İSRAİL'İN GAZZE VAHŞETİ ve TÜRKİYE'DE İŞTEN ÇIKARMALAR TAKSİM'DE PROTESTO EDİLDİ
“Bu saldırı sadece Filistin'i değil, tüm insanlığı vurmuştur”
İstanbul'da, Beyoğlu-Tünel Meydanı'nda toplanarak Taksim'e yürüyüşe geçen, Herkese Sağlık Güvenli Gelecek Platformu Bileşenleri'nin oluşturduğu,Türk-İş, DİSK, KESK, TMMOB,TTB gibi konfederasyon ve meslek odaları ile bu konfederasyonlara bağlı sendikalar, sivil toplum kuruluşları ve demokratik kitle örgütleri İsrail'in Gazze katliamını protesto ettiler. 7 Ocak'ta yapılan İsrail'i protesto yürüyüşü ve basın açıklamasında, ülkemizde kriz gerekçesiyle işten çıkarmalar da protesto edildi. Protesto yürüyüşüne 60'a yakın sendika, sivil toplum kuruluşu ve demokratik kitle örgütü katıldı.
Tünel Meydanı'nda saat 12.00'de
toplanan kitle “Katil İsrail, Filistin'den Defol”, “Kahrolsun
İsrail”, “Katil ABD Ortadoğu'dan Defol”, “Filistin Halkı Yalnız
Değildir”, “ Katil İsrail, İşbirlikçi AKP”, “Vur Vur İnlesin, İsrail
Dinlesin”, “Zafer Direnen Filistinli'nin Olacak”, “Bebek Katili,
Köpek İsrail”, “Türkiye-Filistin Omuz Omuza” sloganları atarak
İstiklal Caddesi'nden Taksim Meydanı'na doğru yürüyüşe geçtiler.
Yürüyüş boyunca, “Hamas'a Selam, Direnişe Devam”, “Filistin'de
Vahşet İnsanlık Suçudur”, “Hepimiz Filistinliyiz”, “Katliam
Duruncaya Kadar Filistin İçin Ses Ver”, “Dünya Duysun, İsrail
Duysun”, “Bebek Katilleri, Kırılsın Elleri” dövizleri taşındı.
Taksim Meydanı'na girişte Emniyet
güçlerinin meydana yürüyüşe izin vermemesi üzerine kitle oturarak
Emniyet güçlerini protesto etti, “ Emekçiye Değil, İsrail'e Barikat”
sloganları atıldı.
Sendikamız Genel Başkanı Mustafa
Öztaşkın, Genel Mali Sekreteri İbrahim Doğangül, Genel Örgütlenme ve
Eğitim Sekreteri Nimetullah Sözen'in de katılarak, destek verdiği
İsrail'i ve işten çıkarmaları protesto yürüyüşü, Emniyet güçlerinin
daha sonra müsaade etmesiyle Taksim Meydanı'nda yapılan basın
açıklamasıyla sürdü. Taksim Meydanı'nda toplanan kitleye seslenen Herkese Sağlık Güvenli Gelecek Platformu Bileşenleri Sözcüsü Dr. Osman Öztürk yaptığı konuşmada, “Tüm dünyanın gözleri önünde bir vahşet yaşanıyor. İsrail bir halka soykırım uyguluyor. Gazze'de çoluk çocuk, kadın, genç ve yaşlı yüzlerce ölü, binlerce yaralı var ve bu sayılar her geçen gün daha da artıyor” dedi. İsrail'in emperyalist ABD ve işbirlikçilerden güç alarak bu saldırıları düzenlediğini söyleyen Öztürk, ”İnsanlık suçu olan bu saldırıların ve katliamların derhal sona erdirilmesini bir kez daha haykırıyoruz. Emperyalist politikalara ve siyonist saldırılara karşı herkesi birleşmeye ve mücadele etmeye çağırıyoruz” diye konuştu. Öztürk sözlerini, “ Başta İsrail halkı olmak üzere bütün mazlum Ortadoğu halklarına buradan selam gönderiyoruz. İşgale değil, direnişe destek veriyoruz. Emperyalizm demek savaş, işgal, açlık, yoksulluk ve işsizlik demektir” diye sürdürdü.
Emperyalist-kapitalist sistemin, bir bunalım daha yaşadığını, Amerika'da yaşanan ekonomik krizin yükünün bütün dünya emekçilerine yüklenmeye çalışıldığını söyleyen Öztürk sözlerini şöyle sürdürdü:
“Krizin bedelini bize ödetmek
istiyorlar. Bu krizi biz çıkarmadık. Krizin bedelini kapitalist
sermaye ödesin diye buradayız. Sağlığına, sosyal güvenliğine sahip
çıkan örgütler olarak bir araya geldik. Krizin bedelini ödememek
için hep birlikte bu mücadeleyi sürdüreceğiz.” Saldırı tüm insanlığı vurdu
Türk-İş İstanbul 1. Bölge Temsilcisi Faruk Büyükkucak da yaptığı konuşmada,”Bugün İsrail'in Filistin'e karşı yürüttüğü insanlık dışı saldırıyı ve krizi bahane eden işverenlerin işçilerin ekmeğine karşı yürüttüğü saldırıyı protesto etmek için toplandık” dedi.
İsrail'in Gazze'ye düzenlediği
saldırının, son 60 yılın en kanlı saldırısının yüzlerce masum
insanın ölümüne ya da yaralanmasına yol açtığını söyleyen Büyükkucak,
saldırının bütün dünyanın gözü önünde pervasızca devam ettiğini,
İsrail'i silahlandıran emperyalist devletlerin İsrail saldırısını
seyrettiklerini bildirdi. Büyükkucak şöyle devam etti:
“Bu saldırı sadece Filistin'i değil
bütün insanlığı vurdu. İsrail saldırganlığını şiddetle kınıyor ve
İsrail Hükümetini derhal saldırıları durdurmaya, işgal ettiği
Filistin topraklarından çekilmeye, Filistinlilerin haklarına saygı
göstermeye çağırıyoruz. Bu utanç verici trajediyi sonlandırmak için
Birleşmiş Milletleri ve tüm uluslararası toplulukları zaman
kaybetmeden göreve çağırıyoruz. Türkiye İsrail ile imzalanan ikili
anlaşmaları iptal etmelidir. Saldırılar nedeniyle büyük acılar
yaşayan Filistinli kardeşlerimizin acısını paylaşıyor sabır ve
direnme gücü diliyoruz.” İşçilerin işine, aşına karşı yürütülen saldırıları kınıyoruz
Büyükkucak, ülkemizde küresel krizi bahane eden işverenlerin onbinlerce işçi kardeşimizi işten attığını ve atmaya devam ettiğini belirterek, “İşçilerin işine, aşına karşı yürütülen bu saldırıları kınıyoruz. İşinden, aşından olan binlerce işçiyle adeta dalga geçercesine yapılan yüksek elektrik ve doğal gaz zamları emekçilere hayatı zehir ediyor” dedi.
“Bütün dünyada krize karşı
devletleştirmeler gündemdeyken Özelleştirme İdaresi Başkanlığı yeni
bir özelleştirme programı açıkladı. Yeni özelleştirmeler yeni
işsizlik ve yeni yağma demektir” diye konuşan Büyükkucak, ÖİB'nin
kapatılması ve özelleştirmelerin derhal durdurulması gerektiğini
söyledi. IMF programlarını reddediyoruz
Krize karşı IMF'nin dayattığı programların reddedilmesi, devletin ekonomideki yönlendiriciliğinin artırılması gerektiğinin altını çizen Büyükkucak, “Unutulmamalıdır ki, yaşanan krizin temel nedeni sosyal devlet politikalarından uzaklaşılmasıdır. Krizi en az zararla atlatabilmek, sosyal devlet politikalarına yeniden dönüşle mümkündür” dedi. Büyükkucak sözlerini şöyle sürdürdü:
“Halkımızın ihtiyaçlarının birinci
planda gözetildiği, çalışanların işinin ve satın alma gücünün
korunduğu, yatırım ağırlıklı bir programa Türkiye'nin bugünkü kriz
ortamında her zamankinden daha fazla ihtiyacı vardır. Türkiye 2009
yılında kriz fırsatçılığına izin vermemeli, kriz bahane edilerek
yapılan işten çıkarmalar önlenmelidir. İşsizlik tehdidiyle ücret
düşürme ya da çalışanları mağdur eden benzeri uygulamaların önüne
geçmeli, kıdem tazminatı başta olmak üzere çalışanların kazanılmış
haklarına el uzatılmasına kesinlikle izin verilmemelidir. Kısa
Çalışma Ödeneği ve İşsizlik Sigortası Fonu'ndan işçilerin yararlanma
koşulları geliştirilmeli, Fon'dan yararlanma süresi uzatılmalı,
ödenek miktarları artırılmalıdır. Fon amacı dışında kesinlikle
kullanılmamalıdır.” Protesto yürüyüşü ve basın açıklaması kitlenin, “İşten Atmalar Yasaklansın” ,“ İşçi Memur Elele, Genel Greve” sloganlarıyla sona erdi.
|