SENDİKA GENEL BAŞKANLARINDAN HAYAT TV'YE DAYANIŞMA ZİYARETİ

 

“Hayat TV'nin bir an önce yayın hayatına kavuşmasını talep ediyoruz”

 

 05.08.2008

 

16 Temmuz tarihinde yayını durdurulan Hayat Televizyonu'nun Beyoğlu-Dolapdere'deki genel  yayın merkezine giderek Hayat TV çalışanlarına geçmiş olsun ziyaretinde bulunan sendika genel başkanları, Hükümetin, İçişleri ve Ulaştırma Bakanlığı ile RTÜK'ün yayın yasağını kaldırarak, işçilerin, emekçilerin, köylülerin, yoksulların televizyonu Hayat TV'nin bir an önce yayın hayatına kavuşmasını talep ettiler.

 

Hayat TV ile dayanışma ziyaretine, Türk-İş Genel Sekreteri ve Tekgıda-İş Genel Başkanı Mustafa Türkel, Türk-İş İstanbul 1. Bölge Temsilcisi Faruk Büyükkucak, sendikamız Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın, Hava-İş Sendikası Genel Başkanı Atilay Ayçin, TOLEYİS Genel Başkanı Cemail Bakındı, Kristal-İş Sendikası Genel Başkanı Bilal Çetintaş, Tekgıda-İş-Sendikası Genel  Sekreteri Mecit Amaç ile diğer sendika genel başkan yardımcıları katıldılar.

 

Sendika genel başkanlarının ziyaretiyle ilgili olarak bir açıklama yapan Hayat TV Genel Yayın Koordinatörü İskender Bayhan, Hayat Televizyonu'nun tekrar yayın hayatına başlaması için emek örgütlerinin, sendikaların ve demokratik kitle kuruluşlarının verdiği desteğe teşekkür etti. 16 Temmuz tarihinde yayının durdurulduğunu hatırlatan ve bu zamana kadarki girişimlerinden bir sonuç alamadıklarını belirten Bayhan, gerek İçişleri Bakanlığı'nın, gerekse Ulaştırma Bakanlığı'nın yayın yasağının kaldırılacağını belirtmelerine karşın yasağın sürdüğünü söyledi. Bayhan, Hayat TV'yi kapatma gerekçesinde ROJ TV'ye canlı aracı ve kolaylık sağlamalarının gösterildiğini ancak televizyonun canlı yayın aracı ve böyle bir imkana sahip olmadığını bildirdi.

 

Sendika genel başkanları ise yaptıkları açıklamalarda şunları söylediler:

 

Mustafa Türkel: Türk-İş adına, sendikam ve şahsım adına Hayat TV'nin yayınının durdurulmasını bir kez daha kınıyorum. Bu yol doğru bir yol değil, bu yol sansürcü bir anlayış, şiddetle kınıyoruz. Siyasi iktidar bir taraftan kendine yandaş medya yaratmaya çalışırken diğer taraftan muhalif medyayı susturmaya çalışıyor. Hükümet Ulusal Kanal, Hayat TV gibi emekten, emekçiden, halktan yana olan kanalları yok etmeye çalışıyor. Bu tür uygulamaları doğru bulmuyor ve Türk-İş olarak bu yayınları, emekten yana yayın yapan bu kuruluşları destekliyoruz. Sizlere tekrar geçmiş olsun derken, bir an önce yayın hayatına başlamanızı temenni ediyoruz, sizlerle birlikteyiz.

 

Mustafa Öztaşkın: Öncelikle Hayat TV'nin kapatılmasından dolayı duyduğumuz üzüntüyü belirtmek isterim. Bu uygulamayı şiddetle kınıyoruz. Hayat TV yayın hayatına başladığından beri işçilerin, emeğiyle geçinenlerin sesi oldu. Bizler yıllarca böyle bir televizyon için, işçilerin, emekçilerin sesi olacak televizyon için özlem içindeydik. Hayat TV bizlerin de sesini geniş kesimlere ulaştıran bir kanal oldu derken televizyonu kapattılar. Hayat TV'nin kapatılmasının yegane nedeni, emeğin gündemini takip etmesi, çalışanlar, emekçiler açısından siyasi iktidara karşı alternatif politikalar ortaya koyan yayın çizgisidir. Sizlerle dayanışma içinde olduğumuzu ve her türlü desteğimizin sizlerle olacağını bir kez daha belirtmek istiyorum.

 

Bilal Çetintaş:  Hayat TV'nin kapatılmasını protesto için buradayız. Hayat TV'nin bir an önce yayın hayatına başlatılması için buradan siyasi iktidara sesleniyoruz. İçişleri Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı ve RTÜK'e sesleniyoruz: Hayat TV'nin yayın yasağı bir an önce kaldırılmalıdır.

 

Cemail Bakındı:  Hür basının olmadığı yerde demokrasi yoktur, orada demokrasi işlemez. Bugün ülkemizde hür basın değil, halkı yanlış yönlendirmeye çalışan paralı basın var. Bu anlamda Hayat TV önemli bir boşluğu dolduruyordu. Yayının durdurulması bizleri şoke etti. Bunu protesto ediyoruz. Sizler demokrasinin en büyük unsurusunuz. Halkın sesi, bizim sesimizsiniz. Bir an önce yayın hayatına başlamanız için her türlü desteği vermeye hazırız.

 

Atilay Ayçin: AKP iktidarının yaptıklarını gözönünde bulundurursak Hayat TV'ye yapılanları yadırgamamak gerekir. Bugünkü hükümetin özgürlük anlayışı kendinin izin verdiği ölçüdedir.  Hayat TV'nin kapatılması kararını onaylamıyoruz, protesto ediyoruz ve şiddetle kınıyoruz. Hayat TV hükümetin üstünü örtmeye çalıştığı sorunları dile getirdiği için kapatıldı. Bugünkü siyasi iktidar yasakçı, baskıcı, sansürcü bir anlayışı savunuyor. Hayat TV çalışanlarına geçmiş olsun derken, Hayat TV'nin tekrar hayatına kavuşmasını talep ediyor ve ne yapılması gerekiyorsa yapacağımızı beyan ediyorum.

 

Faruk Büyükkucak: Hayat TV'ye yapılanlar tüm işçilere, emekçilere yapılmıştır. İstanbul'da sendikaların şube başkanları ile yapacağımız toplantıda konuyu gündeme getireceğiz. Yapılması gereken ne varsa bu toplantıda karara bağlayıp Hayat TV'nin yayın yasağının kaldırılması için her türlü desteği vereceğiz.