BARIŞ, DEMOKRASİ VE SOSYAL ADALET İÇİN 1 MAYIS'A

 29.04.2008

 

 

Petrol-İş üyeleri ve Türkiye'nin bütün emekçileri, 

 

Havanın işçiden yana dönmeye başladığı, rüzgârın işçiden estiği bir baharı yaşıyoruz. Yıllardır göz dikilen, parça parça elimizden alınmaya çalışılan sosyal güvenlik, emeklilik ve sağlık haklarımıza yönelik son büyük saldırı olan yeni SSGSS yasası karşısında emek cephesinin ayağa kalkışı dikkate değer  bir gelişmedir. Emek örgütlerinin ülkenin her yanında gerçekleştirdikleri iş bırakma, yürüyüş ve mitinglerin kitleselliği, coşkusu ve yaygınlığı emek düşmanı karakterini artık gizleme gereği duymayan AKP iktidarını tedirgin etmiş, işçi sınıfımız ve emekçi halkımız  için ise umut olmuştur.

 

Evet sonuç olarak yasa çıkmıştır ama, sayın başbakanın bir zamanlar diline doladığı şarkının sözlerindeki gibi: “bu şarkı burada bitmez!”  2008

1 Mayıs'ı, Türkiye işçi sınıfının bunu bir kez daha tüm gücüyle haykıracağı gün olacaktır.

 

Toplumda büyük beklentiler yaratarak iktidara gelen AKP'nin öncekilerden tek farkı emekçi düşmanlığındaki pervasızlığının düzeyi olabilir. Yoksa icraatları, deprem acıları içinde mezarda emeklilik yasasını çıkarmayı marifet sayan, toplu katliamlara dönüşmüş iş kazaları karşısında ilgisiz kalan, sendikal hakların adını bile anmayan, 1 Mayıs'ları baskı ve kargaşa günlerine çeviren önceki iktidarların devamı olmaktan öte bir nitelik taşımamaktadır.

 

AKP’nin bu tutumu, bizim gibi özelleştirmeler karşısında mücadelesini tavizsiz sürdüren, örgütlenme çalışmalarında binbir baskıya göğüs geren emek örgütleri için hiç de sürpriz değildir. Ama belli kesimler bunu ancak yeni anlayabilmiş görünmektedir. Hükümetin aldığı  son kararlar ve Başbakan'ın son sözleri, emek karşıtı anlayışlarının sergilenmesi bakımından son derece yararlı olmuştur.

 

Dünyanın en küresel bayramı olan ve zaten yüz yıldır bütün dünya işçileri tarafından kutlanan 1 Mayıs'ı bakanlar kurulu kararıyla “Emek ve Dayanışma Günü” olarak ilan etmek herhalde ancak bu hükümetten beklenebilecek bir kurnazlık örneği olabilir. Öte yandan bugünü “bizde tatiller çok fazla” gerekçesiyle tatil ilan etmemek de emekçilerle alay etmenin bir diğer adı olsa gerek.

 

Türkiye’de tatillerin çok olduğunu söylemek dünyayı tanımamak, sendikalarla, emekçilerle dalga geçmek, onların tarihsel gücünü bilmemek, taleplerini ve iradelerini ciddiye almamaktır. Nitekim başbakanın ağzından dökülen; “ayaklar başları yönetirse kıyamet kopar” sözleri AKP'nin işçilere, ezilenlere ilişkin bilinç altında ne varsa ortalığa dökmüştür.

 

Kendi başı sıkıştığında demokrasi havarisi kesilen AKP Hükümeti -ne yazık ki- halkı küçümseyen seçkinlere/elitlere karşı demokrasi mücadelesi vermiyor; kendilerine seçkinler arasında yer açma savaşı yürütüyor.

 

Bizim ihtiyacımız yeni seçkinler/elitler değil, halkının gücüne güvenen ve onların özlemlerine evet diyen bir hükümet ve demokratik toplumsal zemindir. Anlaşılmaktadır ki sayın Erdoğan da daha önceki pek çok siyasi lider gibi işçi sınıfının gücünü küçümseme eğilimindedir. Onun yakın tarihi iyi okuyamadığı bu tutumundan anlaşılıyor. Oysa birazcık geriye bakması, işçi sınıfının gücünü görebilmesi için yeterlidir: Bahar eylemleri, toplu iş bırakmalar, devasa Kızılay mitingleri, fabrika direnişleri...

 

Petrol-İş, özelleştirmelere, sağlık ve sosyal güvenliğin piyasalaştırılmasına, ülkenin ABD'nin işgal planlarının ortağı yapılmasına karşı 1 Mayıs'a gitmektedir;

 

Sendikamız ülkenin dört bir tarafında en temel sendikal haklarını kullanabilmek için cesaret ve özveriyle Petrol-İş bayrağına sarılan işçilerin umuduyla 1 Mayıs'a gitmektedir;

 

Sendikamız, öteden beri savunduğu, emekçilerin mücadele birliğinin bu yıl İstanbul'da Taksim'de, diğer bölgelerde ise belirlenen yerlerde ortak 1 Mayıs'la somutlaşacak olmasının verdiği coşkuyla 1 Mayıs'a gitmektedir.

 

Sendikamız,  son Genel Kurul'unda aldığı “çalışanlarına 1 Mayıs’ta ücretli izin” kararını tüm Türkiye'de genel bir işçi bayramı tatiline dönüştürmek için 1 Mayıs'a gitmektedir.

 

Petrol-İş “herkese sağlık, güvenli gelecek” talebinin takipçisi olduğunu, “bu şarkının burada bitmediğini” göstermek için;

 

“Ayakların baş olduğu” yani, üretenlerin yönettiği; özgür, bağımsız, müreffeh bir Türkiye için;

 

Daha adil ve bütün halkların  barış  içinde birarada yaşadığı bir dünya için;

 

1Mayıs'ta  meydanlarda olacaktır.

 

YAŞASIN BİR MAYIS!

 

Petrol-İş Sendikası

Merkez Yönetim Kurulu adına

Mustafa  ÖZTAŞKIN

Genel Başkan