Belediye- İş üyesi işçilere, eş ve çocuklarına

yapılan saldırıyı kınıyoruz

 

 18.07.2008

 

Bir süredir devam eden toplu iş sözleşmeleri görüşmeleri olumsuz sonuçlanınca grev kararı alıp, bu kararı asmak için İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yürürken polisin tazyikli su ve biber gazına maruz kalan Belediye- İş üyesi işçilere yapılan saldırıyı, Petrol-İş Sendikası olarak kınıyor, arkadaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.  

 

Türkiye’nin de imza attığı uluslararası sözleşmelerde ve Anayasa’da en temel demokratik hak olan grev kararının asılmasına tahammül edilmemesi, demokrasi havarisi kesilenlerin demokrasiden ne anladıklarını da açıkça göstermektedir.

 

Dün 1 Mayıs’tı bugün Saraçhane, yarın başka bir yer. Sadece belediye işçileri değil, tüm işçiler en sıradan haklarını kullanırken bile bedel öder hale getirildiler. Daha önce kazandıkları hakları adeta yeniden kazanmak durumunda kalmaya başladılar.

 

Grev sendikal mücadelenin en önemli silahlarından biridir, yasaldır, sendikal hak ve özgürlükler kapsamında ele alınması gereken bir eylem biçimidir. Grevsiz sendika olamayacağı gibi hakkını savunan işçilerin, üzerine biber gazı ve tazyikli su sıkarak, onları coplayarak, en sıradan haklarını bile kullanılamaz hale getirerek de demokrasi olmaz.

 

Biliyoruz ki tarih, demokrasiyi sermayeye ve kendi yandaşlarına karşı sonsuz hoşgörü, emeğiyle geçinenlere karşı bir cop rejimi haline getiren zihniyetten yana değil, bizden haklı olandan yanadır. 

 

Sendikal hak ve özgürlüklerini kullanırken eş ve çocuklarıyla birlikte saldırıya uğrayan Belediye- İş üyelerine yapılanları tüm işçilere yönelik bir saldırı olarak görüyor, şiddetle kınıyoruz. Haklı mücadelelerinde Belediye-İş Sendikası’nın ve belediye işçilerinin yanındayız.

 

 

Petrol-İş Sendikası

Merkez Yönetim Kurulu