ARKAS HOLDİNG, ÖRGÜTLENME HAKLARINI KULLANDIKLARI

İÇİN İŞTEN ÇIKARDIĞI İŞÇİLERİ DERHAL İŞE ALMALIDIR

           

Liman-İş üyesi işçilerin haklı mücadelesini destekliyoruz!

22.07.2008

 

İstanbul - Büyükçekmece-Ambarlı'da bulunan, Arkas Holding A. Ş. kuruluşu Arser İş Makinaları Servis ve Ticaret A.Ş. işyerine bağlı Kumport ve Marport limanlarında çalışan işçiler, Liman-İş Sendikası'nda örgütlendikleri için  tazminatsız olarak işten çıkarılmaları, sendika üyesi diğer işçilerin de işyerine alınmamaları nedeniyle Arkas Holding A.Ş.'nin Mecidiyeköy-Esentepe'deki holding binası önünde işvereni protesto ettiler.

 

Liman-İş Sendikası'nın holding binası önünde bugün düzenlediği protesto eylemi ve kitlesel basın açıklamasına diğer sendika, siyasi parti ve demokratik kitle örgütlerinin yönetici ve temsilcileri de katıldı. Sendikamız Genel Sekreteri Mustafa Çavdar, Genel Mali Sekreteri İbrahim Doğangül ve Genel Örgütlenme ve Eğitim Sekreteri Nimetullah Sözen de protesto eylemi ve kitlesel basın açıklamasına katılarak liman işçilerinin haklı mücadelesine destek verdiler.

 

Petrol-İş Sendikası olarak, anayasal ve yasal haklarını kullanarak Liman-İş Sendikası'nda örgütlendikleri için tazminatsız olarak işten çıkarılan işçilerle, işyerine alınmayan diğer sendika üyesi liman işçilerinin haklı mücadelesini sonuna kadar destekliyor, Arkas işverenini bu uygulamalarından dolayı kınıyor ve işten çıkarılan işçilerin derhal işe alınmasını talep ediyoruz.  

 

Arkas Holdin binası önünde ilk açıklamayı yapan Türk-İş İstanbul 1. Bölge Temsilcisi Faruk Büyükkucak, Türk-İş olarak Liman-İş'te örgütlendikleri için aşından, işinden olan liman işçilerinin yanında olduklarını, liman işçilerini yalnız bırakmayacaklarını söyledi. Büyükkucak, “Eğer Hükümet, Çalışma Bakanlığı tedbir almazsa Tuzla'da yaşananlar bu limanlarda da yaşanır. Arkas işvereni korsanvari bir şekilde, belinde silah, taşeron işçilerini burada çalıştıracağını sanıyorsa yanılıyor. Arkas işvereni demokrasiyi hazmedemedi. Buradan suç duyurusunda bulunuyorum. Türkiye bir hukuk devletidir” dedi.

 

Liman-İş Genel Başkanı Muzaffer Akpunar da yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Sendikamız Liman-İş 20 Haziran 2008 tarihi itibariyle İstanbul Büyükçekmece Ambarlı'da bulunan Arkas Holding'in bir kuruluşu olan Arser'de örgütlenmeye başladı. İşyerinin çalışma koşulları ağır olup İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliğine ve İş Yasası'na aykırıdır, işyerinde iş kazaları sıkça olmaktadır. Yaşadıkları ölümcül iş ortamı, sosyal kimliklerine son veren çalışma saatleri gibi birçok olumsuz koşul Arkas işçilerinin sendikalaşma sürecini kaçınılmaz kılmış ve büyük bir irade birliği ile 406 işçi Liman-İş'te örgütlenmiştir. Anayasal ve yasal teminat altında olan sendikal örgütlülüğe karşı duran işveren ise sendikalaşma hareketini öğrendikten sonra işçi üyelerimize yasalara aykırı biçimde baskılar uygulamaya başladı. Üyelerimize sendikadan istifa etmemeleri durumunda iş akitlerinin feshedileceğine dair bir çok tehdit savurdu. Bununla yetinmeyip 24 Haziran'da 5 öncü üyemizin iş aktini yasalara aykırı olarak feshetti. Yaşanan olumsuzluklar üzerine sendikamız 26 Haziran'da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına şikayet dilekçesi verdi.”

 

İşverenin tüm olumsuz çabalarına karşın Liman-İş'in Arser işyerinde 406 işçi ile sağlanan yasal çoğunlukla 11 Temmuz 2008 tarihinde Bakanlığa yetki tesbiti talebinde bulunduğunu belirten Akpunar, işverenin işçileri yıldırma çabasından vazgeçmediğini, saldırıların artarak devam ettiğini ve 15 Temmuz'da da sendika üyesi 52 işçinin tazminatsız olarak iş akitlerinin feshedildiğini, işverenin bunu işçileri cep telefonlarından arayarak çirkin bir şekilde yaptığını söyledi.  Akpunar şöyle devam etti:

 

“Sebepsiz olarak işten çıkarılan, bunu kabul etmeyen işçiler ve diğer sendikalı işçiler ise işyerine gittiklerinde ana kapıdan içeri elektronik kart şifreleri değiştirildiği için giremediler. İşçileri ucuz oyunlarla korkutmaya çalışan  işveren yine durmadı, noter getirmek suretiyle iş akitleri devam eden işçilerin iş bıraktıklarını iddia etti ve yalanlarını tutanak altına aldırdı. Ancak sendikamız İstanbul Bölge Çalışma Müdürlüğü'ne başvurarak işverenin bu hile yolunu kestirdi.”

 

Arkas işvereninin limanlarda her türlü güvencesiz, parayı insan faktörüne değişen ve kanunsuz çalışma koşullarını devam ettirdiğini belirten Akpunar, işverenin dışarıdan vinç operatörü olarak getirdiği ehliyetsiz işçilerin ya da yaşı itibariyle refleksleri yetersiz işçilerin yapacağı işin sonucunun ölümle sonuçlanabilecek iş kazalarına varmasından endişe duyduklarını ve böyle bir iş kazası olursa bunun iş cinayeti olacağını bildirdi. Akpunar sözlerini şöyle sürdürdü:

 

“Arkas Holding'e bağlı Marport limanı Türk-Lim (Türkiye Liman İşletmeleri Derneği) üyesidir. Türk-Lim işverenlerin örgütlülüğünü savunan, patronların sermayelerini artırabilmek, siyasi iktidarlara baskı oluşturabilmek ve limancılık sektörünü geliştirmek için var olan bir dernektir. Milyar dolarlık cirolar elde eden liman işletmecileri kendi işletmelerinin gelişmesi için örgütlü olmanın gücünden faydalanmaktadır. Ancak bünyesinde çalıştırdıkları şirketlerin her geçen gün bir önceki günden daha büyük olmasını sağlayan işçilerin daha insani koşullarda, ölüm korkusu olmadan yaşamak için kullanmak istedikleri yasal ve anayasal hakları, sendikal örgütlülüğe karşı durmaktadırlar. Bununla da yetinmeyip toplu halde işlerine son vermektedir. Arkas yüzlerce avukatından sadece birine sorarsa sendikalı olmanın işçinin anayasal hakkı olduğunu öğrenecektir. Haksız bir şekilde işlerine son verilen işçi üyelerimizin derhal işe alınmalarını talep ediyoruz.

 

Arser işvereni suç işlemektedir! Sendikalaşma hakkımız engellenemez! Mücadelemiz sonuna kadar devam edecek. Yaşasın işçilerin birliği.”

Arkas işverenini protesto eylemi ve kitlesel basın açıklaması sırasında işçiler, Bizleri soydunuz, sendikadan korktunuz, Yeter artık insanca yaşamak istiyoruz, Anayasal hakkımız olan sendikalı olmak istiyoruz, Limanda taşeron istemiyoruz, Sendika hakkımız söke söke alırız, Limanda mafya istemiyoruz, Köleliğe son, Üreten biziz, tüketen de biz olacağız, Tetikçi taşeron istemiyoruz, Ölmek var, dönmek yok, Grev hakkı evrenseldir, Yeter söz işçinindir, Baskılar bizi yıldıramaz, Direne direne kazanacağız şeklinde dövizler taşıyıp, sloganlar attılar.

 

Liman işçilerinin eylemine eşleri ve çocukları da holding binası önüne gelerek destek verdi. Akpunar'ın konuşmasından sonra liman işçilerinin eşleri ve liman işçileri de birer konuşma yaptılar.  Liman işçilerinin çocukları,” Babamız Arkas'ın kölesi değildir” diye sloganlar attılar. Bir liman işçisi de, “ Başbakan Tuzla'ya gitti, Başbakanı limanlara, Arkas Holding'e de bekliyoruz” diyerek sözlerini bitirdi.

 

Liman-İş üyesi liman işçileri işvereni protesto ve kitlesel basın açıklamasından sonra sendikanın Yakuplu'daki Bölge Temsilciliğine gittiler.