Basın açıklaması... Basın açıklaması....

 

 

29 Aralık 2010

 

 

PETROL-İŞ GENEL BAŞKANI MUSTAFA ÖZTAŞKIN, BERİCAP  DİRENİŞİNİN TÜRKİYE'YE DALGA DALGA YAYILACAĞINI BİLDİRDİ:  

 

Bericap'ta gemileri yaktık, haklarımızı almadan geri dönmeyiz!

 

Bericap'ta Petrol-İş üyesi 4 işçinin tazminatsız işten çıkartılması, baskıların artarak sürmesi, işyerinde taşeronlaştırma ve sendikasızlaştırma girişimlerine karşı sabrı taşan Bericap işçilerinin direnişe geçmeleri nedeniyle bir açıklama yapan sendikamız Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın, “Bericap’ta üç şey istiyoruz. Bir; atılan arkadaşlarımız geriye alınsın. İki; taşeron sistemine son verilsin. Üçüncüsü de toplu iş sözleşmesinde kapsam dışı olarak tarif edilenlerin dışında kalan herkesin sendikalı olmasını istiyoruz” dedi. Bu üç talep kabul edildiği takdirde  derhal iş başı yapmaya hazır olduklarını söyleyen Öztaşkın, “Ama bu üç talebimiz yerine getirilmediği takdirde iş başı yapmayacağız. Şunu çok iyi bilsinler... Bericap işçisi bir gün direnir, üç direnir, pes eder, döner gelir diye hiç düşünmesinler. Bericap işçisi gemileri yaktı, hakkını almadan geri dönmez” diye konuştu.

 

Genel Başkanımız Mustafa Öztaşkın, Genel Mali Sekreterimiz İbrahim Doğangül, Gebze Şube yöneticilerimiz, İstanbul 2 Nolu Şube yöneticilerimiz, Gebze şubemizin örgütlü olduğu işyerlerinden  Süperlas, Cambro Özay, Mecaplast, Pimaş, Unilever, Alpla, Betesan işçilerinin, İstanbul 2 Nolu şube yöneticilerimiz, Lastik-İş Sendikası Gebze şubesinde örgütlü işçilerin, Birleşik Metal – İş  üyesi Kroman Çelik işçilerinin, Eğitim-Sen üyelerinin, Gebze bölgesindeki fabrikalardan gelen diğer emekçilerin, sendikaların, siyasi partilerin, sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin de katılımıyla Bericap fabrikası önünde yapılan kitlesel basın açıklamasında Bericap işvereni protesto edildi. Sendikamızın Gebze Şubesi'nin örgütlü olduğu, Darıca'da faaliyet gösteren, Almanya merkezli, çok uluslu yabancı bir firma olan Bericap Kapak San. Ltd. Şti'nin, üyelerimiz üzerindeki baskılarını artırarak sürdürmesi ve 25 Aralık'ta da 4  üyemizi tazminatsız olarak işten çıkartması nedeniyle sabrı taşan tüm işçiler fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. Bericap'ta 120 Petrol-İş üyesi çalışıyor. 

 

Gebze Şube Başkanımız Süleyman Akyüz'ün, Bericap işçilerinin neden direnişe başladıklarını, nasıl bu sürece gelindiğini anlatmasından sonra konuşan Öztaşkın, fabrika önünde Petrol-İş üyelerine ve  direnişi desteklemek için burada toplanan kitleye hitap ederek yaptığı konuşmada şunları söyledi:

 

”Beş gündür direnen Bericap işçileri...  Bericap işçileriyle dayanışmak için aramızda bulunan Süperlas , Cambro Özay, Mecaplast, Pimaş, Unilever, Alpla, Betesan işçileri... Ve yine örgütümüz dışından burada, bugün, böylesine önemli bir günümüzde bizi yanlız bırakmayan, sınıf dayanışması için aramıza gelen bütün dostlar hepinize merhaba.. Hoşgeldiniz...Değerli arkadaşlarım. Bericap işçileri çok önemli bir mücadele vermekteler. Ve onların bu mücadelesine sizler destek vererek, dayanışmada bulunan Gebze işçileri olarak, Gebze bölgesinde çalışan işçiler olarak çok önemli bir sınavdan geçtiniz. Ve sınıf dayanışmasının en iyi örneklerini bugün, burada sergiliyorsunuz. Onun için hepinizi bir kez daha kutluyorum.”

 

İşçilerimizi iliklerine kadar sömürüyorlar

Konuşmasında, Bericap firmasının yabancı bir firma olduğunu ve ülkemizde onbinlerce yabancı şirketin bulunduğunu söyleyen Öztaşkın,”Bunlar ülkemize ucuz işgücü için gelmektedirler. Geliyorlar, fabrikalarını kuruyorlar, işçileri neredeyse asgari ücretle çalıştırıyorlar. Emeğimizi sömürüyorlar. İşçilerimizi, çalışanlarımızı iliklerine kadar sömürüyorlar. Karlarını da kendi ülkelerine transfer ediyorlar. Bu işçiler hakkını aradığı zaman, sendikalaştığı zaman, ücretlerinin artmasını istedikleri zaman da onları kapının önüne koyuyorlar” dedi.

 

Bericap işçilerinin 2009 yılının Temmuz ayında sendikalaşmak ve örgütlü olarak çalışmak, yaşam koşullarını, çalışma koşullarını iyileştirmek istediklerini ve Petrol-İş'e üye olduklarını belirten Öztaşkın sözlerini şöyle sürdürdü:

 

“Bericap işvereni ne yazık ki o dönemde de üye olan arkadaşlarımızın bir kısmını daha işin başında kapının önüne koydu. Yani Bericap işvereni gerçek yüzünü daha işçiler sendikaya ilk kez üye olduklarında gösterdi. 6 arkadaşımızı işten çıkarttı. O günlerde de burada bir direniş gerçekleştirdik. Arkadaşlarımızın bir kısmı geri alındı. Ama vaatler verilmesine rağmen diğer arkadaşlarımız işe geri alınmadı. Arkadaşlarımız işinden, ekmeğinden oldu. Yani biz buraya kolay girmedik, bedel ödeyerek girdik.”

 

Bedel ödettirmeden çıkmayız

Bericap işverenine bir bedel ödettirmeden bu işyerinden asla çıkmayacaklarını söyleyen Öztaşkın, bu yılın başında sözleşme imzalamamıza rağmen Bericap işvereninin adım adım adım sendikasızlaştırma yani sendikanın yetkisini düşürmek için uğraştığını, sendika üye sayısını, işyerinde çalışan işçi sayısının yüzde 50 +1’in altına indirerek  adım adım sendikasızlaştırma politikası izlediğini belirterek şöyle devam etti:

 

“Arkadaşlarımız tek tek işten atılıyor. İşte son örneği... İşveren vardiya değişikliğini bahane ederek, arkadaşlarımızın haklı olarak ortaya koyduğu bir tepkiyi bahane ederek üyelerimizi Disiplin Kuruluna sevketti. Ve bir gurup arkadaşımızı çeşitli yevmiye kesintileriyle cezalandırdı. Dört arkadaşımızı da kapının önüne koydu. Arkadaşlarımızın amacı eylem yapmak, disiplinsiz davranmak değildir. Arkadaşlarımıza hiç sormadan, bu işin nasıl, ne şekilde, ne zaman olacağını hiç bir şekilde onlarla konuşmadan, tartışmadan vardiya değişikliği yapıyorsunuz. Sonra da arkadaşlarımız haklı tepkilerini ortaya koydu diye dört arkadaşımızı işten atıyorsunuz. Burada amaç sendikanın etkisini kırmaktır. Bericap işçisini sendikasızlaştırmaktır. Ama bizi sendikasızlaştıramayacaklar. Bericap işçisini sendikasız, örgütsüz bırakamayacaklar. Çünkü Bericap işçisi mücadele ederek buraya sendikayı getirdi. Ve mücadele ederek de sendikayı sonuna kadar devam ettirecektir.”

 

Örgütümüzü, sendikamızı elimizden alamayacaklar

Çalışanların, işçilerin en büyük tepkilerini, en önemli mücadelelerini iki konu için verdiklerini söyleyen Öztaşkın şöyle konuştu:

“Bir; işçinin işini ve ekmeğini elinden almaya kalkarsanız. İki; örgütünü yani sendikasını elinden almaya kalkarsanız. En büyük tepki en büyük mücadeleler bu alanda olur. Türkiye işçi sınıfının tarihine baksınlar. En büyük mücadeleler, grevler 15-16 Haziran direnişleri... Hep bu şekilde gerçekleşmiştir. Onun için akıllarını başlarına alsınlar. Hiç kimseyi işinden ve ekmeğinden etmesinler. Ve örgütümüzü, sendikamızı elimizden almaya kalkmasınlar. Biz ne istiyoruz Bericap’ta? Üç şey istiyoruz:  Bir; atılan arkadaşlarımız geriye alınsın. İki; taşeron sistemine son verilsin. Üçüncüsü de toplu iş sözleşmesinde kapsam dışı olarak tarif edilenlerin dışında kalan herkesin sendikalı olmasını istiyoruz. Sendikaya üye oldu diye hiç kimseye baskı yapılmamasını istiyoruz. İşten atılmamasını istiyoruz. Bu üç talebimiz kabul edildiği takdirde biz derhal şu an bile iş başı yapmaya hazırız. Ama bu üç talebimiz yerine getirilmediği takdirde iş başı yapmayacağız. Şunu çok iyi bilsinler! Bericap işçisi bir gün direnir, üç direnir, pes eder, döner gelir diye hiç düşünmesinler. Bericap işçisi gemileri yaktı değerli arkadaşlarım. Burada 10 yıllık, 15 yıllık arkadaşlarımız var. Herşeyi göze aldılar. Tazminatlarının yanmasını bile göze aldılar. 10 bin, 20 bin, 30 bin lira tutan tazminatlarının yanmasını bile göze aldılar. İşte böylesine önemli, onurlu bir tavır koyan, böylesine bir direniş sergileyen ve mücadele sergileyen Bericap işçisi hakkını almadan geri dönmez. Biz gemileri yaktık, artık geri dönüş yok değerli arkadaşlarım. İşveren aklını başına alsın. En kısa sürede bu işin sonuçlanmasını istiyorsa, işçinin tekrar işbaşı yapıp burada üretimin devam etmesini istiyorsa, bu taleplerimizi acilen yerine getirecek. İşte kışın ortasındayız. Kışın en soğuk günlerindeyiz. Kar demeyiz, yağmur demeyiz, çamur demeyiz. Yaz demeyiz, kış demeyiz. Gece demeyiz, gündüz demeyiz! Her gün burada, 24 saat, 365 gün direnmeye devam ederiz.”

 

Bu dayanışma dalga dalga Türkiye'ye yayılacak!

Bericap işçilerinin direnişine destek olmak için, sınıf dayanışmasında bulunmak için fabrika önüne gelen tüm işçilere, emekçilere teşekkür eden Öztaşkın konuşmasını şöyle tamamladı:

 

“Hepiniz çok güzel bir dayanışma örneği ortaya koydunuz. Sınıf dayanışmasının en güzel örneklerini ortaya koydunuz. Umarım bu sınıf  dayanışması dalga dalga bütün Türkiye'ye yayılacaktır. Kazanılmış haklarımızı elimizden almaya kalkanlara karşı ve işçi sınıfının haklarını vermek istemeyenlere karşı burası önemli bir direniş noktası olur. Ve buradan bütün Türkiye'ye dalga dalga bu direniş yayılır. Sizlere biz kez daha teşekkür ediyorum. Sizleri yürekten kutluyorum. Bericap işçilerinin mücadelesini tekrar selamlıyorum. Merkez Yönetim Kurulu adına hepinize saygılar sunuyorum, hepinize teşekkür ediyorum.”

 

Protesto eylemi ve kitlesel basın açıklaması sırasında işverenin fabrikayı polis kordonuna alması da işçilerin tepkisini çekti. “Burası fabrika, karakol değil” diye tepkilerini ortaya koyan kitle sık sık, “Üreten biziz, yöneten de biz olacağız”, “Birleşe birleşe kazanacağız”, “Zafer direnen emekçinin olacak”, “Baskılar bizi yıldıramaz”, “ “Bericap işçisi yalnız değildir”, “Yan gelip yatmadık, Bericap'ı satmadık”,  “İşveren şaşırma, sabrımızı taşırma”, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep berber ya hiç birimiz”, “ “Zafer direnen emekçinin olacak, “ Taşeron işçi istemiyoruz”, “ Direne direne kazanacağız”, “Yaşasın örgütlü mücadelemiz” “ Yılgınlık yok, direniş var” şeklinde sloganlar attılar.

 

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

 

PETROL-İŞ SENDİKASI

MERKEZ YÖNETİM KURULU