EŞİTLİKÇİ, ÖZGÜRLÜKÇÜ, SOSYAL DEVLET İLKESİNİ BENİMSEYEN DEMOKRATİK BİR ANAYASA!

Yeni bir Anayasa derhal hazırlanmalıdır!

 

Petrol-İş Sendikası, GENİŞLETİLMİŞ BAŞKANLAR KURULU, 7 EKİM 2010 tarihinde NEVŞEHİR’de toplanarak yurt ve dünya gündemi ile örgütsel sorunları değerlendirdi. Yapılan toplantıların ardından çeşitli kararlar alındı. GENİŞLETİLMİŞ BAŞKANLAR KURULU, bu toplantıda kararlaştırılan hedeflerini ve amaçlarını aşağıdaki şekilde kamuoyuna iletmeyi uygun bulmuştur:

 

Yakın dönem geçmişin en önemli gündem maddesi olan Referandumda öngörülen değişiklikler, toplumun yarıya yakını tarafından reddedilmesine, kimi bölgelerde referandum boykot edilmesine rağmen, kısmi Anayasa değişiklikleri oy çokluğu ile kabul edilmiş oldu. Emek cephesinin kaygılarını topluma yeterince aktaramadığını tespit edebileceğimiz bu sürecin sonunda, sıra uyum yasalarının çıkartılmasına gelmiştir. Hükümet, eğer uyum yasalarında sendikaların endişelerini gözeten bir tutum almaz ve gerek toplu sözleşmelerde gerek yetki tespit prosedürlerinde “işyerinde referandum” benzeri hızlı, kolay ve adil çözümleri uygulamaya sokmaz ise, sendikal özgürlüklerle değil, sendikal rekabeti içeren bir kaosla karşılaşmamız mümkündür. Genişletilmiş Başkanlar Kurulu olarak, işçi sınıfının enerjisini sermayeye doğrultmayıp kendi içine yönlendirmesine yol açacak böylesine olumsuz uygulamaları kabul etmeyeceğimizi belirtiyor ve başta konfederasyon örgütleri olmak üzere tüm işçileri harekete geçmeye çağırıyoruz.

 

Kısmi Anayasa değişikliklerine rağmen, toplumumuzda demokratik, emekçi haklarını, temel hak ve özgürlükleri güvence altına alan, tüm yasakları kaldıran ve ülkemize sosyal bir hukuk devleti olma özelliği kazandıracak yeni bir anayasa hazırlanması yönünde güçlü bir talep ve mutabakat vardır. Özgürlüklerin pekiştirildiği havasının yaratıldığı bugünkü siyasi atmosferde hazırlanacak yeni bir anayasa, çalışma hakkını, iş güvencesini, parasız sağlık, eğitim hakkını, barajsız örgütlenme ve siyaset yapma gibi temel hakları güvence altına alacaktır.

 

Ayrıca, yeni bir anayasa çalışması, eşit ve özgür bir toplum hedefiyle Kürt sorununun demokratik yöntemlerle çözülmesi talebinde bulunan toplumsal kesimleri de sürece katacak ve sorunun kalıcı bir şekilde çözümü ve barış için de fırsat olacaktır. Şu anda esen olumlu havanın bir kez daha hayal kırıklığına dönüşmemesi, sorunun toplumsal diyalog yoluyla çözülmemesi için karanlık güçlerin provokasyonlarına izin verilmemelidir.

 

Özgürlüklerin hem toplumsal alanda hem de çalışma hayatında arttırılması ve doğan bu fırsatın heba edilmemesi için en başta sendikalar olmak üzere, emek örgütlerinin aralarındaki sorunları bir tarafa bırakmalarını ve derhal toplumsal uzlaşmaya dayalı bir anayasa hazırlama sürecine aktif olarak katılmalarını talep etmekteyiz.

 

Ülkemizde 2008 yılında başlayıp günümüze kadar devam eden kriz sonrası sanayi üretiminde ciddi oranda düşüşler yaşandığı bilinmektedir. Ancak, krizi öne süren banka ve sanayi sermayesi kesimlerinin kârlarında düşüş olmak bir yana, krizin yükü bütünüyle emekçilerin sırtına atıldığı için kârları sürekli artmaktadır. Krizden en çok etkilenen emekçilere ilave haklar vermektense, Hükümet, istihdamın arttırılması ve işsizliğin azaltılması bahanesiyle Ulusal İstihdam Stratejisi adı altında yeni bir saldırı paketi hazırlamaya niyetlidir. Bu bağlamda Petrol-İş Genişletilmiş Başkanlar Kurulu olarak çalışma hayatına dair tutumumuzu bir kez daha ifade ediyoruz: Kıdem tazminatına dokunulamaz; genel grev sebebidir. İşsizlik sigortası fonu, işsiz kalan işçilerindir ve başka amaçla kullanılamaz. Fonun yönetiminin bütünüyle işçilere verilmesi talebinde ısrarcıyız. Özellikle Doğu ve Güneydoğu bölgesindeki yoksulluktan faydalanıp bölgesel asgari ücreti kabul ettirme gayretleri kabul edilemez. Tüm çalışanlara tek bir yasa, sınırsız toplu sözleşme ve grev hakkı talebimizden yola çıkılarak kamu çalışanlarının iş güvencesini ortadan kaldırma çabasını da şiddetle kınıyoruz.

Sayılan tüm konularda kararlılığımızı göstermenin yolu emekçilerin ve sendikaların ortak politikalar geliştirmesinden geçmektedir. Dünya sendikalarının kendi ülkelerinde gösterdikleri direnişten öğrenmek, küresel düzeydeki mücadelenin yerel ayaklarını örmek ve sermayeye karşı topyekün bir direniş hattı örgütlemek görevi Türkiye sendikal hareketinin önündedir. Genişletilmiş Başkanlar Kurulu olarak sendikamızın bu kararlılıkta olduğunu bir kez daha beyan ediyoruz.

 

Ülkemiz sendikaları 12 Eylül darbe döneminden beri işyerinde ve işkolunda olmak üzere çifte baraj sorunu ile karşı karşıyadır. Siyasi iktidarın yetkisinde bulunan işkolu barajı tespit yönteminde, 2011 yılından itibaren SGK kayıtları kullanılacaktır. Baraj tespit yönteminin daha sağlıklı ve güncel verilere dayanarak yapılmasından yanayız. Ancak, sendikalar, toplu iş sözleşmesi, grev ve lokavt kanunu değişmeden, işyerindeki barajlar ortadan kaldırılmadan, sınırsız bir örgütlenme özgürlüğü olmadan yeni istatistikleri açıklamak pek çok sendikanın baraj altında kalmasına ve toplu sözleşme yapma yetkisinin düşmesine sebep olacaktır. Tümüyle İLO ve AB normlarına aykırı, hukuksuz ve gayri meşru bir uygulamaya yol açacak bu düzenlemenin uygulanması mutlaka 2011 Ocak sonrasına ertelenmeli ve siyasilerin etkisi olmadan, bağımsız kurullar tarafından belirlenecek bir istatistik yöntemi bulunmalıdır.

 

Aynı şekilde, Çalışma Bakanlığı, kapalı kapılar ardında yeni bir işkolu yönetmeliği hazırlamaktadır. AB istatistiki kodlama sistemini (NACE Rev 2) esas alarak hazırlanan bu yönetmelik neredeyse bütün sendikalarımızı az veya çok etkilemektedir. Sendikaların tek işkolu, tek sendika taleplerini görmezden gelerek tüm işkolu tespitlerini yeniden bir kaos içine sokacak olan bu türden değişiklikleri reddediyoruz. Sendikal alandaki değişikliklere bütünsel bakılmalı, işkolları sayısı çok az sayıya indirilmeli ve tespiti bütünüyle sendikalara bırakılmalıdır.

 

Referandumdan rahatlayarak çıkan AKP’nin özelleştirmelere hız vereceği öngörüsünde bulunmuştuk. Bunun ilk örneğine TPAO’nun yüzde 49’luk hissesinin halka arz edileceği niyetiyle karşılaştık. Genişletilmiş Başkanlar Kurulumuz daha önceki toplantılarında ifade ettiği gibi, ülkemizin en değerli varlıklarından biri olan TPAO’nun özelleştirilmesine izin vermeyecektir. TPAO’nun özelleştirilmesi değil, aksine, BOTAŞ ile birleştirilmesi ve ilk kuruluşundaki entegre yapısına yeniden kavuşturulması gerekmektedir.

 

2011 yılında, TPAO, BOTAŞ, MKEK, ETİ MADEN, TMO ALKOLOİD işyerlerinde kamu toplu iş sözleşmeleri yenilenecektir. Sendikamız, genel taleplerinin yanında her işyerimize özgü sorunların çözümünü hedefleyen stratejisini bu kez de uygulayacaktır. Konfederasyonumuz Türk-İş de, 2011 Haziran ayında yapılacak genel seçimleri gözetmeli, kamu toplu iş sözleşme politikasını bu duruma göre belirlemeli, geçmiş dönem ücret, sosyal hak kayıplarını gidermeyi ve yeni kazanımlar elde etmeyi hedeflemelidir. Sendikamız bir taraftan Türk-İş koordinasyonunda verilecek mücadelenin içinde yer alırken, diğer taraftan özellikle TPAO, BOTAŞ ve ETİ MADEN’de öncelikle ücret dengesizliğini gidermek ve bu işyerleri ile birlikte diğer işyerlerine özel sorunları çözmek için, daha önceki yıllarda yaptığı gibi kendi bağımsız toplu sözleşme politikasını da izlemeye devam edecektir.

 

Yaklaşık 8 ay sonra ülkemizde genel seçimler yapılacak. Genel seçimler, emeğin sesinin ortaklaştırılması, sermaye yanlısı iktidarların cezalandırılması ve emekçilerin sorunlarının çözülmesi için en büyük fırsat olarak değerlendirilmelidir. Bu doğrultuda, tüm sendikaların ve emek örgütlerinin siyasete aktif müdahale edebilecekleri stratejiler geliştirebilmesi için ortak yapılar ve ortak tavırlar belirlenmelidir.

 

Sendikamızın 60. yıl kuruluş kutlamaları ile Genel Temsilciler Kurulumuz 26-27 Kasım 2010 tarihinde birlikte yapılacak ve bu etkinliğimiz Petrol-İş’in örgütlenme hamlesine bir katkı daha sunacaktır. Sömürülen ve ezilen yoksulların örgütü Petrol-İş Sendikasının Genişletilmiş Başkanlar Kurulu işçisiyle işsiziyle, emeklisiyle, kadın erkek tüm emekçilerle birlikte sermayeye karşı ortak mücadele yollarının bulunması, siyasete her alanda müdahil olunması ve üyelerimizin siyaset yapma tarzının emekçiler lehine değişmesi için elinden gelen her şeyi yapacağını bir kez daha beyan eder.

 

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

 

Genişletilmiş Başkanlar Kurulu adına

Mustafa ÖZTAŞKIN

Genel Başkan