Maliye Bakanı müflis tüccar ağzıyla konuşmaya devam ediyor...

MALİYE BAKANI DOĞRUYU SÖYLEMİYOR!

 

 17.12.2008

 

Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan, 2009 bütçesi görüşmeleri sırasında yaptığı konuşmasında AKP hükümetinin gerçekleştirdiği özelleştirmeler ile ilgili çeşitli değerlendirmelerde bulunmuştur. Sayın Unakıtan ülkemiz tarihinin en şeffaf özelleştirme uygulamalarının AKP döneminde gerçekleştirilmiş olduğunu ve satışların yüksek fiyattan yapıldığını iddia etmektedir.

 

Maliye Bakanı özelleştirmelerle ilgili değerlendirmelerinde, Petkim ve Tüpraş  hisselerinin satışını örnek olarak göstermiştir. Sayın Unakıtan, bir maliye bakanı değil müflis tüccar ağzıyla konuşarak Petkim ve Tüpraş'ın % 51'lik hisselerinin satış değerlerinin bugün sağlanamayacağını söylemiştir. Tüpraş'ın % 14,76'lık hissesinin şaibeli satış işleminin ise mahkemelerce aklandığını belirtebilmiştir. Özelleştirmelere muhalefet edenlere ise “o günkü satış değerlerinden gelin de satın bakayım, göreyim...” diyerek adeta meydan okumuştur.

 

Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, özelleştirmeler ile ilgili gerçekleri bir bakana yakışmayacak üslupla çarpıtmaktadır. Dünyada büyük bir işsizlik ve yoksulluk dalgası yaratmakta olan krize karşı önlemler almak yerine, hükümetinin ekonomiyi zayıflatan yanlış politikalarını savunmayı tercih etmektedir.

 

Tüpraş ve Petkim'in değeri, bakkal hesabı ile saptanamaz

Sayın Kemal Unakıtan'ın Türkiye'nin en büyük ve stratejik kuruluşları arasında yer alan Tüpraş ve Petkim'in değerini yalnızca borsadaki hisseler üzerinden hesaplaması büyük bir yanlıştır.

 

Tüpraş ve Petkim'in bünyesindeki rafinerilerin gerçek değeri, yeniden edinme değeri ve altyapı olanakları ile birlikte düşünülmek durumundadır. Ayrıca Tüpraş ve Petkim, yüksek katmadeğer üreten rafinaj ve petrokimya sektörlerinde tekel konumundaki şirketlerdir. Dolayısıyla, bu kuruluşların satışı aynı zamanda bir sektör ve pazarın kamu elinden çıkarılması anlamına gelmiştir.

 

Petrol-İş Sendikası, iki kuruluşun satış ihalelerinde gerçekleşen fiyatların gerçek değerlerini yansıtmadığını kamuoyuna o dönemde de açıklamıştır.

 

Diğer yandan AKP hükümeti döneminde Tüpraş'ın % 65,76'sı 2004 yılında, vergi kaçakçısı bir tabela şirketi olan Efremov-Kautschuk'a kelepir fiyata satılmıştır. 1,3 milyar dolara yapılan bu satış, Petrol-İş Sendikası'nın açmış olduğu davalar sonucunda iptal edilmiştir. Sayın Unakıtan Tüpraş'ın, Petrol-İş Sendikası'nın özelleştirmeye karşı mücadelesi olmasaydı, bugün “iftihar ettiği” 4 milyar 140 milyon dolarlık fiyatın çok altında satılmış olacağını hatırlamalıdır. Bu nedenle Maliye Bakanı, Petrol-İş Sendikası ve tüm özelleştirme karşıtlarına meydan okuyacağına, müteşekkir olmalıdır.

 

Tüm dünya borsalarında olduğu gibi İMKB'de de 2008 yılının başından bu yana % 40'a yakın bir değer kaybı yaşanmıştır. Petkim ve Tüpraş'ın hisseleri de bu değer kaybına paralel olarak değer yitirmiştir. Yaşanan bu gelişme, Sayın Unakıtan'ın kriz öncesi yapılmış olan özelleştirme işlemlerinin yerindeliğine ilişkin sunabileceği en son argümandır.

 

Bu durumda Sayın Unakıtan'ın, eğer tutarlı olmak istiyorsa, krizin etkilerinin süreceği ve borsaların değersiz seyredeceği 4-5 yıl boyunca planlanan özelleştirme uygulamalarının iptal edildiğini açıklaması gerekmektedir. Oysa Maliye Bakanının açıklamalarından daha çok, memleketi krizden önce toptan satmadığına pişman olduğu anlaşılmaktadır.

 

Maliye Bakanı doğruyu söylemiyor!

Sayın Unakıtan, konuşmasında  “Tüpraş'ın 14,76 hissesi için söylemediğiniz laf kalmadı. Gerçi mahkemeler beraat kararı hepsine verdiler de. O lüzumsuz iddialara onlar da pek takılmadılar zaten” ifadesi de yer almaktadır.

 

Sendikamız Petrol-İş'in açtığı davada Ankara 12. İdare Mahkemesi, 23.5.2006 tarihinde tebliğ edilen kararıyla, Tüpraş'ın % 14,76'sının İMKB Toptan Satışlar Pazarında satılmasına dair Özelleştirme İdaresi Başkanlığı işlemini iptal etmiştir. Bu karar, Danıştay 13. Dairesi tarafından da onanarak kesinleşmiştir. Yargı, kamuoyunda “Ofer'e satış” olarak anılan söz konusu işlemin aleniyet ilkesine aykırı gerçekleştirildiğine hükmederek şeffaf olmadığını ortaya koymuştur. Ancak AKP hükümeti ve ÖİB, yargı kararını uygulamamış, satılan hisseler kamuya geri alınmamıştır.

 

Ayrıca Sendikamızın talebi üzerine, bu satış nedeniyle görevi kötüye kullandıkları iddiası ile ÖİB Başkanı Metin Kilci ve iki bürokrat hakkında Cumhuriyet Savcılığınca soruşturma başlatılmış, bürokratların yargılanmasına karar verilmiştir. Konuyla ilgili yargı süreci ise henüz nihayetlenmiş değildir.

 

Sayın Unakıtan kendisinin ve hükümetinin, özelleştirme uygulamalarında nasıl bir aleniyet ve şeffaflık ilkesi çerçevesinde hareket ettiğini açıklamalıdır.

 

Ülkemizi de derinden etkileyen ve emekçi halkımızı işsizlik ve yoksulluğa mahkum eden kriz, ne yazık ki özelleştirme karşıtlarını bir kez daha haklı çıkarmıştır. Bugün tüm gelişmiş ülkelerde özelleştirmeler sorgulanırken, stratejik sektörlerde kamulaştırmalar yeniden tartışılır hale gelmiştir.

 

AKP hükümeti ise Türkiye'nin en önemli kuruluşlarını satarak devletin ekonomiye müdahale olanaklarını azaltmış, ülkemizin krizden etkilenme riskini büyütmüştür.  İşsizliğin artmasına ve yoksulluğun derinleşmesine yol açan özelleştirmeler, övünülecek değil yerinilecek uygulamalardır.

 

Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan ve AKP hükümeti bu yanlıştan bir an evvel dönmeli, planlanan özelleştirmeler iptal edilmeli, stratejik kuruluşların kamulaştırılması gündeme alınmalı, ÖİB ise lağvedilmelidir.

 

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

 

Petrol-İş Sendikası

Merkez Yönetim Kurulu