tazminatı başta olmak üzere çalışanların kazanılmış haklarına el uzatılmasına kesinlikle izin verilmemelidir. Kısa Çalışma Ödeneği ve İşsizlik Sigortası Fonu'ndan işçilerin yararlanma koşulları geliştirilmeli, Fon'dan yararlanma süresi uzatılmalı, ödenek miktarları artırılmalıdır. Fon amacı dışında kesinlikle kullanılmamalıdır.”
 

Protesto yürüyüşü ve basın açıklaması kitlenin, “İşten Atmalar Yasaklansın” ,“ İşçi Memur Elele, Genel Greve” sloganlarıyla sona erdi.